Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Dün İstanbul’da bir toplantıya katıldım. Moralim yükseldi. “Her şeye rağmen ülkemizde güzel şeyler oluyor ” diyerek sevindim.
Neden moralim yükseldi ve sevindim? Anlatayım.
1) Sabancı Üniversitesi’nin İstanbul Politika Merkezi’nin (IPC), Akdeniz Avrupası Enstitüsü (IEMed) ile ortaklaşa düzenlediği ‘Birinci İspanya - Türkiye Konferansı’ için iki ülkeden siyaset, ekonomi ve kültür adamları ve kadınları bir araya geldi.
Türk ekonomisinin geleceğini, AB üyeliğini, bu konularda İspanya ile yapılabilecek işbirliği konuları tartışıldı.
Küresel krizden başka konunun konuşulmadığı, çok sayıda kişinin felaket bekleyişine girdiği bir dönemde, Türkiye’nin ümit veren geleceğinin, potansiyellinin tartışıldığını görmek insanı sevindiriyor.
İstanbul’da şu günlerde çok sayıda İspanyol ziyaretçi var. Bunlar ülkelerinde önde gelen siyasetçiler, iktisatçılar, toplum liderleri. Dünkü konferansdan sonra bugün İspanya ve Türkiye başbakanlarının katılımı ile ‘İkili Zirve’ yapılacak. Yarın iki ülke siyaset adamları ‘Medeniyetler İttifakı’ toplantısında bir araya gelecek.

Haberin Devamı
Sakıp Sabancı Konferans Merkezi İspanyollarla Açıldı

İspanya bizi destekliyor
İspanya ile ekonomik ilişkiler yanında siyasi ilişkiler önemli. Çünkü İspanya, uzun süredir AB’ye katılım konusunda Türkiye’yi destekliyor.
İspanya’nın nufusu 45 milyon. Biz, 1960’lı yılların başında planlı ekonomi çalışmalarını başlattığımızda İspanya ile aynı cizgide koşuya başladık. Ana onlar koşuyu sürdürdü. Biz koşudan çekildik. Bugün İspanya’nın milli geliri 1.5 trilyon dolara yakın. Kişi başı geliri 30 bin doların üzerinde. Dünyanın 8’inci büyük ülkesi.
Kriz öncesi dönemde biz İspanya’ya yılda 4 milyar dolarlık mal satıyor, İspanya’dan 4.5 milyar dolarlık mal alıyorduk. İspanyollar Türkiye’ye askeri nakliye uçağı, otomotiv ve teknoloji ürünleri satıyorlar. Ankara-İstanbul hızlı tren projesini İspanyollar yapıyor.

8 Ayda bir eser
2) Emirgan’daki eski Atlı Köşk’ün, şimdiki Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi’nin bahçesinde, çok hem de çok güzel bir Konferans Merkezi inşa edilmiş. Üniversitenin Mütevelli Heyetinin başında bulunan Güler Sabancı, üniversitenin kampüsü yanında üniversitenin müzesinin gelişmesine de önem veriyor. Nevzat Sayın tarafından tasarlanan konferans merkezi, 8 ayda Üniversite’nin Proje Direktörü Şükrü Dökücü nezaretinde tamamlanmış. Merkezin çok geniş fuayesi, terası, küçük bir mutfağı ve 300 koltuklu salonu var. Salon hem konferanslar hem konserler için kullanılacak. Yaklaşık 5 milyon euro’ya mal olan inşaatın faturasını Sakıp Sabancı’nın kızları Dilek Sabancı ile Sevil Sabancı karşılamış.
Ben nelerden etkilendim? (1) Kriz döneminde birileri, sanata-kültüre-müzeye para harcayabiliyor. (2) Türk insanı ister ise 8 ay içinde bir kongre merkezini hiç yoktan inşa ederek işletmeye açılabiliyor. (3) Ailelerin ikinci kuşakları, babaların-annelerin çocukları da, babaları anneleri gibi ‘verici’ olabiliyor. Sanata, kültüre, eğitime para ayırabiliyor.
‘Para harcamayı bilmek, vermeyi bilmek’ bir ‘haslet’tir. Babalar, anneler verir. Ölür. Çocukları miras bırakılan parayı ya harcayamaz, ya da çar-çur eder.
Sakıp Sabancı Müzesi’ni gezerken Konferans Merkezi’ne de uğrayınız. Tasarımını, yapısını takdir ederken, bu tür eserlerin “vermesini bilenler” sayesinde yapıldığını, yaşatıldığını dikkate alınız.