Teşbihte hata olmaz! ABD’li iş insanı Malcolm Bricklin için, otomotiv dünyasının ‘inatçı keçisi’ desek yeridir. Zira 19 yaşından itibaren otomotiv sektöründe 30 kadar şirket kuran, kendi adına otomobil bile üreten Bricklin, bugün 80’li yaşlarda ve şimdilerde yeni bir marka için uğraşıyor...
Bricklin 3EV
Yılmayan, her koşulda mutlaka bir çıkış yolu bulan, inandığı doğrultuda kimi zaman “kahramanca” ilerleyen kişilere hayranlık duyarım her zaman. Hikâyeleri, yaşadıkları, deneyimleri “hayranlık duyulacak”, “başucunda saklanacak” birer eser gibidir benim gözümde... “Hayata karşı duruşları”, kazandıkları büyüklü küçüklü zaferlerden daha önemlidir...
Bana göre Malcolm N. Bricklin de bu insanlardan biri. Her ne kadar “sürdürülebilir” başarılara imza atamamış olsa da, her defasında yeniden başlamak için hamle yapmış bir iş adamı ve girişimci Bricklin. Şu sıralar 80’lerini yaşıyor olsa da, yine en iyi bildiğini düşündüğü alanda, yepyeni
Tofaş’ın Bursa’da ürettiği üçüncü araç da, Amerika kıtasında satılmaya başlandı. Nitekim Doblo’nun ardından Fiorino da RAM markasıyla Şili’de yollara çıktı
Tofaş tarafından üretilen bir başarılı minik ticari Fiorino da, ağabeyinin yolundan giderek, RAM markasıyla Amerika kıtasına adımını attı. Şimdilik Güney Amerika ülkesi Şili’de satışına başlanan Fiorino’nun adı, burada “RAM V700 City” olarak lanse edildi.
Bursa’da üretilen araçlar, ucundan kıyısından bir bir Amerika kıtasına giriş yapıyor. Nitekim bu konuda öncü olan Doblo, Fiat tarafından satın alınan Amerikan RAM markasını alarak, “ProMaster City” olarak ABD ve Kanada’da satılmaya başlanmış, oldukça beğeni kazanmıştı. Onu, büyük ölçüde Türkiye’de geliştirilen ve üretilen Egea izlemişti. Meksika’ya ihraç edilmeye başlanan Egea, burada “Dodge Neon” adıyla satılmaya başlandı.
Sadece van
Amerika kıtasına ayak basan son Bursalı ise, Türkiye’de olduğu kadar Avrupa’da da büyük başarı
Hiçbir lüksü olmayan bir otomobil satın almak için bile 5-10 yıl beklenen Doğu Almanya’nın tek seri üretim spor otomobiliydi... Ferrari’ye benzeyen Melkus, bir Lotus’a kızıp spor otomobil üretmeye girişen bir direksiyon eğitmeni ve yarışçının eseriydi...
Bu fıkra aklımdan hiç gitmez... Adamın biri bir gün Doğu Almanya’da “Trabant” (Doğu Almanların efsane küçük otomobil markası) bayisine gider ve bir otomobil almak istediğini söyler. Görevli, “Elbette...” der demez, adamımız söze devam eder:
“Ancak, altı kırmızı, üstü beyaz olsun istiyorum... Kliması, dört kapısı ve güçlü bir motoru olsun. Ayrıca disk frenler...”
Görevli adamımızın ağzını tıkar ve “Sanırım delisiniz, en iyisi ambulans çağırayım!” der...
1989’da Berlin Duvarı’nın yıkılmasıyla tarihe karışan Doğu Almanya, tıpkı diğer sosyalist ülkelerde olduğu gibi otomobil sahibi olmak için pek de uygun bir ülke değildi. Sözünü ettiğimiz, bol dumanlı iki zamanlı motora sahip kibrit kutusu kadar
Karsan, otonom Atak Electric modelinin ardından bu kez de minibüs modeli Jest’i “akıllı” yapacak. Şirketin CEO’su Okan Baş, bundan böyle çıkaracakları her modelin “otonoma uyarlanabilir” olacağını belirtti
Son dönemde birbiri ardına yeni modeller çıkaran ve elektrikli araçlara önem veren Karsan, hem elektrikli hem de otonom yani “sürücüsüz” gidebilen araçlarının sayısını artırmaya, böylelikle bu özelliğe sahip araçlarda iddialı olmaya hazırlanıyor. Bundan böyle Karsan’ın çıkaracağı her model, “otonom sürüşe uyarlanabilir” olacak.
