‘Çocukluğumuzda yazı kutsal kabul edilirdi’

11 Aralık 2022

Çalışkan, meraklı, sanatsever, bilgili, kültürlü ve karizmatik bir İstanbul beyefendisi olan Sinan Genim ile yazı kültürüne dair konuştuk

Dr. Sinan Genim dendiğinde benim aklıma gazetenin girişinde kendisini ilk gördüğüm gün geliyor, giyimini kuşamını görünce galiba bir moda çekimi yapılıyor diye düşündüğümü hatırlıyorum. Kendisi Baksı Müzesi gibi önemli eserlere imza atmış 1945 doğumlu çok çalışkan bir mimar ve halen çalışmaya devam ediyor ama ben onu daha çok hemen hepsini kesip sakladığım Milliyet’teki yazılarıyla tanıdım. Kendisinin yazarlığı da okurluğu da etkileyici ve her iyi entelektüel gibi müthiş bir kütüphaneye sahip. Birçok özelliğinin yanında hat eseri, fotoğraf, harita ve resim koleksiyonu da var. (Sadece yerli ressamlar değil, duvarlarında çok sevdiğim Fernando Botero gibi sanatçıların eserlerini de gördüğüm için ofisten ayrılmakta epey zorlandım.) Sahip olduğu bu koleksiyonlar hem sergilere hem de kitaplara dönüşüyor. Yakında çıkacak

Yazının Devamı

Düşünce çizgileri

4 Aralık 2022

Kitapların kenarlarına yazı yazmak, metnin altını çizmek veya işaretler bırakmak yüzlerce yıllık köklü bir gelenek ama nedense geçen yüzyıldan beri ayıplanan bir eylem oldu.

ABD’de yayımlanmış “Kalem ve Kitap” adlı bir eser var (The Pen and the Book. 1899), yazarı ise Walter Besant. Zamanında 100’e yakın kitap yazmış üretken biri olmasına rağmen kendisi dünya çapında tanınmış bir yazar değildir, açıkçası sözünü ettiğim kitabı da müthiş bir eser değil. Ancak bu kitabın bir nüshası Chicago’da Newberry Kütüphanesi’nde bir kasada kilitli tutuluyor, kitabı görmek isteyen biri olursa ancak sıkı güvenlik tedbirleri eşliğinde (güvenlik görevlileri ve kameralarla izlenen bir masada) bakılmasına izin veriliyor.

Oysa bu kitabın benzerleri ülkenin pek çok kütüphanesinde diğer kitaplarla birlikte hiçbir ayrıcalık görmeden yan yana raflarda duruyor. Newberry Kütüphanesi yönetimi ise ellerindeki nüsha ile gurur duyuyor çünkü kitabın sahibi sayfaların kenarına kurşunkalemle

Yazının Devamı

İmza atmanın püf noktaları

27 Kasım 2022

Harfler ve simgelerden oluşan binlerce yıllık geçmişe sahip imza, onayımızı gösteren hukuki bir kanıt ama acaba değerini ve nasıl olması gerektiğini iyi biliyor muyuz?

Bilindiği gibi imza, kişiye özel benzersiz harfler ve çizgilerden oluşur. Eski çağlarda genellikle mühür kullanılırmış. Mühür kültürü binlerce yıllık son derece zengin bir kültür ve halen yeryüzünde mühür kullanmaya devam kişiler olsa kurumsal bir kimlik kazandı ve artık yerine yüzyıllardır imza kullanılıyor. Aslında geçmişten günümüze değişen hiçbir şey yok, imzalar kimlik kartımızdır onayımızı gösterir.

İmzalar kişinin karakterine, eğitim düzeyine, kişisel gelişimine, yetiştiği ortama, bağlı olduğu çevreye ve hatta kültür ve sanat eğilimlerine göre de yapısal değişimler gösterebiliyor. Yine her imza zaman içinde değişim gösterse de temel olarak her zaman aynı benzersiz gösterge olarak belgelerde görünmelidir.

Değerli dostum, büyüğüm, Belge İnceleme Uzmanları Derneği Başkanı ve kriminalistik uzmanı Yalçın

Yazının Devamı

‘Her kalemin bir arkadaşı olmalı’

20 Kasım 2022

Prof. Dr. Nezih R. Aysel (MSGSÜ) titiz bir koleksiyoncudur. Doğrusu kalemler konusunda inanılmaz bilgi sahibi olduğunu biliyordum ama koleksiyonun ötesinde üst düzey bir kalem arşivi ile karşılaştım.

Nezih R. Aysel ile evinde konuştum. Sadece kalemlerden de söz etmedik, masada Sinan Genim’in ‘Konstantiniyye’den İstanbul’a isimli devasa bir kitabı vardı, oradan harita ve fotoğraf üzerine konuşuldu. Sonra en eskisi 1934 baskısı ‘İstanbul Asar-ı Atika Müzesi’ rehberleri vardı, müze rehberleri üzerine de sohbet ettik ama elbette bolca kalem konuştuk: Hiç bu kadar çok vintage Lamy (özellikle Lamy 99) bir arada görmemiştim. Sonra Scrikss-Waterman beraberliğinin meyvelerini tartıştık. 

Prof. Dr. Nezih R. Aysel

Nezih Bey, yazıya ve kaleme merakınız nasıl başladı?

