Başbakan Sayın Erdoğan ve eşi dün akşam İngiliz Kraliçesi’nin misafiri olarak G-20 ülkeleri liderler toplantısı nedeniyle düzenlenen Buckingham Sarayı’ndaki davete katıldılar.
(Ara bilgi: G harfi İngilizce Great/Büyük kelimesinin baş harfidir. G-20’ler dünyanın “20 Büyükleri” demektir. Bunları 8’i çok çok büyük, 12’si dünya ekonomisinde dişe dokunur büyüklükte ekonomik güce sahip ülkelerdir. Türkiye de 20 ülkeden biridir.)
Bugün Sayın Erdoğan 20 ülke devlet başkanıyla 8 saat sürecek toplantıda bir araya gelerek, küresel krize çare arayacak.
G-20‘ler krizin ilk günlerinde, 15 Kasım 2008 tarihinde de Washington’da bir araya gelmişlerdi. Bu toplantıda küresel krizin yayılmasını önlemek için işbirliği kararı alınmıştı. Ama toplantının hiçbir yararı olmadı.
Anlaşıldığı kadarıyla, şimdilik 20 ülkenin tamamı, kendi dertlerini unutarak, başka ülkelerin derdine çare aramak veya bulmak için zaman ayırabilecek durumda değildir.
Herkes kendi derdinde
Ama her biri, bir diğerinin bir şeyler yaparak küresel pazarların (finans ve mal pazarları) işler hale gelmesine yardımcı olmasını bekliyor. Çünkü küreselleşme yumağı içinde, tüm piyasalar iyileşmeden, işler hale gelmeden içeride alınan tedbirler işe yaramıyor.
Fakat her ülkenin sadece kendini düşünmesi sonucu, kendi için aldığı tedbirler dolaylı olarak ya küresel piyasaların daha da bozulmasına ya da bir başka ülkenin zarar görmesine yol açıyor.
Ne var ki G-20’ler Washington toplantısından bu yana, ortak politika konusunda söz verseler de bu söze uyamayacaklarını gösterdi. Bırakınız G-20’leri, AB içinde bile ortak politikalar uygulanamıyor. AB’de İngiltere ve Almanya, “kendileri dışındakilere” ilgi göstermiyor. Almanya şimdilerde Rusya ile yakınlaşmaya çalışıyor.
Toplantının yararı var
Geçen hafta kamuoyuna sızan belgelere göre bugün Londra toplantısında 5 konu üzerinde görüş birliğine varılması bekleniyor: (1) Üretimin, tüketimin teşviki (2) Finansal sistemin denetimi (3) IMF’ye daha fazla görev ve kaynak verilmesi (4) Korumacılıktan kaçınılması (5) Uluslararası ticaretin teşvikine dönük finansman sistemlerinin geliştirilmesi.
Bunlara ek olarak Almanya ve Rusya’nın 2 maddeyi gündeme getirmek istedikleri biliniyor: (1) Dolar yerine yeni bir rezerv para olasılığının tartışılması (2) Sürdürülebilir bir küresel ekonomi politikasının ana büyüklüklerinin belirlenmesi.
Londra toplantısından ne karar çıkarsa çıksın, (1) Türkiye’nin G-20’ler arasına girebilen bir ülke olması önemlidir. (2) Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nın böyle bir toplantıda dünya liderleriyle bir araya gelmesi iyi bir şeydir. (3) Bu tür toplantılar ülkeye hemen bir yarar sağlamasa da uzun dönemde ortaya çıkacak iyiliklerden Türkiye de yararlanacaktır.