“Meydan okuma” devam ediyor ama bu defa farklı. Etkilendiğin 10 albümü yazıp eşe dosta meydan okuyorsun, “Haydi sen de dökül bakalım” diye. Hepinize buradan meydan okuyorum. Yazın bakalım albümlerinizi
u ara Facebook’ta bir “en fazla etkilendiğin 10 albümü yaz” rüzgarı esiyor. Etkilendiğin albümleri yazıyorsun ve yazında etiketlediğin insanlardan da aynısını bekliyorsun. Baktım geçen hafta hayli meydan okuyan var. Ortalıkta “etkilendiğim 10 albüm” listeleri uçuşuyor. Bu sayede bir sürü güzel albüm keşfettim. Neredeyse adını unuttuğum, arayı açtığım albümleri yeniden dinledim.
Bu liste müzik gurusu DJ Deniz Pınar’dan gelen meydan okumalı listeye cevabımdır. Ayrıca hepinize meydan okuyorum, listelerinizi bekliyorum (twitter.com/hafifmuzikorg ya da facebook.com/hafifmuzik).
Plağın takılan yerinde ben de takılırdım
“Please Please Me” - The Beatles:Ben müziği bu albümle keşfettim. Bu plağı her gün 150 kere dinler, şarkıların her notasını ezberler, şarkının her çalışında farklı bir aleti çalıyormuş gibi poz keserek hayaller kurardım. Plağın takılan yerinde ben de takılırdım hatta.
“Led Zeppelin” - Led Zeppelin:Blues’u bu albümle keşfettim. Üstelik Led Zeppelin de blues’u bu albümle keşfetti büyük ihtimal. Gitar, davul, bas nedir, nasıl çalınır, nasıl dinlenir temel bilgiler...
“The Dark Side of The Moon” -
Pink Floyd:Albüm değil, insanın hayatına hazır olmadığı anda giren ve zihnini ele geçiren sofistike bir düşünce sistemi, bir tür “inception” mübarek. Siz daha arka bahçede top oynamak isterken erken yaşta olgunlaştıran albümdür.
Michael Jackson’ın albümü pop devrimini başlatmıştı
“Off The Wall” - Michael Jackson:Pop devrimi bence (ve bende) bu albümle başladı. Disko, funk, soul, pop bundan sonra dinlediğim her şeyi elimde olmadan hep bu albümdekilerle karşılaştırdım.
“Blue Lines” - Massive Attack:O zamana kadar benzer bir şey dinlememiştim. Ama sanki yıllardır dinliyormuşum gibi de tanıdık gelmişti. Yeniymiş gibi dinlerim ara sıra...
“Homework” - Daft Punk: “Da Funk”ı duyunca “bu ne ya” şeklinde insanların birbirine baktığı günlerdi. Pek güzel günlerdi. Bu albümü ilk defa dinleyip heyecanlanmayı istedim şu an.
Elektronik âlemin kapılarını sonuna kadar araladı
“Benimle Oynar mısın” - Bülent Ortaçgil:“Senin hissettiklerini hisseden ve bunlardan şarkı yapmış birileri var bu ülkede” hissi uyandırmıştır. Edebiyat parçalamadan şarkı sözü yazmak diye bir şey de var tabii hayatta.
“Selected Ambient Works 1985 - 1992” - Aphex Twin: Gazete, telefon, televizyon olmayan, bakkalında en çok bira satılan bir köyde, bahçede domates, biber yetiştirdiğimiz, nehirde yüzüp akşamları gökyüzündeki yıldızları sayıp çakal seslerini dinlediğimiz güzel bir yazdı. Elektronik âlemin kapılarını sonuna kadar aralayan albüm.
İnsana “60’lı yıllarda yaşasaydım” dedirtiyor
“Bossa Nova New Brazilian Jazz”- Lalo Schifrin:“60’larda yaşasaydım” dedirten albüm. Bossa Nova başta Güney Amerika müziklerine giriş niteliğinde (bkz. Tanısan seversin aslında).
“Les Plus Belles Chansons de Gilbert Becaud” - Gilbert Becaud:Fransız kültüründen ödünç aldığım ve bir daha geri vermediğim bir albüm. Daha doğrusu kaset. Becaud’yu yazlıktaki çatı katına çıkar, pencereden esen rüzgar püfürderken yalnız başıma dinlemeyi pek severdim. Fransız devletinin Fransız kültürüne hizmet yolunda ödediği küçük bir bedeldir, bu kadar yıl sonra başıma bir iş gelmez herhalde diye düşünüyorum.