Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Olayların içinden Kuzey Irak'a girelim mi, girmeyelim mi konusu "sakız" haline gelmezdi.Türkiye'nin doğusunda hangi illerin Kürtlere verileceği tartışılmazdı.Ermeni soykırımı konusu üç günde bir ABD Kongresi'nin gündemine girmezdi.AB'den dışlanmazdık.Fakirliğin, küçümsenmenin ve çaresizliğin ezikliğini yaşamazdık. Fakirlik, ekonominin güçsüzlüğünün sonucudur. Ekonominin gücü, borsa endeksi, piyasaların parası olana büyük getiri vermesi, özelleştirme ve varlık satışları nedeniyle ve de yüksek faiz nedeniyle ülkeye giren döviz miktarıyla ölçülmez.Ekonominin gücü üretimle, gelirle ölçülür. Bu ülkede kişi başı yıllık üretim 5 bin dolardır. Milli gelir 5 bin dolardır. AB ülkelerinde ise kişi başı (katma değer) üretim/milli gelir 25 bin-35 bin dolarlarda dolaştığı için Türkiye (bu ülkelere göre) fakirdir. Eğer ekonomimiz güçlü olsa idi, n Dün Hakkâri'de çok sayıda askerimizi kaybetmezdik. Fakirlikten kurtulmanın yolu üretimi artırmaktır. Üretim, yatırımlar arttığı ölçüde artar. Arzuhan Doğan Yalçındağ başkanlığındaki TÜSİAD heyeti Başbakan'dan "Buldozer gibi yatırımların önünü açmasını" istedi.Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı Brüksel'de gazetecilere, "Yüksek faiz ile yabancı sermaye çekecek yerde, yatırım için yabancı sermaye çekmenin faziletinden" söz etti. "Aşırı değerli YTL, küresel piyasalarda rekabete imkân vermiyor. Sürdürülebilir değil" dedi. Hükümet yerli ve yabancı sermayenin yatırımının önünü açmak için ne yapıyor?Yatırım üretmek için, üretip satmak için yapılır. İç veya dış talep yok ise üretim ve yatırım yapılamaz. İçeride (IMF destekli) sıkı para ve maliye politikası nedeniyle talep sınırlı. Ucuz döviz politikası nedeniyle dışarıya mal satılamıyor. Bu durumda yerli ve yabancı neden yatırım yapsın, neden üretimi artırsın?Kaldı ki, yerli ve yabancı yatırımcı ileriye bakarak hesabını yapar, riske girer. Üretim "güç"tür Yüksek reel faiz nedeniyle Hazine döviz getiren yabancı yatırımcıya net yüzde 18-20 faiz veriyor ise yabancı neden yatırımla, üretimle uğraşsın?Merkez Bankası'nın yüksek faiz politikası sonucu yerli sermeye YTL yatırımlarından net yüzde 8-10 reel getiri alabiliyor ise, neden yatırım ve üretim riskine girsin?Eğer dış politikadaki başarısızlıklar nedeniyle ülkenin ABD-AB ile, Ermeniler ve Kürtler ile başı dertde ise, yerli ve yabancı sermaye neden parasını yatırıma, üretime bağlasın? Kendi kendimizi kandırmaktan vazgeçelim. Kendi kendimizi kandırdıkça "uyuşuyoruz"...Uyuştukça (göreceli/nispi) fakirliğimiz artıyor. Fakirliğimiz arttıkça ülke güçsüz hale geliyor. Bir ülkenin gücü insanlarının zenginliği ile ölçülür. Zenginlikde. para esastır ama parayı yaşam biçimi bütünler. Yaşam biçimi, eğitimdir, bilimdir, teknolojidir, sanattır, kültürdür, çağdaş olmaktır.Ekonomimiz çok zayıf. Bu durum yaşam biçiminin düşük çizgide kalmasına neden oluyor.Ekonomiyi güçlendirmeden belalardan kurtulamayacağız. "Önce belalardan kurtulalım, sonra ekonomiyi güçlendiririz" diyenler yanlış yapıyor.Yanlışların faturasını pahalı ödüyoruz. Fatura önce "faiz" idi. Şimdilerde "can"oldu. Böyle giderse, sonunda "toprak"olacak. guras@milliyet.com.tr Ülke ürettiği ölçüde güçlüdür