Jest Electric ile başlayan ve Atak Electric ile devam eden elektrikli atağını, geçtiğimiz aylarda tanıtılan “Otonom Atak Electric” ile taçlandıran Karsan, bu kez de Jest’in elektrikli ve otonom versiyonunu planlıyor. Karsan CEO’su Okan Baş, pandemi sürecinde akıllı teknolojilere ve çevreci ürünlere yatırım yaptıklarını vurgulayarak, “İlk andan bu yana elektrikli araçlar bizim için ara istasyon, otonom
Tıpkı dünyada olduğu gibi Türkiye’de de dizel motorlu otomobillerin satışları giderek düşmeye devam ediyor. Dizel motorlu otomobillerin satışı bu yılın ilk yarısında yüzde 21 düşerken, bu otomobillerin toplam satışlardan aldığı pay yüzde 42.6’dan yüzde 22.1’e geriledi
Küresel ısınma ve pandemiye bağlı olarak bireysel araç sahipliğinin artmasıyla birlikte tüm dünyada dizel ve hatta benzinli araçlara yönelik ciddi bir tavır söz konusu. Avrupa Birliği, 2035’ten sonra dizel ve benzinli araçların satışını yasaklamayı tartışırken, özellikle Avrupa’da pek çok ülke, dizelleri şehir merkezlerinden uzaklaştırıyor. Haliyle bu, dizel motorlu araçların üretimi ve satışına da yansıyor. Nitekim yeni nesil pek çok modelde artık dizel seçeneği sunulmazken, dizellerin satışlardan aldığı pay da düşüyor.
Bu eğilim, Türkiye’de de kendini gösteriyor. Nitekim Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) verilerine göre Türkiye’de bu yılın ilk yarısında dizel motorlu otomobil satışları 2020’nin aynı
Japonya’da servet ve itibar sahibi iki kişi tarafından kurulan “Naito Karabu” yani ‘Mid Night Club’, 1982-99 yılları arasında ses getirmişti. Katı kuralları ve ‘etik değerleri’ nedeniyle çeteye saygı duyuluyordu. Zira çete, ‘etik değerler’ yüzünden kendini yok etti
Naito Karabu üyeleri, geceleri 70 km’lik otobanda en yüksek hıza çıkmak için yarışıyordu. Hepsi saygın kişilikler, iş insanlarıydı. Aralarında bazıları sonradan başka suçlardan hapse girmiş olsa da... (Youtube)
Yıllar önce, henüz kirpi saçlı bir erkek çocuğuyken, tek kanal siyah-beyaz televizyonumuzda ne çıkarsa seyredenlerdendim. Ancak bazı programlarda, gözlerimin şaşı ve tüyleriminse diken diken olması pahasına (eski televizyonlara çok yaklaşınca böyle bir şey vardı) ekranın dibine giriveriyordum. Tıpkı 1970’lerin sonunda usta gazeteci Uğur Dündar’ın, yasak olmasına rağmen sokakta yarışanlarla yaptığı ropörtaj gibi. O dönemde resmi ithalat olmamasına rağmen pahalı Amerikan otolarına ve onların modifiyesine nasıl para
OSD Başkanı Haydar Yenigün, üretim, kapasite kullanımı ve ihracatta işlerin iyi gittiğini, hedeflerinin ihracatta 32 milyar doları aşmak olduğunu belirtti
Otomotiv pazarı ve ihracatında düzelmeler sürmesine karşın, sektör, bunun yeterli olmadığı düşüncesinde. Nitekim Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Yönetim Kurulu Başkanı Haydar Yenigün, “endüstrinin en iyi yılı olan 2017”yi kendilerine referans aldıklarını, hedeflerinin de bugünkü fiyatlarla o dönemdeki üretim ve ihracat adetlerine ulaşmak olduğunu belirtiyor.
Otomotiv sektöründe bu yılın ilk 6 ayını değerlendiren Yenigün, 2021 yılının beklentilerin üzerinde iyi gittiğini, ancak şu anki rakamlardaki baz etkisini dikkate almak gerektiğini söyledi.
Üretimin geçen yıla göre yüzde 23.3 arttığını, adet ve tutar olarak ihracatın, kapasite kullanım oranlarının yükseldiğini kaydeden Yenigün, “Beni en çok sevindiren de kg başına ihracat değerimiz. Ana sanayinin katkılarıyla şu anda yüzde 6 civarında arttı. Bu durum önümüzdeki 3 ila 4 yıl artarak devam edecek.
Hyundai’nin kilit öneme sahip modeli Bayon satışa çıktı. Bu yıl için 35 bin adet üretilmesi planlanan aracın 6 bin 500’ü iç pazarda satılaca
Hyundai Assan’ın, İzmit tesislerinde 50 milyon euro ek yatırımla üretmeye başladığı tamamen yeni SUV modeli Bayon, Türkiye’de satışa sunulurken, ihracata oda katkı sağlayacak. Nitekim Hyundai Assan Genel Müdürü Murat Berkel, “Şu ana kadar 13 bin 500 adetlik Bayon üretim rakamına ulaştık. Yıl sonu hedefimiz 35 bin adet. İç pazarda hedefimiz ise 6 bin 500 adet. Kalan 28 bin 500 adedi ihracat olacak” dedi.
Markanın İzmit fabrikasında üretilen 3. modeli olan kompakt B-SUV modeli Bayon’un, Kona ve Tucson gibi SUV pazarında ses getireceğine inandıklarını belirten Berkel, “Farklı segmentlerin en avantajlı özelliklerini bünyesinde toplayan Bayon’un, hem Türk aile yapısına uyumlu olduğunu hem de gençlerin ve kendini genç hissedenlerin beklentilerini karşılayacağını düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
‘Alternatif oldu’
Vergilendirme sistemi nedeniyle