İnsanlar dışarı çıksın diye

Londra’da resmi kanallardan eğlence hayatını canlandırmaya yönelik bir çaba olduğunu bilmiyordum. İnsanlar dışarı çıksın diye geceleri toplu ulaşım dahi konuyor.

İKSV Salon eski direktörü ve bu mekanı kurulduğu günden bugüne taşıyan isimlerden Bengi Ünsal, bugün Londra’daki önemli müzik ve sanat merkezlerinden Southbank Center’da çalışıyor. Geçenlerde RedBull.com için Melis Danişmend’e verdiği röportajda Londra Belediyesi’nin şehrin eğlence hayatını yeteri kadar canlı bulmadığı için bu konuda bir destek programı başlattığını anlatmış: “Burada en büyük farklardan biri, belediyenin ve devletin müzik, eğlence ve bütün yaratıcı sektörleri çok büyük bir kazanç olarak görmesi ve üzerine kafa patlatıp destek olması. Fakat bana sorarsan, Londra’nın gece hayatı Londra’nın hak ettiği düzeyde değil, çok daha iyi olmalı. Nitekim iki sene önce gece hayatını canlandırmak üzere bir adım atılmış ve belediye başkanı Sadiq Khan, radyocu/ televizyoncu/ yazar Amy Lamé’yi ‘night czar’ olarak görevlendirilmiş. Meali, gece hayatını renklendirme, canlandırma görevi kendisinde. Bu kapsamda normalde gece çalışmayan bazı metro hatları bile kullanıma açılıyormuş mesela. İnsanların daha çok çıkabilmesini istiyorlar.”

İnanılmaz değil mi?

Birincisi, Londra gibi bir dünya kültür sanat ve eğlence merkezinin bile yeteri kadar hareketli olmadığı düşünülebiliyor.

İkincisi, devlet ve belediye eğlence hayatını nasıl daha canlı ve daha iyi hale getirebiliriz diye düşünüyor ve bu konuda adınlar atıyor. Bu konuda guru kabul edilen kişilerle görüşülüyor.

Üçüncüsü insanların dışarı çıkması teşvik ediliyor. Bunu desteklemek için toplu ulaşım gece çıkanlara göre yeniden düzenleniyor.

Biz yıllardır Karaköy - Kadıköy vapurunu sabaha kadar, olmadı bari 02:00’ye kadar saat başı koyun diyoruz. Metroyu saatte bir sefer de olsa çalıştırın diye uğraşıyoruz. Bir yanıt bile alamadık. Londra boşuna Londra olmuyor.

Müslüm ve Freddie

Aynı anda hem Müslüm Baba hem de Freddie Baba’nın filmleri vizyonda. Böylesi yüzyılda bir denk gelir. Müslüm Gürses’in hayatından da Freddie Mercury’nin hayatından da öğrenecek çok şey var. Ama şunu hatırlamak lazım. Biyografik filmler ne kadar çabalasalar da doğaları gereği anlatmaya çalıştıkları hikayeyi çok yünlü olarak ele alamazlar. Yani gerçeğin sadece bir yönünü bize gösterirler ve bunu yaparken de hayli yorum katarlar. Bu hafta sonu izleyeceklere tavsiyem filmlere bu gözle bakmaları ve asıl hikayeyi öğrenmek için farklı kaynaklar aramaları. Henüz iki filmi de izlemedim ama beklentilerimi buna göre ayarlıyorum. Bir de inşallah bir yerlerde “en büyük Müslüm baba, hayır Freddie baba” şeklinde bir tartışma yaşanmaz diye ümit ediyorum. Memlekette bölünme kaldıracak hal kalmadı.

Sizin “star” hangisi?

“A Star is Born” hayli beğenildi, iyi yorumlar aldı. Soundtrack albümüyle de gündemde. Lady Gaga güçlü bir vokal ve yorumcu, çok yönlü bir sanatçı olduğunu türlü projelerle pek çok kez kanıtladı. Burada da işini iyi yapıyor. Ama zihinlerde güçlü bir rakibi var. Barbra Streisand. 1976 tarihli “A Star Is Born”da Streisand sesiyle insanları büyülemişti. Ama onun da evveliyatı var. 1954 tarihli “A Star Is Born”da bir başka star Judy Garland dikkatleri toplamıştı. Ve evet, onun da evveliyatı var. 1937 tarihli orijinal “A Star is Born”daysa, aynı zamanda Oscar alan ilk kadın oyuncu olan Janet Gayner vardı. Şimdi soruyorum: Hangisi sizin favori starınız? Ben objektif olmaya çalıştıkça iyiden iyiye kararsızlaşıyorum.

Bilet yoksa albüm var

Lera Lynn konseri 22 Kasım’da Zorlu PSM’de Garanti Caz Yeşili kapsamında gerçekleşecek. Bu konseri özel yapan sadece Lynn’in HBO yapımı “True Detective”in ikinci sezon müziklerine imza atmış olması değil. Bu tip bir Americana solisti memlekete çok sık gelmiyor.

Texas Houston doğumlu Lynn, Georgia’da üniversiteye giderek müzik yapmaya burda devam etmiş. T Bone Burnett ile çalışması elbette müziği için kritik bir eşik. Son albümü “Plays Well With Others” Lynn’in kendi gibi sekiz Americana sanatçısıyla yaptığı düetleri içeriyor. Biletix’te konserin biletlerinin tükendiği bilgisi var. Buna üzülmek yerine siz de benim gibi albüme dalın ve bu heyecan verici tarz sahibi vokalin ve müziğin tadını çıkarın.