Levent Köprülü

Levent Köprülü

-

Tüm Yazıları

Türkiye’de de futbol hastalarının heyecanla izlediği Dünya Kupası, elbette benim ilgi alanıma girmiyor bu köşede.
Benim bahsedeceğim Dünya Kupası farklı, hem de çok...

Bu başka bir Dünya Kupası

Futbol hastalarının iple çektiği, muhteşem bir organizasyon Dünya Kupası. Kimisi sırf bunun için televizyonunu yenileme kararını uygulamaya koyarken, kimisi bir ayı aşkın süre için neredeyse tüm sosyal hayatını dondurur, maçların dışında konser ya da filmler için dışarı çıkmaz. İkili ilişkiler için biraz “sorunlu” bir durum olsa da bu, futbol tutkunlarının her zaman rastlayabileceği bir şey değildir. Sonuçta bir insan, ömrü boyunca kaç kez Dünya Kupası’na denk gelebilir ki?
Ama ben bugün size Dünya Kupası’nın kendisiyle ilgili daha fazla bir şey yazmayacağım. Zira bu konuda ahkam kesmek benim uzmanlık alanıma girmiyor. Köşemin de amacı değil.
Yine de Dünya Kupası’nın başka bir tarafından tutmak istedim bugün. Daha doğrusu “derleyenlerin derlemesi”ni aktarayım istedim. Çünkü gerçekten bu Dünya Kupası farklı.

Birden fazla ülkede birinci oldular
Bugün, Dünya Kupası’na katılan her bir ülkenin “şampiyon otomobili”ne şöyle bir bakacağız. Elbette bunu soracağınızı bildiğimden, kupaya katılamasa bile, Türkiye’nin şampiyonuyla başlayacağım. 2013 yılında Fiat Linea olmuş. Toplamda 37 bin 537 adet satışla... Tabii ki bu şampiyonluk sadece Türkiye’de kalmış. Zira göreceksiniz, Dünya Kupası’nda “top koşturan” ülkelerin şampiyonları tamamen farklı.
Hemen şunu da söylemekte fayda var: Söz konusu ülkelerin tamamına bakınca Volkswagen, Toyota ve Chevrolet markalarının birden fazla ülkede birincilik kürsüsünde olduğunu gördüm. Daha doğrusu siz de göreceksiniz. Örneğin Volkswagen altı ülkede ipi önde göğüslemiş geçen yıl. Avrupa’dan çıkma kararı alan Chevrolet de VW ile kıran kırana bir mücadeleye girerek, aynı şekilde altı ülkede “liderliğe” oturmuş. Toyota ise şimdilik Dünya Kupası’na katılan ülkelerde “sekiz birincilik”le ilk sırada. Tabii bunun biri yeni değil, Gana’da “ikinci el” satışıyla gelmiş. Yani anladığımız kadarıyla Gana’da yeni otomobil satışı pek yapılmıyor.
Hemen kısaca bakalım isterseniz... Volkswagen, Brezilya’da geçen yıl Gol modeliyle en çok satan olmuş. Yani pazar şampiyonu. Gol bizim hatta Avrupalıların pek tanımadığı bir otomobil.
Çünkü VW, bu Gol’ü sadece Latin Amerika için özel üretiyor. VW Golf
ise anavatanı Almanya’nın yanı sıra Belçika, Hırvatistan ve İsviçre’de ilk sırada. Hollanda’da VW’nin şampiyonu Up! olmuş. Türkiye’de satılmayan,
VW Polo’nun bir altında yer alan Up!, bu ülkede pratikliğinden kazanmış gibi görünüyor.

İtalyanlar en çok minik otomobilleri seviyor
Her ne kadar bu ülkede Ford’un üretimi kalmasa da İngilizler geçen yıl en çok Fiesta satın almış. İtalya’daysa Fiat’ın minik efsanesi Panda’nın yeni versiyonu listenin başına oturmuş. Çünkü bu ülke, minik otomobilleri seviyor. Panda’nın yeri de tamamen ayrı.
Milli markasını ilk sıraya taşıyan bir başka ülke de İspanya. Seat Ibiza geçen yıl bu ülkenin şampiyonu olurken, Rusya’da Lada Granta, İran’da da Saipa Pride (eski Ford Festiva, hatırlayan varsa diye söyleyeyim) şampiyonluk kürsüsünde. Güney Kore’nin şampiyonuysa Hyundai Avante (Elantra) olmuş.
Fransa ve Portekiz şampiyonluğa, büyük bölümü Bursa’da üretilen yeni Renault Clio’yu layık görürken, Amerika’da tahmin edileceği gibi bir
pick-up, yani Ford F-Serisi ilk sıradaki yerini korumuş. Hazır pick-up modelden bahsetmişken, bir başka lider modelin daha başarısını vurgulayayım. Toyota Hilux, Fildişi Sahilleri, Nijerya, Honduras, Kamerun ve Gana’nın birincisiymiş. Ancak Gana’daki başarısı, satılan
0 kilometre araçların sayısına değil, “satılık ikinci el Hilux sayılarına göre” ortaya çıkan bir liderlik... Söyleyeyim de... Bununla birlikte Toyota, anavatanı Japonya’da Aqua, Yunanistan’da Yaris
ve Avustralya’da da Corolla ile şampiyon.
Latin ülkeleriyse biraz farklı. Chevrolet Classic Arjantin’de, bizim de tanıdığımız modellerden Spark Uruguay’da, Aveo da Meksika’da bir numara olmuş. Kolombiya, Şili ve Ekvator’da da Chevrolet’nin şampiyonluk getiren modeli Sail olmuş ki biz bunu yine tanımıyoruz...

Haberin Devamı

Bu başka bir Dünya Kupası

Haberin Devamı

HAFTANIN GÜZELİ

Haberin Devamı

Konfor mu? Onlar neredeyse nefes alamıyor!

Geçmişteki otomobil ilanlarına bakıyorum da bazıları gerçekten palavra atmış... Hem de öyle böyle değil, pek bir sıkı... Tıpkı Messerschmitt’inkinde olduğu gibi. Bir küvet kadar oturma alanına sahip otomobilin “limuzin (sedan) konforu”na sahip olduğunu yazmakla kalmayan ajans ve firma, bir de
üç kadıncağızı söz konusu “küvet”e tıkarak bunu göstermek istemiş. Kadıncağızların yüzündeki gülümseme ise bana manidar geldi. Çünkü ya sloganın saçmalığını bildiklerinden ya da çekim bitene kadar “son nefeslerini vermek üzere” olduklarındandır. Mutluluk olamayacağı ise kesin bilgi!