Uluç her tabloya bir heykel ekliyor

Yapı Kredi'nin İstanbul'da Galatasaray semtindeki sanat merkezinde üç sergi var: Ömer Uluç'un resim sergisi. Mimar Vedat Tek sergisi. Ve de Alexandre Raymond'un "Türkiye yorumları".
Ömer Uluç'un resimleri 1960 yılından bu yana Türkiye'de, 1966 yılından bu yana yurt dışında sergileniyor. İstanbul'da Yapı Kredi'nin Kazım Taşkent Sergi Salonu'nundaki sergisi kırkıncı sergisi. Önümüzdeki aylarda Paris ve New York'ta resimleri sergilenecek.
Ömer Uluç şimdilerde yeni bir şey deniyor. Resim ile heykeli bütünleştiriyor. Resim ve heykelde, yeni malzemeleri kullanıyor. Resimde kullandığı yeni malzemeler metalik boyalar. Heykelde kullandığı yeni malzemeler plastik, alüminyum, çelik birleşimi ve de gene matelik boya.
Ömer Uluç diyor ki, "İki boyutlu satıh (resim) ile üç boyutlu nesneyi (heykel) bir araya getiriyorum. İki boyuttaki renk ve şekillerle, üç boyuttaki şekil ve renklerin farklılıklarını yok edip, birlikteliklerini ortaya koyuyorum.
Ömer Uluç bu yeni tarzında, yaptığı tabloların bir k"şesine veya önüne veya yanına bir heykel ekliyor.
Sanat eleştirileri Amerika'nın önde gelen yayınlarında yer alan New Yorklu sanat eleştirmeni Robert C. Morgan, Ömer Uluç'un yeni yapıtlarını şöyle değerlendiriyor: "Uluç'un resim ve heykel arasında bir yerde duran melezleri mizah yüklüdür. Uluç'un yapıtlarını gören izleyicilerin neşe bulmaması imkansızdır. Mizahın, zekanın en ileri biçimi olduğu söylenir. Uluç'un yapıtlarında görülüyor ki, mizah sanatın da ileri bir biçimidir.
...Uluç'un yeni "resimsel heykelleri"ne - zıtlıklardan doğan bu yeni melez yapıtlarına - bakıldığında bunların trajik / komik boyutlarında ve görünümlerinde bir anda oluşan canlılık, yaşam içinde ölümleri ve ölüm içinde yaşamları hatırlatıyor ve de insanın merakını uyandırıyor."
Ömer Uluç'un sergisinin bulunduğu binanın ikinci katındaki Sermet Çifter Kütüphanesi'nde Alexandre Raymond'un Türkiye çizimleri sergileniyor. Raymond, İstanbul ve Türkiye hayranı bir Fransız mimar. İstanbul'da Pera'da kitabevi açıp uzun yıllar işlettiği halde hayat hikayesini bilen yok. Türkiye'yi ve İslam eserlerini çizmiş. Türkiye ve İslam dünyası hakkında yazmış. Çok sayıda eseri var. Anadolu ve İstanbul'daki Türk çinileri üzerine bol çizimli bir araştırması Librarie de Pera Kitabevi'nin 11.11.1998 tarihli müzayedesinde 205 katalog numarası ile 150 milyon TL'ye satıldı.
Kazım Taşkent ne ilginç bir adammış ki, Raymond'un İstanbul ve Türkiye ile ilgili çizimlerinin orijinallerini yıllar önce Londra'da bir müzayededen satın alıp Türkiye'ye getirmiş ve Harp Akademileri Kütüphanesi'ne hediye etmiş. Sergide bunların bir bölümü izlenebiliyor.
Yapı Kredi'deki üçüncü sergi Vedat Nedim Tör salonunda Mimar Vedat Tek ile ilgili. Vedat Tek, İzmir Saat Kulesi'nin, Büyük Postane'nin, Sirkeci Garı'nın ve Türke özgü çizgi taşıyan çok sayıda eserin mimarıdır. 1909 yılında Sultan Reşat'ın saray başmimarlığına tayin ettiği Vedat Tek Cumhuriyet'ten sonra Ankara'da da birçok binaya imza atmıştır.