İstemesek de bu harp olacak. Ben Irak harbine de, başka harplere de karşıyım. Ama anlıyorum ki, ben istemesem de, hükümet istemese de, TBMM hayır dese de bu harp olacak.
Bu durumda bizim yapmamız gereken, harbin insan ve para faturasını küçük tutmak için hazırlıklı olmak. Harbin ekonomimizi kısa dönemde çökertmemesi, orta ve uzun dönemde kalkınmayı frenlememesi için alınacak tedbirleri belirlemektir.
Çünkü bu harp sadece devletin ekonomik gücünü olumsuz etkilemeyecek, sanayicisi, esnafı ve işçisi ile bir kesimi, memuru, emeklisi, işsizi, güçsüzü ile öteki kesimi vuracak.
Geçen hafta sonu Irak’ta savaşmaya hazırlanan bir büyük ülkenin, bir büyükelçisinin, büyük gazetelerin dış politika yazarları ve emekli büyükelçilerle sohbetinde bulundum. Benim anladıklarım şunlar:
- Irak harbi er geç olacak.
- Harp sonunda değişecek dengeleri yeniden kurmak için - mecburiyetten - ABD bu bölgeye yerleşecek. Açık anlatımıyla ABD Türkiye’ye komşu ülke konumuna gelecek.
- Irak’ta harp sonrası rejimin değişmesiyle iş bitmeyecek. Ortadoğu’da başka ülkelerde de taşlar yerinden oynayacak. Yeni oluşumlar ortaya çıkacak.
- Bu tabloda Türkiye’nin ne harp kararında ve ne de harp ile başlayacak yeni düzenleme hareketinde sözü olacak.
- ABD’nin Türkiye’den bekleyişi, Irak harbinde ABD ile işbirliği yapması. Türkiye’den asker istenilmiyor. Türk askerinin Irak’ta savaşması istenilmiyor. Türk askeri Irak harbine sadece Afganistan’da olduğu gibi özel bir görev için katılabilecek. Harbi ABD kendi kara ve hava kuvvetleriyle gerçekleştirecek. Türkiye’den beklenen ABD kara kuvvetleri ile İngiliz kara kuvvetlerinin Irak’a kuzey cepheden girebilmesi için topraklarını kullandırması.
- Türkiye topraklarını kullandırma kararını geciktirdiği için, ne evet ne hayır demediği için ABD kesin harp planı yapamıyor. Türkiye topraklarını kullandırmaz ise ABD Türkiye’yi devre dışı bırakarak ve Irak’ın kuzeyine başka yollardan ulaşacak.
- Türkiye bir harp planı benimsendiğinde Irak’taki ve Ortadoğu’daki yeni oluşumda da Türkiye devre dışı kalacak. Çünkü Türkiye önemini yitirecek. Plan değiştikten sonra evet demek hiçbir işe yaramayacak.
Türkiye hayır da dese, evet de dese Irak harbi nedeniyle ekonomi ve sonunda Türk halkı büyük bir fatura ödeyecek.
- Bu fatura karşılığı Türkiye’ye ne Musul - Kerkük verilecek, ne de Ortadoğu petrolünden pay verilecek.
- Bu faturanın ödenmesi için ABD’den para gelmeyecek. ABD ancak Türkiye’ye kredi sağlanmasına destekçi olacak. Ama harbe bulaşan Türkiye’nin kredi bulması güçleşecek.
Sonuç olarak paniğe lüzum yok ama gerçekçi ve hazırlıklı olmak zorundayız. Harp başlayınca ortaya çıkan olumsuzluklardan ekonomimizin, iş alemimizin, halkımızın nasıl etkileneceğini buna karşılık ne tedbirler alınacağını düşünmekte geç kalıyoruz. Harbin sonunda ortaya çıkacak olumsuz tabloyu nasıl düzelteceğimizi programlamıyoruz... Harp başladığında Irak’tan gelecek mültecileri ne yapacağımızı düşündüğümüz kadar, onlar için yaptığımız hazırlık kadar bunları da düşünmeye ve hazırlık yapmaya mecburuz.