Mumları üfle, bir dilim kes hayattan.
Hatırla bizi, yoksa gideceğiz yanından...
Gidişimiz öyle bir gidiş ki, hep yanındayız...
***
“Ayrılıp birleşen yolun farkındayız” diyerek doğum günümü kutlayan dostlara selam olsun.
İnsan hayatında iki önemli gün varmış. Biri doğduğu gün; diğeri ise neden doğduğunu anladığı gün...
Sevgileriyle doğum günümde bana ikinci bir bayram yaşatan ve yaşamı bana yeniden sorgulatan “Sevgi ve başarı yolcuları”na sonsuz teşekkür.
***
BAL’da gruplar belli oldu. Grup birincileri 3. Lig’e yükselecek. Bu harika bir haber.
Kadri Yatkın ve arkadaşlarına teşekkürler.
Amatörler, ikinci bir müjdeyi de bekliyor. Biri birçok oyuncunun spor yaşamını bitirecek olan “Yaş sınırı”, diğeri ise BAL’dan düşme ve Süper Amatör’den çıkma ile ilgili hususlar...
3. Lig yolunda uzun bir maraton başlayacak. Futbolcu seçimlerine dikkat.
Yöneticinin tanıdığıymış, antrenörün eski adamıymış, böyle şeyler olmalalı.
Duyup görüyoruz ki futbolcunun dayanıklılık ve devamlılığı, oyun zekası ve sevgisine bakılmıyor. Sanki nikaha alınacakmış gibi 7 ceddi araştırılarak; teninin rengine, saçının teline, nereden gelip nereye gittiğine bakılıp karar veriliyor.
Sizlere sesleniyorum “Kuklacı ve taklacı” beyler... Yok böyle bir şey...
Alınanlar olabilir ancak tutulmayan sözlerin bedeli büyük olur.
Beyler; ne çabuk unuttunuz geldiğiniz yeri?
Her şey o koltuğa oturuncaya kadar mıydı?
Bu kibir de nereden bulaştı sizlere?
Zirve sarhoşluğuna mı kapıldınız yoksa?
“Her şey mübahtır” diyerek kazandığını zannedenler sonunda kaybedenlerdir.
Makyavel’e “Hükümdar adlı eseri yazıp zalim ve hain olanlara iktidara giden yolu gösterdiniz” diyerek sitemde bulunmuşlar.
Cevap ilginç: “Haklısınız ancak ben onları yok etmenin formülünü de yazmıştım.”