Silvan’da 13 şehit vermemiz komutan hatası mı? Müfettiş raporlarına bakarsak; evet..
Hata, ihmal görülmese yargıya taşınmazdı.. Sorumluluk taşıyan rütbeliler görevden alınmazdı..
Bu bir ilk!
Hem de her yönüyle..
Peki, niye hata?
Riskli alanda yemek molası verilmiş, yeteri kadar nöbetçi konulmamış, PKK’nın telsiz konuşmaları tespit edilmiş ama önemsenmemiş, askerler araziye çıktığı halde cobra helikopterleri uzak bir bölgede bekletilmiş, çatışma bölgesine zamanında gidip müdahale edememişler..
*
Var mı, yok mu bilmem.. Mahkeme bilir, Federasyon bilir..
Benim bildiğim şu; şüphesi bile ortalığı sarstı, bedel ödetmeye başlattı..
İlk günlerde ciddiyeti pek anlaşılmadı.. Çoğu kişi ‘Ne var bunda?’ dedi.. Taraftarlık duygusu ağır basanlar; ‘Sanki eskiden olmuyor muydu?’ savunmasına geçti..
Mesele ciddiydi..
Liglerin bir ay ertelenmesiyle ciddiyeti tescil edildi..
*
Gelelim bedel ödeme meselesine..
Dün başladık, bugün devam edelim.. Beyoğlu’nda neler oluyor sorusuna yanıt arayalım..
Olan bitenin özeti şu; zabıta-polis operasyonuyla birçok işletmenin sokaktaki masaları kaldırılıyor..
Esnaf tarafı diyor ki; bu Beyoğlu’nu bitirme operasyonu..
Belediye tarafı itiraz ediyor; hayır çeki düzen verme operasyonu..
İşin aslı astarı ne?
Kim haklı, kim haksız?
Üçüncü bir gözle meseleye bakalım..
1993 yılıydı.. Güneydoğu’da kanın gövdeyi götürdüğü dönem.. Ankara, bu işin içine polis de girmeli diye düşündü.. 1983 yılında ‘uçak kaçırma’ operasyonları için kurulan tim geliştirildi..
Büyütüldü..
Sayıları 11 bine ulaştı..
Adına özel harekâtçılar denildi..
Güneydoğu’ya yollandı.. O yıllar o bölgeye çok gittim.. Özel harekâtçılar terörü önlemiyor, resmen terör estiriyordu..
Öyle sert davranıyorlardı ki, Kürtler canlarından bezdi..
Gittiğim her ilde, her ilçede kiminle görüşsem özel harekâtçılardan şikâyet ediyordu..
Çoğu insanda böyle bir takıntı vardır.. Akşam yemeğe mi çıkacak, mutlaka bildiği, tanıdığı, tanındığı mekânlara gitmek ister..
Tatile mi çıkacak, günlerce düşünür taşınır, döner dolaşır yine geçen yıl gittiği yer de karar kılar..
Riske girmek istemez..
Bu takıntı hepimizde vardır..
Bende de var.. Değişik mekânlara gitmeyi bayılırım, ama bir dostla buluşacaksam bildiğim mekânlardan birini seçerim..
Portföyümdeki üç dört kebapçıdan, balıkçıdan veya meyhaneden birini seçerim..
*
Kim mi? Futbol Federasyonu.. Ne karar alırsa alsın, şike mike bir kenara bırakılacak, canı yanan Federasyon’u suçlayacak..
Niye mi?
Diyelim ki; 26 klasör tutan belgelere, bilgilere baktılar, şike yapıldığına karar verdiler..
Ne olacak?
Federasyon mahkemenin önüne geçti, daha sanık durumunda bile olmayanları mahkûm etti..
İddianamesiz infaz yaptı..
Tutukluları yaktı denilecek..
Bu yaz sıcağında iç açıcı konu değil, ama ne yapalım hayatın gerçeği böyle..
Bu yıl zor bir yıl olacak..
Bu yıl karar yılı olacak..
Bu yıl derken aralık sonunu değil, 2012’nin yazını kastediyorum..
Ne mi olacak?
*
Kıbrıs’tan başlayalım..
Günlerdir izliyorum, izliyorsunuzdur.. Herkes bir şey söylüyor..
Kimi, derin PKK’nın işi, kurşunla beslenenlere yarar diyor..
Kimi, Ergenekoncu-ulusalcı ittifakın ekmeğine yağ sürdüğü nü iddia ediyor..
Kimi, demokratik özerklik ilanıyla birlikte, PKK’nın yeni stratejisinin hayata geçtiğine dikkat çekiyor.
Açalım..
*
Derin PKK tezi..