Efes Celsus Kütüphanesi’nde Rodrigo’nun Aranjuez’i
İzmir-Selçuk’ta Efes harabelerindeyiz. Saat 22.30. Roma döneminde 115-117 yıllarında inşa edilen Efes Celsus Kütüphanesi'nin iki katlı görkemli kalıntılarının önündeyiz. Kütüphanenin merdivenlerinin önüne konulan bir iskemleye oturan İtalyan sanatçı Giovanni Seneca, gitarıyla Rodrigo’nun Concerto de Aranjuez’inin Adagio bölümünü seslendiriyor. Seneca’ya İtalyan Marchigiana Filarmoni Yaylı Topluluğu eşlik ediyor.
Kütüphanenin önündeki meydana dizilen iskemlelere oturan 300'e yakın izleyici, güncel sorunlarından kopmuş, büyüleyici tarihi kalıntılar arasında müzik dinliyor.
Bu anlatılanlar geçen cuma akşamı oldu. Uluslararası İzmir Festivali’nin bu yıl 23’üncüsü gerçekleştiriliyor. İzmir’deki İtalyan Konsolosu Simon Carte iki yıldır festivale bir İtalyan müzik topluluğunun katılmasını sağlıyormuş. Marchigiana Filarmoni Yaylı Topluluğu'nu bu sayede izleyebildik.
Efes’te şimdilerde bu tür etkinliklere genelde izin verilmiyor ama İzmir Kültür ve Eğitim Vakfı’nın festival etkinlikleri için Efes Odeon ile Efes Celsus Kütüphanesi kullanılabiliyor.
23’üncü İzmir Festivali
İzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı her yıl 2 festival düzenliyor. Bunlar Uluslararası İzmir Festivali ile İzmir Avrupa Caz Festivali. Festivallerde, 1987 yılından bu yana İzmir ve çevresindeki Antik Efes yanında Selçuk Meryem Ana Evi, İzmir St.Policarp Kilisesi, tarihi kentin Agora’sı, Ana Tanrıça'nın kenti Metropolis gibi mekânlarda ünlü sanatçılar, Ray Charles, Joan Baez, Elton John, Kiri Ta Kanawa, Jose Careras gibi sanatçılar ve ünlü orkestralar müzik ziyafeti çekmiş. Martha Graham, Brışnikov ve Maurice Bejart gibi bale toplulukları gösteri yapmış.
Efes Celsus Kütüphanesi'ni MS 110 yılında konsül olan Gaius Julius Aquila, babası Gaius Celsus Polemaeanos anısına inşa ettirmiş. Kütüphaneye kitap alımı için de önemli miktarda miras bırakmış. Kütüphanede zamanında 12.500 kitap varmış. Kütüphane binası, 2.000 yıl sonra cephesi ayakta kalan ender binalardan biri.
Bizi nasıl hatırlayacaklar?Efes’teki kazılar devam ediyor. Çevre bakımlı ve tertemiz. Harabeler her gün 18.30’a kadar ziyarete açık. Özel etkinlikler için gece ışıklandırması yapılmış. Geceleri ışık altında kalıntılar daha görkemli olarak ortaya çıkıyor.
İtalya’nın İzmir Başkonsolosu Simon Carte, İtalyan müzik topluluğunun konserinden sonra Odeon’un önündeki meydanda bir yemek düzenlemişti. İtalya’dan gelen şef Gennaro Esposito’nun hazırladığı yemekler ve İtalyan şaraplarının ikram edildiği bu yemeğe Metin Ar’ın başkanı olduğu, İstanbul’daki İtalyan Mutfak Akademisi’nin (Accademia Italiana della Cucina) elli kadar üyesi davetliydi.
2.000 yıl önce inşa edilmiş bir şehrin kalıntıları arasında, 2.000 yıl sonra müzik dinlerken, yemek yerken insan hayatın nasıl gelip geçici olduğunu, günlük didişmelerin, iktidar mücadelesinde insanların birbirlerini yemelerinin ne kadar yanlış olduğunu düşünüyor.
Ve gene insan düşünüyor: 2.000 yıl öncenin insanı, bıraktığı yapıtların, kütüphanenin görkemiyle hatırlanıyor. Acaba aynı topraklarda oturan bizler, 2.000 yıl sonraya ne bırakıyoruz? 2.000 yıl sonranın insanları bizi nasıl hatırlayacak?
