WASHINGTON
Amerika’nın 19 büyük bankasında uygulanan ‘Stres Test’in sonuçlarının bugün açıklanması bekleniyordu. Açıklama 7 Mayıs’a ertelendi.
Hatırlanacağı gibi, Amerika’da önde gelen bankaların krizden nasıl etkilendiklerinin, kriz darbesi sonunda ne durumda olduklarının, ayakta durabilmeleri için ne gibi tedbirlere ihtiyaçları olduğunun belirlenmesi için ABD Merkez Bankası’nın koordine ettiği bir çalışma yapıldı. Çalışma 1 Mayıs’ta sona erdi. Ancak test başladığında bankaların genelde yüzde 3.3 oranında küçülmeye dayanıklığının ölçülmesi söz konusuydu.
Şimdilerde yüzde 6.3 küçülme riskine karşı bankaların durumunun ne olacağı tartışılıyor. (Bu arada bazı bankaların test sonuçlarını öğrenerek sonuçlara itiraz ettikleri haberleri var. Testler sonucu Citigroup’ta 10 milyar dolarlık sermaye açığı belirlendiği söyleniyor.)
Toksik kâğıttan kurtulamıyorlar
Test sonuçları neden önemli? Çünkü hangi bankanın ne kadar sermaye desteğine ihtiyacı olduğu ortaya çıkacak. İyi de. Sermaye ihtiyacını belirlemekle iş bitmiyor ki. Bankalar sermaye desteği için parayı nereden bulacak? ABD Hazinesi vereceği kadarını verdi. Durumunun kötü olduğu açıklanan, daha önce çıkarılan hisse senetleri borsada yerlerde sürüklenen bankalara durup dururken kim para akıtır? Alınız başınıza belayı.
Bu sadece Amerikan ekonomisinde stres yaratmayacak, tüm dünya ekonomileri bu stresi hissedecek.
Amerikan bankalarının sorunu toksik (zehirli/karşılığı olmayan) kâğıtlar. Bu kağıtları satın almak için banka 100 para ödemiş. Kâğıdı kasasına koymuş. Ama bugün anlaşılıyor ki bu kâğıdın karşılığında 100 paralık varlık yok. Sadece 20 paralık varlık var.
Bankanın bu farkı kapatmak için bir yerlerden para bularak sermayesini artırması, aradaki 80 paralık açığı kapatması gerekiyor. İşte bu noktada da akıl almaz gelişmeler oluyor:
- ABD Yönetimi bankalara kasalarındaki toksik kâğıtları bugünkü düşük fiyatlarından bir an önce yatırım bankalarına satarak elden çıkarmalarını, ana işlevleri olan bankacılık işlemlerine bir an önce başlamalarını söylüyor.
- Bankalar, bu kâğıtları satın alacak yatırım bankalarının kazanç sağlayacaklarını, bir süre sonra (ekonomi canlanmaya başlayınca) 15 paraya aldıklarının karşılığında 40 para tahsil edeceklerini düşünerek kâğıtları elden çıkarmak istemiyor. Kârı başkalarına kaptırmamaya çalışıyor.
- Genelde ABD yönetimi bankalardaki toksik kâğıtlar sorununa çözüm ararken bu sorunu yaratan finans kuruluşlarını unutmuş görünüyor.
İşyerine laf yapılıyor
- İşte bu tablo G-8’in Avrupalı üyelerini kızdırıyor. ABD’sin sözcülüğünü yapan Paul Volcker ‘ABD yönetiminin önceliği banka sistemini düzenlemektir. Banka dışı işlemler ve hedge fonlar önceliği olmayan konulardır’ derken, AB sözcüsü Jean Claude Trichet, ‘Konuşmayı bırakın. Sistemin bütününü kontrol altına almak için ne yapacaksanız yapın’ diyor.
Bu çerçevede ‘Washington’daki manzara-i umumiye’yi soracak olursanız, durum şudur: Başkan Obama’nın iç ve dış politikadaki performansına söz eden yok. Ama finans politikalarında ortada henüz alkışlanacak bir başarı görülememekte. Bu durum Obama’nın ekonomi kurmayları arasında da kıpırdanmalara yol açıyor.
Şimdilik ekonomi konularındaki başdanışmanı Larry Summers’in durumu sağlam gibi. Günah keçisi seçilen Hazine Bakanı Timothy Geithner’in başı yenmek üzere. Medyada Geithner aleyhine yayınlar giderek hız kazanmaya başladı.
Özetle, ekonomide riskler daha fazladır. Finans kesiminde belirsizlik devam etmektedir.