Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un Yıllık Değerlendirme Konuşması’nı dinlemek için dün sabah evden çıkmadan önce gazeteleri okudum.
Gazetelerden birinin manşeti “Postalcı Hocalar gözaltında” şeklindeydi.
Gazetenin birinci sayfasına “Postalcı Hocalar”dan biri olarak, 35 yıllık dostum, dış ticaret hocası Prof. Dr. Erol Manisalı’nın fotoğrafını basmışlardı. O fotoğrafın yanında “Doğan Grubu’na da dokundular” başlığı altında, “Baba Beni Okula Gönder” projesinin kaptanı dostum Tijen Mergen’in fotoğrafı vardı.
Evden çıkmadan önce, ayakkabılarımı giyerken içim ürperdi. Ayakkabılarımı “postal” olarak görmeye başladım. Acaba vatanını, bayrağını, halkının iyiliğini ve ordusunu seven bir “Hoca” olarak, ben de bir gün “Postalcı Hocalar” grubuna dahil edilebilir miydim ?
Milliyet gazetesinin “Baba Beni Okula Gönder” projesi, son yılların en başarılı sivil toplum örgütü projelerinden biridir.
Boğaziçi Üniversitesi Elektrik Mühendisliği bölümü mezunu, evli, iki çocuk annesi Tijen Mergen, Doğan Gazetecilik A.Ş.’nin profesyonel bir çalışanı olarak bu projeyi yürütmektedir. Bu proje kapsamında 28 kız öğrenci yurdu, 10 ilköğretim okulu yaptırıldı. 7 bin 156 öğrenciye burs verildi.
Aferin yerine suçlama
Tijen Mergen, bu proje kapsamında varlıklı kişilerin bağışlarının toplanmasında, toplanan paralarla yurtların ve okulların inşa edilmesinde, burs alanlarının sayısının artırılmasında, bursların gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmasında olağan üstü çaba gösterdi.
Çoğu Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun yoksul yörelerinde inşa ettirilen yurtların ve okulların temelinin atılmasından açılışına kadar her işiyle ilgilendi. Yörelerdeki insanların kız çocuklarını okula göndermelerini teşvik için kapı kapı dolaştı. Zamanının büyük bölümü yollarda geçti.
Prof.Dr. Türkân Saylan, başkanı olduğu Çağdaş Yaşamı Destekleme Dermeği (ÇYDD) etkinlikleri dışında, eğitim konusundaki her türlü çabaya omuz veren bir bilim kadınıdır. “Baba Beni Okula Gönder” projesini başlangıcından beri destekledi. Yurt ve okul açılışlarına katıldı. Doğu ve Güneydoğu’da ailelerin çocuklarını okula göndermeleri için yapılan çalışmaların içinde oldu.
ÇYDD, imkânlarıyla, 36 bin çocuğa burs sağlıyor. İsmi “cüzzam hastalığına karşı başlattığı mücadele” ile duyulan Türkân Sağlam’a, geçen ay “eğitim alanındaki örnek çalışmaları” nedeniyle “2009 Yılı Vehbi Koç Ödülü” verildi.
İnsanlar sindiriliyor
Ergenekon adı verilen ve dalga dalga yayılan soruşturmalar kapsamında, neyle suçlandıkları bile belli olmayan çok sayıda kadın ve erkeğin gözaltında ve tutukevlerinde günlerce bekletilmeleri acıdır. Sadece bu son dalgada 37 kişinin gözaltına alındığı belirtiliyor.
Bu yazıda şahsen tanıdığım 3 kişiden söz ettim. Ama onlar kadar, onlarla beraber ve onlardan önce nedeni açıklanmadan gözaltına alınanların ve tutuklananların da ne zor durumda olduklarını hatırlatmakta yarar var.
Ayıptır, yazıktır, günahtır... Çocukları okutmak için çırpınan hocaları, çocuklar için okul, yurt inşa ettirmek, burs bulmak ve ailelerin çocuklarını okula göndermelerini teşvik etmek için çırpınan kadınları çete kurmak, askeri başa getirmek suçlamasıyla yaralamak yanlıştır. Bu tür gelişmeler insanların yaşama, ülkeleri için bir şeyler yapma arzusunu kırar. Bu uygulamalar insanları sindirir. Korkutur.
Ama belki de istenilen budur.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ dünkü Yıllık Değerlendirme Konuşması’nda bu son gelişmelere değinmedi. Önümüzdeki hafta yapılacak basın toplantısında güncel konuları ele alacağını söylemekle yetindi.