Irak savaşı nedeniyle ekonominin iki farklı kesimi, iki farklı biçimde zarara uğrayacak: (1) Kamu kesiminin harcamaları artacak. (a) Askeri harcamalar artacak. (b) Faiz harcamaları artacak. (c) Sosyal harcamalar artacak. (d) Harcama artarken vergi gelirleri düşecek.
(2) Özel kesimin, halkın işi gücü aksayacak, üretim duracak, işsizlik artacak. (a) Turizm ve ihracattan ekmek yiyenler güç duruma düşecek. (b) Doğu ve Güneydoğu insanı belini doğrultayım derken, beli büsbütün kırılacak. (c) Finans kesimi altüst olacak. (d) Habur kapısı ve İskenderun Limanı nasıl devre dışı kaldı ise, ABD askerinin konuşlandırılması nedeniyle ülkenin büyük bölümünde ekonomik faaliyet ve üretim tamamen duracak veya aksayacak.
ABD’de yardımı (eğer gelir ise) bundan sadece kamu kesimi yararlanabilecek. Kamudaki iyilik rüzgarı dolaylı biçimde halka yansıyacak ama, halkın cebine bir kuruş girmeyecek. Aşını, işini kaybedene ödeme yapılmayacak. Habur kapısı ve İskenderun Limanı kapatılınca işsiz kalan kamyoncu, esnaf ve işçi kaderi ile baş başa kalacak. İyi de... ABD’den para gelir ise nasıl gelecek?
ABD yönetimi Kongre’den karar almadan Türkiye’ye para veremez. Başkan Bush Irak savaşı için Kongre’ye 95 milyar dolarlık bir ek bütçe sevk edecek. Bu bütçenin içine 2 milyar doları askeri harcamalarda kullanılmak şartı ile 6 milyar dolarlık hibe için ödenek konulacak. Açık anlatımıyla ortada henüz para yok. Her şey Kongre’den karar çıkmasına bağlı.
Gelelim 4 milyar dolarlık hibenin kullanımına. Devlet Bakanı’nın açıklamasına göre Türk hükümeti 4 milyar dolarlık hibeyi 20 - 30 milyar dolarlık uzun vadeli ve ucuz faizli krediye dönüştürme arayışında. 4 milyar hibe ve 20 - 30 milyar kredi ekonominin zararını önleyemez ama hibe sadece bu yılın, kredi gelecek yılların yarasına merhem olur. Hükümet 4 milyar dolar hibeye razı olursa dünya finans çevreleri, "Türkler 4 milyar hibeyle 2003’ü kurtarır. Sonra para biter. Batağa saplanır" yorumu yapar.
Halbuki Türkiye 20 - 30 milyar dolar 10 - 15 yıl vadeli 3 - 5 yıl ödemesiz devre ve Libor+2 faiz ile kredi alır ise, yüksek faizle iç ve dış borç aramak zorunda kalmaz. Dünya finans çevreleri bu kredi sayesinde Türkiye’nin borç çevirme kolaylığı sağladığını görerek Türkiye’ye daha iyi gözle bakar. Yurtdışında Türk tahvillerine güven tazelenir. İçeride ve dışarıda faiz yükselmez.
Hibenin çıkması Kongre kararına bağlı. Hibenin krediye dönüşmesi ise çok karışık ve güç bir iş. Devlet Bakanı’na göre, hükümet 4 milyar hibeyi almayacak, ABD Hazinesi’ne teminat olarak verecek. ABD Hazinesi finans kuruluşlarına diyecek ki: "Türk Hazinesi’nin 4 milyar doları teminat olarak ABD’de duruyor. Bunun 7 - 8 misli kredi veriniz. Faiz veya anapara ödemesinde bir aksama olursa, riski 4 milyar dolardan karşılarız." Hibe kararı çıkar mı? Hibe kararı çıksa bile böyle bir kredi sistemi işler mi? ABD Hazinesi böyle bir işe nasıl aracılık eder? Böyle bir sistemde Türkiye’ye kim kredi açar?
Hiç anlaşılamayan bir "vaat" daha var... "İlk bombadan önce 8.5 milyar dolar gelecekmiş!.." Nereden, nasıl geleceği belli değil. Ama boş veriniz. Elma şekeri niyetine... Hee... deyiniz!..