Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Ecevit bugün Beyaz Saray'a giderek önce Başkan Yardımcısı Al Gore ile, sonra da Başkan Bill Clinton ile görüşecek.
Ecevit, IMF için, Avrupa Birliği ile ilişkiler için, tekstil kotaları için, Bakü - Ceyhan boru hattı için destek isteyecek. Karşı taraf Ecevit'i dinledikten sonra önüne ABD'nin isteklerinin yazılı olduğu kağıdı sürecek.
ABD ne istiyor?
1) Rumlarla anlaşın. Rumların gönlünü alın diyor.
2) İsrail ile dostluğu geliştirin. İsrail'e iş verin. İsrail'in Ortadoğu'daki gücünün artmasına destek çıkın diyor.
3) Enerji ihalelerinde Amerikan firmalarına öncelik verin diyor.
Bunları yaparsanız IMF ve Avrupa Birliği ile ilişkilerinizde daha fazla yardımcı oluruz, insan hakları ve demokrasi konusundaki ayıplarınızı bir süre daha görmemezden geliriz diyor.
Ecevit iyi niyet ile ekonomik konuları konuşmaya, ekonomiyi iyileştirecek bir şeyler almaya gidiyor... Karşı tarafın bekleyişleri ise siyasi...
Biz içerideki ekonomik sorunlarla boğuşurken siyasi oluşumları gözden kaçırdık, kaçırıyoruz. Türkiye son yıllarda ABD'ye ve İsrail'e yaklaştı. ABD ve İsrail'in himayesine girdi.
Bu iki güç, Türkiye'nin doğusunda yıllardır süren terörün kaynağının kurutulması ve terörist başının Türkiye'ye teslimi konusunda gerekeni yaptı. ABD, "Türkiye'nin ağabeyi" olarak Avrupa Birliği ülkelerini uyardı. Düne kadar Türkiye'ye atıp tutan Avrupa Birliği (Yunanistan dahil) "alttan almaya" ve hatta "biz Türkleri yanlış anlamışız" demeye başladı.
Olan biteni iyi değerlendirmeden "Aaaa... Doğu'da terör nasıl da şıp diye durdu!.. Aaaa... Terörist başı nasıl da elleri kolları bağlanarak havadan indi!.. Aaaa... Düne kadar Türkiye'ye küfreden Avrupalılar nasıl da hidayete erdi!.." demek "saflık" olur...
Türkiye'ye "Ağabeylik yapan" ABD için Rum ve Yahudi azınlık çok çok önemlidir. ABD yönetimleri onları memnun etmek için her şeyi yapar, Hatta kendilerini buna mecbur hisseder.
Hele hele şimdi bir başka özel durum var. Başkan Bill Clinton'ın eşi Hillary, New York'tan senatör adayı olmaya çabalıyor. New York seçmeninin ağırlığı Rum ve Yahudi nüfustur. Clinton'ın Rum ve Yahudiler için bir şeyler yapması Hillary'nin seçim şansını artırır.
İşte bunun içindir ki Clinton bizim Ecevit'in ekonomik konulardaki ricalarını dinledikten sonra "sadede" gelecek ve istek listesini Ecevit'in önüne sürecek: (1) Kıbrıs'ta Rumlar ile anlaşın. (2) Heybeliada'daki Ruhban Okulu'nu açın. (3) Ege'de Yunanlılar ile çatışmayı kesin. Karasularının 12 mile çıkarılmasını kabul edin.
Sayın okuyucularım, dünyada uluslararası ilişkiler ve özellikle ikili ilişkiler bir "al - ver" hesabına dayanır...
Önemli olan neyin alınacağı, neyin verileceğidir. Önemli olan Dimyat'a pirince giderken, evdeki bulgurdan olmamaktır. Bakalım bugünkü "al - ver" müzakerelerinin sonunda ne olacak?