Herkesin beklediği albüm

Adele’in yeni şarkısı “Hello” satış ve dinlenme rekorları kırmaya devam ediyor. Şimdi gözler devamında. Koca bir sektör 20 Kasım’da yayımlanacak “25” isimli albümü bekliyor

Adele’in 2011 tarihli albümü “21” 31 milyon adet sattı. Kimsenin albüm satamadığı bir dönemde hem de. İnsanlar Youtube’da izlensin diye çareyi cinsellik ve şiddet içeren kliplerde ararken bir adet “kendi halinde ev kızı” görünümündeki Adele’in başarısı bütün sektör için can simidiydi. Artık büyük starlar dönemi bittiyse bu neydi?

Adele’in şahane bir sesi, yorumu ve kendine has, yürek yakan besteleri var. Elbette insanlık bu “iki kere iki dört” netliğindeki formülden hepten kopmuş değil.

Sesini neredeyse kaybediyordu

Adele, Alabama Shakes ve FKA Twigs’i seviyormuş. “Gene antin kuntin bir şeyler yazmış” diyenlere mesaj sokayım araya; bakın Adele de bunları dinliyormuş, belki siz de ilgi gösterirsiniz. Gerçi “Güncel müzikle ilişkimi kaybettim” diyor Rolling Stone’dan Brian Hiatt’a geçen hafta çok konuşulan röportajında.
Hem annelik hem de albüme odaklanması onu biraz müzik âleminden uzaklaştırmış. İnsan zaten başka türlü nasıl gelişebilir? Her gün gazeteleri okusan
olsa olsa yorulursun, daralırsın, sinirlenirsin, kendini yer bitirirsin. Kendine dair iyi bir şey yapman, üretmen mümkün değil. Adele dünyadan kopmuş yani kayıtlar sırasında.

Makyaj yapmadan, saçlarını herkesin o çok iyi bildiği “acıların kadını” haline getirmeden sokakta yürüdüğünde onu kimse tanımıyor. Bu aslında çok güzel bir savunma taktiği. Sahnedeki haliyle evdeki hali arasında böyle bir fark olması ona kişisel bir alan açıyor. Böyle anlatmış.

Makyajsız çok genç görünüyor, röportajdaki Theo Wenner imzalı fotoğraflara bakarsanız ne demek istediğimi anlarsınız. Kaldı ki genç zaten. 1988 doğumlu Adele. Artık bir anne. 3 yaşında bir oğlu var.

20 Kasım’da yayımlanacak albümün adı “25”. Adele bugün 27 yaşında ama albüme başladığı yaş 25, tarih olarak bunu almış. Önceki albümlerinin adı da bu yüzden “19” ve “21”di.

İlk single “Hello” ilk 48 saatte 50 milyon tıklamayı geçti. Şu anda 220 milyonda (22 Ekim’de Youtube’a yüklenmişti). Şarkı ilk haftasında 1 milyon dijital download’a ulaştı. Şu anda yeryüzünde böyle bir şey yok.

Adele albümdeki şarkılardan birini (“The Water Under The Bridge”) kocasına yazmış. Sanırım burada Amy’ye göre “koca” farkı açıkça ortaya çıkıyor. Simon Konecki bir yatırım uzmanı ve mütevazı hayatı olan biri. Adele’in dediğine göre onu işi dolayısıyla başkalarıyla paylaşmak durumunda olduğunun farkındaymış. Zira “21” albümünü hazırlarken birlikte olduğu eski sevgilisi ona hayatı dar ediyormuş. Adele de bir noktada direkten dönmüş desek yalan değil.

Adele 2011’de neredeyse sesini kaybediyordu. Pek çok konserini iptal ettikten ve uzunca bir tedaviden sonra geri döndü. Söylediğine göre ses aralığına dört nota daha eklemiş. Şu anda eskisinden güçlü bir sese sahip.

Adele mütevazı bir Güney Londra evinde annesiyle büyümüş birisi. “19” ve “21” albümlerindeki şarkıları burada yazmış. Babası o ünlü olana kadar ortaya pek çıkmamış. İlk izlenim olarak Amy’nin hikayesine benziyor gibi görünse de aslında alakası yok. Adele “Babamın benim hayatımda çok önemli bir etkisi yok” diyor.

Bakalım sektörü kurtaracak mı?

Albümle ilgili biraz daha bilgi verirsek... “25”, Los Angeles’ta kaydedildi ve herhalde müzik endüstrisinin en büyük isimleri ona yardım etmek için yanıp tutuştu, sıraya girdi. XL Records kuş sütünü eksik etmemiş. Zira daha çıkmadan çok açık; bu albüm yılın albümü olacak, satış rekorları kıracak. Müzisyeninden radyocusuna, DJ’inden ışıkçısına, turdaki TIR’ların şoförüne, yerel booking ajanslarına kadar herkes bunu bekliyor.

Albüm çıksın, müzik sektörünü kurtaracak mı göreceğiz.

Adele’in yeni albümü Los Angeles’ta kaydedilmiş.

Hobisi müzik kariyeri

Adele müzik endüstrisindeki en değerli şey. Ama o müzik kariyerini hobisi gibi görüyor. “Hayatım bundan ibaret değil” diyor: “Biliyorum benim şöhretten nefret ettiğimi düşünüyorlar ama etmiyorum. Sadece korkuyorum. Buna kapılmak ve kaybolmak çok kolay. Amy’ye (Winehouse) bakıyorum ve ne kadar kolay olduğunu görebiliyorum. Şov dünyasında değilseniz bunun ne kadar tehlikeli olduğunu anlayamıyorsunuz. Amy’nin berbat durumdayken çekilen fotoğraflarına bakmasaydık kimse bir daha çekmeyecekti. Ama baktık. İlginin bu derecesi korkutucu.”



Adele’in ünlü müzik dergisi Rolling Stone’a verdiği röportaj geçen hafta çok konuşuldu.