Benim kuşağım güzel yazı derslerinde divit, mürekkep ve el yazısı ile tanıştı. Bütün araştırma ödevlerini dolmakalemle yazdı. Bende de o dönemlerde başladı. Ortaokul yıllarımda babamın ablama ve bana aldığı birer set dolmakalem, Scrikks’in Waterman ile flört ettiği 70’li

Yazının Devamı

‘Kalemlerim hatıralarımı taşır’

13 Kasım 2022

Röportaj için Gürhan Harman’ı aradığımda, “Biz aslında seneler önce karşılaştık,” dedi. İlk önce aklımda bir şey canlanmadı. Sonra anahtar kelimeleri “kutusuyla birlikte vintage Pelikan 120” demesiyle birden yıllar öncesine gittim. Bilindiği gibi kalem tamiri dendiğinde akla ilk gelen kişi Murat Usta olur, biz de Sirkeci’de tıpkı hemen yan tarafta bulunan asırlık Büyük Postane’ye benzeyen ve bir tür canlı sosyal medya platformu gibi insanları kendisine çeken, bir araya getiren bir cazibe merkezinde yani ustanın dükkanında karşılaşmıştık.

Günümüzden yaklaşık 6-7 yıl önce bir tatil günümde Mürekkepbalığı dergisi için ustanın dükkanında fotoğraf çekiyordum. Bir zamanların öğrenci-öğretmen kalemi olarak ünlenen Pelikan 120’den söz edildiğini duydum, Murat Usta tezgâhın arkasından uzanarak birisine Don Quijote’nin yazarı Cervantes’e adanan dolmakalemin ucunda yel değirmeni gravürü var. kutusuyla birlikte o güzel kalemi uzattı. Kimseye karışmamıştım o saate kadar ama o kutunun

Yazının Devamı

Kum saatinin tepeleri

6 Kasım 2022

Marc Newson ve De Bethune işbirliği ile yeni bir kum saatinin tanıtılması, bu yılın en heyecan verici haberlerinden biriydi. Çünkü kum saatlerinde her biri 0.6 mm çapında mavileştirilmiş çelikten yapılan 127 milyon nano-küre bulunuyor.

Çağdaş sanatın en önemli kurumlarından Gagosian Gallery tarafından temsil edilen tek tasarımcı Marc Newson ile yaşayan en büyük saat ustalarından Denis Flageollet bir araya gelince ortaya çıkan şey sıradan bir kum saati değil, müzelerde sergilenecek bir sanat eseri oluyor. Marc Newson’ı bilenlere uzun uzun anlatmaya gerek yok ama hafıza tazelemek için bir iki bilgi vermek gerek: Müşterileri arasında; Louis Vuitton, Leica, Hermès, Montblanc, Nike, Hennessy, Dom Pérignon, Jaeger-LeCoultre ve Apple (saat) var.

Nautilus’u tasarladı

Newson, Hermès’in ilk yazı aracı olan Nautilus isimli kalemi de tasarladı. Sade, basit ve neredeyse ham bir görünüme sahip, klipsi ve halkası olmayan Nautilus yenilikçi bir geri çekilebilir mekanizma sayesinde kapağa da ihtiyaç duymayan bir kalem. Bu arada Nautilus insanlık

Yazının Devamı

3 boyutlu yazıcıyla gönül alıyor

30 Ekim 2022

Sefahan Çildan, 49 yıldır makine üreten bir aile şirketinde çalışan bir koleksiyoncu. Onu diğer koleksiyonculardan ayıran şey ise evindeki 3 boyutlu yazıcıyla hayranlık uyandıran dolmakalemler üretmesi.

Dünyada 3 boyutlu yazıcıyla kalem üreten çok insan var ama bu konu daha önce hiç ilgimi çekmemişti; gördüklerim çirkin kalemlerdi. İşin dünya kısmı çok iç açıcı değil fakat ülkemizde kendi çabasıyla bir şeyler üreten birileri var. Onlardan biri de meraklı, zeki, mütevazı ve azimli bir mühendis olan Sefahan Çildan (veya sosyal medyadaki ismiyle Sefa Han @hanpenofficial) kendine özgü kalemler yapıyor. İlgimi çeken şey ise şu: Güzel memleketimizde biri bir şey yapmak istediğinde işe genellikle çok arabesk bir tasarımla başlar, şimdi ise ilk defa bu kadar güzel ve rafine estetik zevk barından dolmakalemler görüyorum. Aslında Sefahan Çildan’ın ilk yaptığı şey bir kalem değilmiş, önce 3 boyutlu bir yazıcı yapmış, ardından kalem üretmiş. (Çalıştığı şirketin alanında saygın bir

Yazının Devamı

‘Yaptığım iş aslında kuyumculuk’

23 Ekim 2022

Dünya üzerinde çok az dolmakalem ucu şekillendiren uç ustası var. En genci ise bu söyleşinin konuğu olan 21 yaşındaki üniversite öğrencisi Ahmet Çarpık olabilir.

Yaklaşık 12 yıl önce kalemlere olan düşkünlüğüm artık geri dönüşü olmayan bir noktaya vardığında hem bildiklerimi paylaşayım hem de yeni şeyler öğreneyim diye Erguvan Kalem adında bir blog kurmuştum. Yine de bu merakımın bir sınırı var diye düşünüyordum. O zamanlar ince (F) orta (M) ve kalın (B) uçlu kalemler dışındaki özel uç türlerini bilmiyordum görmemiştim, anlamıyordum, hepsi çok oyuncaklı işler gibi geliyordu bana. Sonra bu konudaki ilk blog sahibi olan Ali İkizkaya ile tanıştım ve çok çok farklı uç türlerinin varlığını öğrendim. Çok ince (EF) yanında çok kalın (BB) uçları gördüm. Ardından 1.1 mm kalınlığındaki stub uçlar ve UEF (iğne uçlu) kalemler ile tanıştım. Meğer bu özel uç dünyası uçsuz bucaksız bir alanmış ve hiçbir uç türünde bir

Yazının Devamı