Mehmet Tez

Mehmet Tez

mehmet.tez@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Plak alsam çok pahalı, dinlemek için pikap lazım, Spotify’dan link göndersem gönül razı değil, gene gidip CD aldım

Birine müzik hediye etmek zor iş bugünlerde. Bunu 14 yaşındaki yeğenime bazı albümleri hediye etmek istediğimde fark ettim. Sevgili yeğenimin Instagram’da karşıma çıkan fotoğrafıyla dumura uğradım. Red Hot Chili Peppers tişörtü, zamanında bizim dinlediğimiz Metallica albümü, elinde kitabıyla odasında pek ciddi, pek ergen ve pek cool görünüyordu.

Tamam dedim, bunun bazı albümleri dinleme yaşı gelmiş. İşte o noktada tıkandım kaldım.

Haberin Devamı

CD’den başka çarem yok...
“Eskiden sobalı evler varmış olum!” kafası

Şu anda bizim ergenliğimizdeki gibi bir müzik dinleme kültürü yok. Telefon var. Youtube, Spotify... Bunları açıp karşına çıkanları dinliyorsun. CD, kaset, plaklar, boombox’lar, raflar dolusu müzik malzemesi... Bunlar “eskiden sobalı evler varmış olum!” kafasında bir şeylere denk geliyor şu anda.

Pratik, kabul ediyorum. Stream sağolsun artık her aradığımı bulabiliyorum, her yeni çıkan albümü anında dinleyebiliyorum. Benim çok işime yarıyor itirazım yok da, benim plaklarım, CD’lerim var. 12 yaşındaki yeğenimin ileride nesi olacak? Evinin raflarında ne duracak? Eski modası geçmiş cep telefonları mı? Ya da hard disklerini mi dizi dizi sergileyecek? “Bunları ne dinlerdik ama... Şu 1 terabaytılık olan var ya, ne anılarımız var” falan mı diyecek? (Muhtemelen evet).

Yeğene albüm seçmek ne kadar da zormuş

O yaşta biri için plak falan sıkıcı şeyler. Benim zamanında gramofona ne kadar ilgim varsa bizim yeğenin de ilgisi o kadardır. Hediye albüm diye link göndermeyi içime sindiremediğimden geriye tek çözüm kalıyor: CD. Kardeşime “Sizde CD player var mı?” diye sordum. “Benim eski Discman” var dedi.

Şimdi bizim yeğen benim kişisel ve müzikal dırdırlanmalarım sonucu çaresiz bir adet “90’lar revival” yaşamak durumunda. “Eeh rahat bırakın beni, dağılın” dese yeri...

O değil de yeğene albüm seçmek ne zormuş. The Beatles’la başladım ben. Bu da ayrı bir yazı konusu...

CD’den başka çarem yok...
İTİRAF EDİYORUM

-“Amy” belgeselini beğenmeyip “kızımın hayatını anlatan bir belgesel de ben çektiriyorum” diyen baba Winehouse, bana Amy’nin filmdeki şu cümlesini hatırlattı: “Baba, benim hayatımı insanlara kendi hayatınmış gibi anlatmaktan vazgeç.”

Haberin Devamı

-Gelmiş geçmiş en özgün basçılardan Jaco Pastorius’un hayatına odaklanan “Jaco” adlı belgeseli izlemeyi merakla bekliyorum. Prodüktör Metallica basçısı Rob Trujillo, ekip “Searching For Sugar Man”i çeken ekip. Beklentim yüksek.

-İngiltere’de en çok satan plaklar listesinde dört numarada Radiohead’in “The Bends” albümü olmasına şaşırmadım desem yalan. Bu arada bir numarada genç alt-rock’çılar Nothing But Thieves var.

CD

MASA ÜSTÜNDEN NOTLAR

ANGELS & GHOSTS

DAVE GAHAN & THE SOULSAVERS

İngiliz prodüksiyon ekibi Soulsavers daha önce Mark Lanegan, Bonnie Prince Billy (Will Oldham), Mike Patton (Faith No More) gibi isimlerle çalıştı. Dave Gahan ile birlikte bu ikinci çalışmaları. Depeche Mode’un elektronik sound’unu bir kenara koyun. Bu albümde gitarlar, davul, piyano gayet organik bir müzik var. Gospel, blues temelli melodiler ve Dave Gahan melankolizmi. Özlemişiz...

Haberin Devamı


COURTING THE SQUALL - GUY GARVEY

Elbow solisti Guy Garvey, I Am Kloot basçısı Pete Jobson, The Whip’ten gitarist Nathan Sudders ve davulcu Alex Reeves ile hazırladıkları ilk solo albümünü yayımladı. Elbow sever misiniz? Peki I Am Kloot? Ben ikisini de severim. Ama bunun ikisiyle de alakası yok. Deneysel sınırları zorlamaktan çekinmeyen, caz ve soul âleminde kendine göre farklı groove’lar ve ufuklar peşinde koşan şarkılar.