Kişisel Gelişim Dersleri Eğitmeni Sevgi Keleş

Her insanın zihin kodu farklıdır. Kişinin yaşadığı yer, ailesi, etnik kökenleri, sosyal ve ekonomik durumu gibi farklı koşullar kodların oluşumunda etkindir. İşte bu sebeple aynı olay birkaç kişiye anlatılsa herkesin vereceği reaksiyon ve hislerinin yoğunluğu farklı olacaktır. Çünkü her insan zihin algoritmasından süzülerek olayları yorumlar; bu sebeple herkesin bakış açısı ve durumları yorumlama şekli bambaşkadır.

Hadi şimdi bu 4 ana duyguyu daha yakından tanıyalım ve onları nasıl dönüştürebileceğimizi keşfedelim.

Değersizlik

Yapılan istatistikler değersizlik duygusu fazla olan kişilerin yaşam akışında birçok negatif durumla karşılaştığını göstermektedir. Değersizlik duygusu kişide büyüdükçe etrafına da ‘ben değersizim’ enerjisi yayar. Bir süre sonra çevresinde kendini değersiz hissetmeye, kendisini arka plana almaya, önceliği hep başkasına vermeye başlayabilir. Değersizlik duygusu zihinde büyüdükçe kıtlık frekansını da kendine doğru çekmeye başlar. Kişinin bolluk alanı kendini ne kadar değerli hissettiği ile doğru orantılıdır.

Yaşam akışımızda negatifleşmemizde bir diğer etken ise günlük hayatımızda çevremizden aldığımız negatif etkilerdir. Zihnimiz çevresel olaylar ile bir bütünlük kurarak eterik bedenimizde negatif birikmelere sebep olabilir. Pozitif kalmanın ilk yolu negatif enerjilerden adım adım uzaklaşmaktır. Negatif enerjiler azaldıkça geriye daha dingin, dengede bir pozitif enerji kalacaktır.

Pozitif enerjide kalmanın yolları

● Evimizin, iş yerimizin, bulunduğumuz ortamların sık sık havasını yenilemek sıkışan negatif enerjiyi dağıtmaya katkı sağlar.

● Etrafımızda arındırıcı özelliği olan doğal taşlar bulundurmak frekansı ve mekân enerjisini temizler. Özellikle kristal kuvars ve selenit taşı bu anlamda pozitif katkı olacaktır.

● Negatif bir söylemde bulunduğumuzda ya da bir başkasının anlattığı negatif konuşmaları dinlediğimizde enerji alanımızın negatiften etkilenmemesi için, sağ elimizi, yüzümüz hizasından başlayarak yukarıdan aşağı doğru 3 kere indirerek “tüm negatif akışları iptal ediyorum” dediğimizde negatiflerle aramızda oluşan bağı kesmiş oluruz. Bu işlemi gece uyumadan önce de

Öncelikle günlük konuşmalarınızda ve yapacağınız herhangi bir bolluk egzersizinde bolluk ve berekete aynı anda odaklanmamalısınız. Çünkü bolluk tükettikçe azalmayan enerjisi taşırken bereket sınırlı miktarda olanı çok yere dağıtabilme enerjisi taşır. Evren bolluk içindedir. Önemli olan bu bolluk ile eşleşmektir. Dünyada her şeyin olduğu gibi bolluğun da bir frekansı vardır. Sizin frekansınız ne zaman bolluk ile eşleşirse o zaman kolaylıkla size doğru akar. Frekansımız kadar zihin durumumuz da bolluğun hayatımızda kendini göstermesine katkı sağlar. Bolluk ile ilgili kök inançlarımız görünmeyen duvarlar gibi sizi servet yaratmaktan alıkoyabilir.

Para hakkındaki söylediğiniz sözlerinize dikkat

Sözlerimizin tüm dünyayı dolaşıp sonra bize geri geldiğini biliyor muydunuz? Artık biliyorsunuz. Para ile ilgili tüm söylemleriniz, yargılarınız para ile olan ilişkinizi direkt etkileyebilir. Örneğin; “Para kolay kazanılmaz” gibi bir inançla para için çok çabalamak gerektiğini sıklıkla dile getiriyorsanız, zihniniz bir

Pozitif düşünmek ve hareket edebilmek için de pozitif konuşmak önem taşır. Kelimelerin hayatımız üzerindeki etkisi tahmin edilenin çok ötesinde. Ses dalgalarımız ışık hızından daha hızlı bir şekilde bilincimizden süzülür ve zihnimizin algılamasını sağlar. Zihin tarafından algılanan bu sinyal ise bizim aura diye bilinen enerjetik bedenimizle titreşir. Bu sayede farkında olmadan etrafımıza frekans yaymaya başlarız. Bu frekans hangi yükseklikte ise yaşamımıza yine aynı frekansta benzer olayları çekeriz. Bazen aynı olayları farklı kişiler aracılığıyla ve farklı yerlerde birbirine benzer şekillerde yaşarız. Aslında burada fark etmemiz gereken şey: aynı frekansta kaldığımız için şekli değişse bile yaşanılan deneyimlerin birbirine benzer olduğudur. Bir yolculuk yaptığınızı düşünün. Bu yolculukta hep aynı yoldan gittiğinizi varsayalım. Aynı yoldan giderek farklı bir yere varmak nasıl çok mümkün değilse, aynı frekansta kalarak farklı deneyimler yaşamak da bir o kadar kolay değildir. Bu sebeple olumlama yaparak zihne bilinçli bir şekilde sinyal göndermek önemlidir.

Olumlam