Hakan Atis

Yaz aylarında özellikle Fethiye, Göcek, Marmaris, Bodrum ve Çeşme yat turizmi ve tekne sahipleri için vazgeçilmezdir. Buna bir de Adalar denizinin son yıllardaki gözdeleri Kalymnos, Leros, Lipsi, Arki ve Patmos eklendiğinde sezon boyunca Ege’ye doyamazsınız.

Bu hafta Adalar denizinin gözdelerinde keyifli bir tura çıkacağız. Rehberimiz bu coğrafyayı avucunun içi gibi bilen usta bir denizci olacak. Dostlarının deyişiyle “Oktay Kapitan.”

Oktay Yılmaz’ın hayatı denizlerde geçiyor. Kendisini tanıtırken söze Cevat Şakir Kabaağaçlı’yı anımsatan kocaman “Merhaba” ile başlıyor. Ardından şöyle devam ediyor: “499 groston yat kaptanı ve ASA 108 ve 114 yeterliliğine sahip yelken eğitmeni olarak 25 yıldır denizlerdeyim. Bu sürenin son 12 senesinde serbest çalışıyorum. Charter sezonu olarak tanımlanan mayıs-ekim ayları boyunca deniz tutkunlarını ağırlıklı olarak Ege Denizi’nde mavi tura çıkarıyorum.” Ayrıca tekne transferleri yapıyor, yelken eğitimi veriyor. Cennet kıyılarımızda kaptanlık ettiği Mavi Tur rotaları ise genellikle

Tekne sahibi oldukları için hayal kırıklığı yaşayan kişilerle son zamanlarda sıkça karşılaşıyorum. Bunun nedeni satın alma işleminden önce ayrıntılı kontrol yaptırılmaması. Sonradan üzülmek istemiyorsanız “survey” hizmeti almayı sakın ihmal etmeyin.

Mavi dünyada rüzgâr eşliğinde keyifli seyirler yaparak gönlünüz nereyi isterse dümeni o yöne çevirmekten daha güzel ne olabilir? Bu duygu anlatılmaz yaşanır. Ancak dikkatli olmak temel koşul aksi halde keyfinizi kaçıracak, belki de can güvenliğinizi tehlikeye atacak sorunlara yol açabilir. Bu konuda neler yapılması gerektiğini ülkemizin önde gelen uzmanlarından Ufuk Timur’a sordum. Türk Deniz Kuvvetleri’nde uzun yıllar görev yaptıktan sonra 2019’da Kıdemli Albay rütbesiyle emekli olan Timur, bu sürecin ardından uluslararası otorite kabul edilen İngiliz Survey Enstitüsü (International Institute of Marine Surveying-IIMS) üyeliğine kabul edildi. Dünyanın değişik ülkelerinden başvuran adayların arasından zorlu değerlendirmeleri başarıyla geçti. Uzak

Son yıllarda teknede yaşamı benimseyen ailelere ülkemizde de sıkça rastlanıyor. Gökhan ve Aslı Çatalkaya da yılın büyük bölümünü Seferihisar Teos Marina’da bulunan motoryatlarında geçiriyor

Karanın bitip denizin başladığı kentlere ne zaman yolum düşse mavilikleri gördüğüm an Nazım Hikmet’in Abidin Dino’ya yönelttiği soru aklıma gelir. Dizelerin büyük ustası, “Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?” diyerek, denizcilerin rüyasını tek bir cümlede anlatmış derim. Hasreti mavi olanlar için durum gerçekten böyledir. Denizcilere göre mutluluğun resmi enginlere kavuştukları an yapılmış demektir. Tıpkı Aslı ve Gökhan Çatalkaya çiftinde olduğu gibi. Onlar, kızları Su (6) ve oğulları Sarp (14) ile yılın büyük bölümünü teknelerinde geçiren mutlu bir çift. Şu günlerde tatlı bir heyecan içindeler. Sezon sonunda motoryatlarını satıp daha büyük ve yelkenli bir tekneye geçmeyi hedefliyorlar. Araştırmalarını bu doğrultuda

Antakyalı Ezgim Mıstıkoğlu dünyanın en zorlu açık deniz yarışlarından Ocean Globe Race’in seçme etabı için Brezilya’dayken deprem haberini aldığında babası enkazdan güçlükle çıkabilmişti.

Ülkemizi derinden yaralayan deprem felaketi denizcilerimizi de etkiledi. Dünyanın en zorlu açık deniz yarışlarından Ocean Globe Race’de (OGR) Türkiye’yi temsil etmek için gün sayan başarılı yelkencimiz Ezgim Mıstıkoğlu da onlardan biri.

Depremden önce Ocean Globe Race’in (OGR) seçme etabı Cape2Rio’nun bitiş noktası Brezilya’da bulunduğu için felaketten şans eseri uzak kalan genç yelkencimiz Ezgim Mıstıkoğlu’nun babası Levent Mıstıkoğlu, yıkıcı sarsıntıya Arsuz’daki yazlıklarında yakalandı; enkazdan kendi çabalarıyla kurtuldu, ancak yakınlarından yaşamlarını yitirenler oldu.

