Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Batan bankalar nedeniyle zarara uğrayanlar, ellerinde batan bankaların hisse senedi kalanlar için "Kapı gibi kanun var..." zararlarını bu bankaları denetleyen "anlı şanlı ve yabancı" denetim kuruluşları ödemek zorunda.
Bankalar Kanunu'nun 13'üncü maddesinin ikinci fıkrasında şunlar yazıyor: "Bankaların genel kurullarına sunacağı yıllık bilançoları ile kar ve zarar cetvellerinin bağımsız denetim kuruluşlarınca onaylanması şarttır... Bağımsız denetim kuruluşları, bu kanun uyarınca yaptıkları faaliyetler dolayısıyla üçüncü kişilere verecekleri zararlardan sorumludur."
Sayın okuyucularım "bağımsız denetim kuruluşları" denilen, özel şirketler.
Her banka, Hazine ve Sermaye Piyasası Kurulu tarafından "yeterliliği kabul edilip listeye adı yazılı" denetim kuruluşlarından birini seçip ona para öder. Bu paraya karşılık denetim kuruluşu "bağımsız" olarak bankanın hesaplarını kontrol eder.
Bağımsız denetim kuruluşları, bankaların üçer aylık, yıllık bilançolarında yer alan rakamların, gerçeği yansıtıp yansıtmadığını belirler. Buna göre bir rapor düzenler. Bağımsız denetim kuruluşunun sorumluluğu kanuna aykırı işlemlerin, gerçeğe uymayan bilgilerin bu raporda açıklıkla belirtilmesidir.
Denetim kuruluşunun verdiği güvence, hesapların doğruluğu hakkındadır. Bankacılık işlemlerini incelemek denetim kuruluşunun işi değildir.
Bağımsız denetim kuruluşunun raporu bankanın bilançosu ile birlikte Hazine'ye gönderilir. Merkez Bankası'na gönderilir. Gazetelerde yayınlanır.
Her bankanın, ortaklar genel kurulu tarafından seçilmiş kanuni denetçilerinin olmasına rağmen bu ek "bağımsız denetim"in amacı, bankaya para yatıran halk adına, devlet adına bankaların gerçek durumlarının günü gününe izlenmesidir.
Türkiye'de 83 bağımsız denetim firması var. Bunların 25'i Sermaye Piyasası Kurulu ve Hazine tarafından hazırlanan listeye girdikleri için bankaları denetleyebiliyor.
Yabancı denetim firmalarının Türkiye'de doğrudan faaliyette bulunmalarına imkan yok. Yabancılar Türk firmaları ile temsilcilik anlaşması yaparak Türkiye'de iş yapıyor. Dünyanın 5 büyükleri dahil 25 yabancı denetim firması Türkiye'ye geldi. Bunlar temsilcilik anlaşması yapıyor ama, isimlerini Türk firmasının üzerine çıkarıp, uluslararası isimleriyle denetimi sürdürüyor.
Uluslararası denetim kuruluşlarının "yanlış veya hatalı" raporları nedeniyle mali sorumlulukları büyük. Bu nedenle toplam cirolarının yaklaşık yüzde 15'ini "mali mesuliyet sigortasına prim olarak öderler. Örneğin Price Waterhous Coopers uluslararası denetim kuruluşunun geçen yılki cirosu 17 milyar dolar idi. Bunun 2.5 milyar doları şirketin denetim raporları nedeniyle uğrayacağı tazminat taleplerinin sigortası için ayrıldı.
İngiltere'de BBCI bankası, Hong Kong'da Bearing borsa firması battığında, bu banka ve borsa firmasına verdikleri son denetim raporunda gerçeği yansıtmayan denetim firmaları tazminat ödedi.
Batan bankalara hangi "bağımsız denetim kuruluşları"nın rapor verdikleri belli. Batan bankalardaki riski raporlarında göstermeyen, gerçeğe aykırı rapor düzenleyen bağımsız denetim kuruluşlarının isimlerinin açıklanması gerekir.
Batan bankalar nedeniyle zarara uğrayanların, batan bankalar nedeniyle hisse senetleri ellerinde kalanların bu bağımsız denetim kuruluşlarından zararlarını isteme hakları vardır. Bizim kanunumuz böyle yazıyor. Uluslararası uygulama bu yöndedir.