Mehmet Tezkan

Dört beş yıl oluyor.. Galiba yine Bodrum civarındaydık.. Oğlum baba dedi; küçükken buralara gelir miydin?
Hayır..
Dedem getirmez miydi?
Buraların adını bile bilmezdik...
Üzüldü; çok talihsizmişsin..
Düşündüm..

İnternet andıcı var mı? Mahkeme kararı yok ama belgeler var.. Albay Dursun Çiçek ‘bu gerçek bir belgedir’ diyerek teyit etti.. Ne yapmışlar derseniz!..
Biliyorsunuz, 40’tan fazla site kurarak yayın yapmışlar.. Hedeflerinde iktidar partisi varmış.. Amaç yıpratmakmış..
Başarılı olmuşlar mı?
AKP’nin yüzde 50’sine bakarsak; hayır..
Orgeneral, korgeneral, tuğgeneral, tümgeneral, albay rütbesindeki insanların.. Yani koca koca adamların internet yayıncılığıyla hükümeti yıpratacaklarına, alaşağı edeceklerine inanmalarına şaşırdım..
Aklım mantığım almadı..
Sabahın erken saatlerinde kalkılıyor, yerel medya dahil ne kadar yayın varsa sabahın köründe didik didik taranıyor.. İşlerine yarayan haberler seçiliyor, dedikodu düzeyindeki bazı duyumlar gerçekmiş gibi haber yapılıyor, bazı uydurma düzmece haberler de yazılıyor, heyecan uyandıran, bitti bu memleket dedirten senaryolar hazırlanıyor.. Hummalı bir çalışma yapılıyor.. Mesai harcanıyor..

Yukarıdaki başlık iki yıl önceye ait.. Aşağıdaki yazı da.. YAŞ toplantısında Başbakan masanın başına tek başına oturunca ‘kimi demokrasinin fotoğrafı‘ dedi, kimi ‘askeri vesayetin’ sonunu ilan etti..
Gerçekten doğrusu da buydu..
Başbakan’la Genelkurmay Başkanı’nın yan yana oturması hoş değildi, kabul edilemezdi..
Ama kabul edilemez bir fotoğraf daha var..Çok daha vahim olan.. Her 30 Ağustos’ta tekrarlanan fotoğraf..
İnsanın içini acıtan fotoğraf..
Devleti yüceltmeyen küçülten fotoğraf..
Meclis Başkanı, Başbakan, ana muhalefet lideri, bakanlar, Anayasa Mahkemesi Başkanı, Yargıtay Başkanı sıraya girmiş, Genelkurmay Başkanı ile kuvvet komutanlarının elini sıkmak için bekleşiyordu..

Bir arkadaşım sordu, Balyoz davası mı önemli, İnternet Andıcı davası mı? İkisi de dedim.. Birinde darbe planı yaptıkları iddiası var.. Doğruysa, tankla, topla, tüfekle kafamıza ineceklermiş.. Gerisini sen düşün.. Binlerce kişi ölecek, sorgusuz sualsiz yüz binlerce kişi hapsi boylayacaktı..
Ekonominin altüst olması, Batı ile ilişkilerin askıya alınması çabası!
Diğerinde, internet üzerinden hükümet aleyhine kara propaganda yaptıkları söyleniyor..
İkisinin de hedefi aynı ama..
Birinde top tüfek var..
Diğerinde kışkırtma, yönlendirme..
*

İbret verici.. Düşündürücü bir olay yaşandı.. Belki gözlerden kaçtı belki kaçmadı..
Belki de havaya kalkan toz bulutu nedeniyle konuşmaya sıra gelmedi..
Her neyse..
Kısaca anlatmaya çalışayım..
Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanları’nın istifası ile ‘internet andıcı’ davası iddianamesi aynı zamana denk geldi..
Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner’in veda mektubuyla..
‘İnternet andıcı’ iddianamesi aynı günkü gazetelerde geniş geniş yer buldu..

Mutabakat sağlandı.. İktidar da, muhalefet de, iktidarı destekleyenler de, muhalefeti tutanlar da aynı fikirde..
Büyük uzlaşı tamam..
Türkiye bu Anayasa ile gitmez..
Sadece metin olarak değil psikolojik olarak da gitmez.. Sonuçta darbe yapan askerlerin yazdırdığı metin..
Gerçi orası burası değiştirildi, kaportayla oynandı ama motoru aynı motor, ruhu aynı ruh..
Arabanın işi bitik yani..
Öyle gerçekten, frene basıyorsun bazen tutmuyor, gaza yükleniyorsun bana mısın demiyor, vites zorlanıyor, ha babam patinaj yaptırıyor..

Hem sıcak hem pazar.. İmkânı olan denize koşacak, olmayan ya ağaç altı arayacak ya da evine kapanacak..
Böyle günde eğlenceli bir pazar yazısı iyi giderdi.. Hoş olurdu.. Planım da böyleydi..
Ama olmadı.. Komutanların istifası yazı planımı bozdu..
Mecbur bu konuya dalacağız..
*
Aslında bizi ilgilendiren mesele değil..
Niye mi?

Yeni anayasa tabii ki çok önemli, ama yeni anayasaya kadar yapılacak o kadar çok düzenleme var ki..
İnsanı değil devleti koruyan bir yığın yasa, tüzük, yönetmelik, genelge, protokol var..
Varsa yoksa devlet!
Öncelik hep devlette..
Midyat’ta ibret verici bir olay yaşandı.. Gelişimi şöyle..
Jandarma, makatında kanama olan bir hükümlüyü devlet hastanesine götürür..
Doktor, muayene sırasında jandarmanın muayene odasının dışında beklemesini ister..