Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Olayların içinden İhracat kolay iş değil. İhracat, (1) Talebi olan bir malı (2) Yüksek kalitede (3) En ucuz fiyatla üretmeye bağlıdır. Üretmenin gerisinde araştırma, geliştirme ve teknoloji, önünde ise pazar araştırması, reklam ve tanıtma vardır.Çoğu ekonomik büyüklüğün altındaki Türk üreticilerinin dünya pazarında dev kuruluşlarla rekabete girerek mal satabilmeleri alkışlanacak bir durumdur.İhracatta üretmek, pazar bulmak yetmiyor. Türk parasıyla üretilen malın yabancı parayla satışında, Türk parasıyla yabancı para arasındaki ilişki çok hem de çok önemli. Çünkü üretici ihraç edeceği malı üreten işçinin ücretini, üretimde kullanılan enerjinin, petrolün parasını, yerli malı girdilerin parasını Türk parasıyla ödüyor. Enflasyon geriledi ama sıfır olmadı. İşçi ücreti, enerji maliyeti yerli malı girdilerin fiyatları artırıyor. Buna karşılık döviz fiyatı sabit kaldığında ihracatçının geliri de sabit kalıyor. Veya düşüyor. 2002 yılından bu yana döviz fiyatının sabit kalmasına rağmen 12 aylık ihracatın 100 milyar doları aşması sevinilecek bir gelişmedir. İhracat, Türkiye'de büyümenin motorudur. Yatırımın, üretimin, istihdamın hızlı büyümesi ihracat artışına bağlıdır. Ucuz döviz karşısında ihracatçının ihracatını sürdürebilmesinin tek çaresi, ihraç edilecek ürünlerde giderek daha fazla ithal malı kullanmak. İşte o zaman da ihracat arttıkça, ithalat da artıyor. İhracattan gelen dövizle ithalata ödediğimiz döviz arasındaki fark büyüyor.Ağustostan geriye 12 aylık dönemde ihracatımız 98 milyar dolar, buna karşılık ithalatımız 156 milyar dolardı. 12 ayda ihracatımızdan 58 milyar dolar daha fazla ithalat yaptık.Ocak-ağustos ayları arasında ise 67 milyar dolarlık ihracata karşı 107 milyar dolarlık ithalatımız var. Dış ticaret açığımız 8 ayda 40 milyar dolar.Yılın ilk 8 ayındaki 107 milyar dolarlık ithalatın yüzde 73'4'ü (79 milyar dolarlık bölümü) ham madde ithalatı. Açık anlatımıyla, yurtdışından 79 milyar dolarlık ara mallarıyla hammadde getiriyoruz. Bunları üretimde kullanıyoruz. Bunlarla ürettiğimiz malların ihracatından 67 milyar dolar gelir elde ediyoruz. Ucuz dövize rağmen artıyor İhracat artışı, giderek daha az katma değere (yerli girdiye) dayalı üretimle sürdürülebiliyor. Türkiye dışarıya ucuz emek ihraç ederek döviz geliri elde edebiliyor.Daha çok ithal girdiye dayalı ihracat yapısı yanında euro'nun değer kazanmasının da ihracat artışında rolü var. İhracatımızın yüzde 56'sını Avrupa Birliği ülkelerine yapıyoruz. 2007 yılının ilk 8 aylık ihracat geliri olan 67 milyar dolarlık döviz gelirinin 34 milyar dolarlık bölümü euro cinsi dövizle yapılan ihracat. Özetle, ucuz dolara rağmen ihracat artışının sürmesinde euro cinsi satışların payının büyüklüğünün olumlu etkisi var. Ucuz döviz politikasına dayalı ucuz ithalat da, ihraç ürünlerinde giderek daha fazla ithal girdi kullanımına yol açarak ihracat artışına destek veriyor. Fakat ihraç ürünlerinde giderek daha fazla ithal girdi kullanımı, bir yanda yerli üretimi çökertiyor, öte yanda ithalatın ve döviz açığının büyümesine neden oluyor. guras@milliyet.com.tr İthalata dayalı ihracat...