Özelleştirmenin sillesini hiç ama, hiç özelleştirilmemesi gereken Süt Endüstrisi Kurumu (SEK) ile Et ve Balık Kurumu (EBK) yedi... Özelleştirilen SEK ve EBK kurumu arsalarını da yiyenler yedi... Ortada bir şey kalmadı.
EBK ve SEK Türkiye'de hayvan yetiştiriciliğinin süt ve hayvan ürünleri sanayiinin temel direği idi.
Bunlar "kar" esası ile değil, hayvancılığı, süt üretimini teşvik amacıyla kurulmuştu. Ülkede bölgesel üretim ve tüketim dengesini sağlıyordu.
EBK'nın "kombina" denilen tesislerinde, kesimhane, buzhane, et işleme tesisi yanında büyük arsalar vardı. Arsalar, uzak yollardan kesime gelecek hayvanların, kilo kaybetmiş halde kesimlerini önlemek, bir süre beslenmelerini sağlamak amacıyla büyük tutulmuştu.
EBK "kombinaları", özelleştirmede ön sıraya konulup haraç mezat satışa çıkarılınca, tesisler spekülatörlerce kapışıldı. "Tesisleri işletmek için alıyoruz" diyenler, kombinaların kapılarına kilit vurup, arsalarını değerlendirdi. Ben hikaye anlatmıyorum. "Rezaleti" duyurmaya çalışıyorum. Bu yazının altındaki tabloya bakınız. Özelleştirilen on EBK kombinasının bugün nasıl üretim dışı kaldığını rakamlarla görünüz.
Sayın okuyucularıma EBK kombinalarının nasıl "spekülasyon aracı" olduğunu anlatmak için Ankara kombinasının başına gelenleri duyurayım.
Özelleştirme İdaresi, EBK'nın Ankara kombinasını 1995 yılında satışa çıkardı. Ankara'nın Yenimahalle semtine yakın kombinanın 100 dönümlük arsası cazip mi cazip idi... Alıcısı çoktu. Ama Özelleştirme İdaresi "kombinanın spekülatörler yerine işletecek bir grubun eline geçmesi arayışında" idi. Ankaralı birkaç "ileri görüşlü" işadamı, "- Biz kooperatif kurup, kombinayı işleteceğiz. Biz bu işin esnafıyız. Spekülatörlere değil, bize satın" diyerek ortaya çıktı.
Özelleştirme İdaresi de EBK kombinası ile 100 dönüm arsasını "işletmeci kooperatif"e 22.3 milyon dolara sattı.
EBK kombinasını "kooperatif" kurarak satın alan "ileri görüşlü işadamları" malın tapusu ellerine geçince kooperatifi dağıttılar. Anonim şirket statüsü ile malı sahiplendiler.
Kombinanın arsasının 50 dönümünü yıllığı 10.5 milyon dolardan 12 yıllık kontrat ile Migros'a kiraladılar. Migros bu arsaya "Ankara'nın ve de Balkanlar'ın en büyük alışveriş merkezi"ni kurdu (!) Alışveriş merkezindeki 100 dükkanın 70'ini "EBK kombinasını işleyeceklerini söyleyerek tapuyu ele geçiren "ileri görüşlü işadamları"na verdi. İleri görüşlü işadamları bu dükkanları da yıllığı 15 milyon dolardan kiraladı... Bütün bunları başaran ileri görüşlü işadamları grubunun liderinin Okan Müderrisoğlu'na açıkladığına göre, arsanın diğer yarısı da sağlık, spor ve eğlence mekezi kurulması için 100 milyon dolara Almanlara devredilmek üzere.
Bütün bunları bugün yazmamın bir nedeni var... Ben EBK'nın her şeyi satıldı, bitti sanıyordum. ANKA ekonomi bülteninden öğrendiğimize göre satışlar devam ediyormuş. Eskişehir, Gaziantep ve Sivas kombinalarının birer milyon dolara satışı Özelleştirme Yüksek Kurulu'nca onaylanmış...
Üç EBK kombinasının satışından gelen 3 milyar dolar ne olacak dersiniz? Özelleştirilemeyen ve de bir an önce özelleştirilmesi gerekirken, politikacıların elinde oyuncak olan KİT'lere hortumlanacak... İsim de vereyim: Geçen hafta sonu hükümet Vakıfbank'ın sermayesini artırmaya karar verdi. 160 milyon dolar sermaye konulacak. Halbuki Vakıfbank özelleştirme listesinin başının da başında olması gereken bir kuruluş. Sermayesi artırıldıkça satışı güçleşiyor. Hükümet özelleştirmeden para beklerken, özelleştirilmesi gereken kuruluşlara para akıtıyor.
Kaynak: Öz - Gıda İş Sendikası, Türk Veteriner Hekimleri Birliği, Türkiye Ziraat Odaları Birliği, Ziraat Mühendisleri Odası.
Yazara E-Posta: guras@milliyet.com.tr