Ezgim Mıstıkoğlu, İskenderun Yelken Kulübü’nde 9 yaşında başladığı sporculuk yaşamında kendisine uzun vadeli bir rota çizdi. Hedefinde önce Türkiye’de, ardından dünyada sportif başarılara imza atmak vardı. Bu

Kurtuluş Savaşı’nı kazanmış yorgun ama onurlu bir millet Atası’nın yolunu izleyip nasıl büyük başarılara imza attı ise ekonomi dünyamızda yenilikçiliğini örnek aldığı kutup yıldızı sayesinde birçok sektör de ilklerle tanıştı. Onun ufkun ötesini gören vizyonu her zaman hayranlık uyandırdı. Örnek alındı. Bu durum 1950’lerde başladı. Dünyayı sarsan siyasi ve ekonomik kriz dönemlerinde de devam etti. Günümüzde binlerce kişiye iş sağlayan, bulunduğu sektörlerde lider olan, güçlü kurumsal yapısı ve temsil ettiği değerlerle ülke ekonomisine önemli katkılar sağlayan Yaşar Topluluğu, işte böyle doğdu.

Bu büyük başarının mimarı olan Türkiye sevdalısı Selçuk Yaşar’ı önceki gün dualarımızla sonsuzluğa uğurladık. Yıldızlar yoldaşı olsun. Bu satırlar kendisiyle uzun yıllar çalışmış olmanın kıvancını yaşayan, hayat okulunda liderlik ettiği binlerce kişilik büyük ailenin ferdi olmakla gurur duyan İzmirli bir gazetecinin son mektubudur. Ancak veda değildir. Çünkü, Selçuk Bey’in

Güçlü formları, denizle bütünleşmeleri ve göze hoş gelen tasarımlarıyla ünlü tırhandiller, Bodrum’a özgüdür. Nerede karşılaşsam gözümü alamam. Bu nedenle Tırhandil Cup Oktay Tüfek Trofesi 2023’le ilgili gelişmeleri merakla takip ediyorum

 "Yokuş başına geldiğinde Bodrum’u göreceksin, sanma ki sen geldiğin gibi gideceksin. Senden öncekiler de böyleydiler, akıllarını hep Bodrum’da bırakıp gittiler.” Ülkemizin turizm başkentinin girişinde yer alan bu söz, Cevat Şakir Kabaağaçlı veya diğer adıyla Balıkçı’ya ait. Söylendiği yılların Bodrum’u ile günümüzü karşılaştırmak elbette mümkün değil. 1980’lerin başlarından itibaren dört bir yanı betonlaşmaya açılan Ege’nin gün batımı tanrıçası, eşsiz güzelliği sayesinde günümüzde de gözde olmayı başarıyor. Onu farklı kılan bir başka özelliği ise yöreye özgü tasarımları, sağlam yapıları ve denizcilikleriyle ünlü Tırhandil tipi yelkenliler. Sayıları azalmakla

Türkiye’de mavi tur pazarının büyüklüğü 1.3 milyar dolar seviyesine ulaştı. Bu alanda geçen yılın en gözde tatil merkezleri ise Göcek ve Fethiye oldu. Tekne tatilcilerinin tercihleri arasında gulet tipi yelkenliler yüzde 48’le ilk sırayı elde etti.

Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir Kabaağaçlı, resimleri ve dizeleriyle ölümsüzlüğe erişmiş olan Bedri Rahmi Eyüboğlu ve filolog, arkeolog, çevirmen, yazar, doğa ana Azra Erhat’ın öncülüğünde 1950’lerin ortalarında başlayan “Mavi Tur” akımı, aradan geçen yıllarda milyarlarca dolarlık büyük bir sektöre dönüştü. Bu gelişim özellikle son yılda zirveye erişti. Türkiye’nin tekne tatili konusunda son derece cazip bir ülke olduğunu vurgulayan, günümüzde 49 ülkede bin 40 farklı lokasyonda hizmet veren viravira.co’nun kurucu ortağı ve CEO’su Baran Yıldırım, ülkemizdeki mavi tur pazar büyüklüğünün dikkat çekici seviyelere ulaştığını belirtiyor. Sektörün deneyimli ismi,

Rüzgârların, dalgaların sesini dinledi, yunuslarla yarıştı, martılarla selamlaştı. İçindeki gezgini özgür bırakan usta yelkenci Başak Mireli Öcel’den söz ediyorum. Ve Başak Kaptan tamamladığı okyanus etabında Atlantik geçişini yelkenli tekneyle solo gerçekleştiren ilk kadın denizcimiz oldu

Royal Yachting Association (RYA) eğitimlerini Marmaris, Kanarya Adaları ve Southampton Solent Denizi’nde tamamladıktan sonra yıllardır hayalini kurduğu dünya turu için önce Akdeniz’e ardından Atlantik’in derin sularına açılan Başak Mireli Öcel, okyanus etabını 16 Ocak günü başarıyla tamamladı. Böylece Atlantik geçişini yelkenli tekneyle solo olarak gerçekleştiren ilk kadın denizcimiz oldu.

Rüzgârın sesini dinleyip dalgalarla dost olan, yunuslarla yarışıp martılarla selamlaşan, haritadan gönlünce yer seçip içindeki gezgini özgür bırakan usta bir yelkenci Başak Mireli Öcel. Bu onun yaşam tarzı. Dünyayı 94 günde solo olarak dolaşan yelkenciliğin efsane ismi İngiliz Ellen MacArthur’u örnek alan cesur