Müzik dünyasının iki önemli ismi yeni albümlerini yayınladı. Biri U2, diğeri Radiohead’in solisti Thom Yorke. Bu durum bende ister istemez bir karşılaştırma yapma ihtiyacını doğurdu
1 U2 yeni albümünü Apple sponsorluğunda yayınladı.
Thom Yorke ise yeni albümünü BitTorrent isimli içerik (çoğu zaman korsan denen içerik) paylaşım sitesinde yayınladı.
2 U2 bu hareketiyle endüstrinin tam göbeğinde olduğunu bir kere daha
göstermiş oldu.
Thom Yorke bu hareketiyle müzik sektörü, telifler, korsan, müziğin dağıtımı gibi konularda farklı ve tartışma yaratacak bir perspektife sahip olduğunu bir kere daha göstermiş oldu.
Yorke kimsenin bilgisayarına zorla girmeye kalkmadı
3 U2 500 milyon iTunes kullanıcısının cihazına albümünü bedava ve sormadan “teklifsizce” yerleştirmiş oldu.
Thom Yorke albümünü bedava değil 6 dolar karşılığında sundu. Ama Torrent’çilere, yani müziğe, filme, kitaba para ödemeyenlere, onlara yasa dışı şekilde indirerek sahip olanlara... Kimsenin bilgisayarına, telefonuna zorla girmedi.
4 U2 albümünü bedavaya vererek müziğinin bedelini sadece Apple’a ödetti.
Thom Yorke albümünü BitTorrent ile vererek
dinleyicinin daha ucuz albüm
satın almasını sağladı. Aracıyı aradan çıkarıp doğrudan halka satışı denedi. Normalde Apple sattığı her albümün bedelinin yüzde 30’unu alıyor.
5U2 yeni albümündeki şarkılarıyla sanatsal açıdan kabuk değiştirme niyetinde olduğunu ortaya koydu. Olumlu eleştirilere bakılırsa bunu başardı.
Thom Yorke yeni albümünde herhangi bir iddiada bulunmadı. Kendini geliştirmek, döneme
ayak uydurmak, zamanın
ruhunu yakalamak gibi endişelerden uzak durduğu şarkılarından belli oluyor.
U2 Türkiye’ye geldi, başbakanla ve bakanlarla da takıldı
6 U2 müzik ekonomisinin en tepesinde olmak istediğini ve endüstriyle derdi olmadığını Apple ile hareket ederek bir kez daha ortaya koydu (daha önce de iPod lansmanını yapmışlardı).
Thom Yorke müzik ekonomisine mesafeli durduğunu yine belli etti. Özellikle Spotify’ın temsil ettiği stream edilen
müzik dünyası ile meselesi olduğu açık. (Radiohead daha önce albümünü internetten ücretsiz vermiş, dinleyiciye gönlünden
ne koparsa ver diyerek enteresan bir sistem önermişti.)
7 Neticede U2, Türkiye’ye geldi; başbakanla, bakanlarla takıldı, bir şekilde AKP’nin seçim kampanyasına katkıda bulundu. Bu imajı unutulamıyor bir türlü.
Neticede Thom Yorke hâlâ Türkiye’ye gelmedi.
Jack White’ı 7 Kasım’da İstanbul’da izlemek lazım çünkü...
- Konserlerinde genellikle (ve şu anki Lazaretto turnesinde de) bütün kariyerinden şarkılara yer veriyor. The White Stripes’tanda şarkı var, The Dead Weather’dan da, The Raconteurs’den de. Grupları ayırt etmiyor, güzel şarkılarını bunlar artık eskidi diye esirgemiyor Jack White.
- Bu adam şu anda gitar müziği yapan en önemli bir-iki müzisyenden biri. Nedir bu zatı şahanenin alametifarikası diye merak edenler henüz izlemedilerse eğer, hemen “It Might Get Loud” belgeselini izlemeliler. Burada U2 gitaristi The Edge ve Led Zeppelin gitaristi Jimmy Page ile farklı on yılları ve ekolleri temsilen gitardan konuşuyorlar, gitar çalıyorlar.
- The White Stripes’tan bu yana bestelediği şarkılar, devam ettirdiği ve yorumladığı blues geleneği onu benzerlerinden biraz ayırıyor. Kendisi gelenekle ve eski kuşaklarla bağlarını sıkı tutuyor ve bunu müziğine yansıtıyor.
Biletlerinizi alın derim.
CD
MASA ÜSTÜNDEN NOTLAR
TOMORROW’S MODERN BOXES THOM YORKE
Bu albüm insanları ikiye ayırdı. Bir kısım “Güzel ama bir The Eraser” değil diyor. Diğer bir kısım da “Bunu söylemenizin nedeni albümünü allayıp pullanmadan doğrudan BitTorrent’e koyması” diye itiraz ediyor. Ben bu albümü iyi bulanlardanım.
INNERWORLD - ELECTRIC YOUTH
Toronto çıkışlı ikiliyi ilk kez “Drive” filminin soundtrack’indeki “A Real Hero” ile duyup sevdik. Daha sonra bir baktık ki albümleri dahi yoktu bu ikilinin. İşte şimdi var. 1980’lerin electro pop esintileri mevcut. Genel olarak Beach House, Wye Oak tarzı gelgitli haller. Doğrusu pek hoş.
Simit operasyonu teorilerim
- Simitçilerin hepsi MİT ajanı olduğundan simit tezgahlarına son teknoloji izleme ve dinleme cihazları bir vesileyle yerleştirilmeliydi.
- Rant oluyor buralarda gerekçesiyle simitçiler geri çekildi, yerlerine yandaş simitçiler getirildi. Tabana “Rant bizim işimiz, rahat olun” mesajı verildi.
- Simit sarayı lobisi sokakta satılan simitten rahatsızdı ancak sokak tezgahı lobisi halka daha yakın olduğundan sokak olaylarından korkuldu. Simitçiler geri alındı.
- Meydanlar, daha fazla reklam TIR’ı, daha bangır dandik radyo yayını, daha dev horon alanları, daha geniş derme çatma yöresel panayırlara ihtiyaç olduğundan betonlaştırılırken yanlışlıkla simitçisizleştirildi. Bu karardan hemen geri dönüldü.