İçişleri Bakanı Atalay sekteye uğrayan ‘Kürt Açılımı’na yeniden ivme kazandırmak için cuma günü basın toplantısı yaptı..
Yapacaklarını sıraladı..
O an anladım ki.. Kürt meselesinde patinaj dönemine girilmiş..
Daha bir adım bile atılmaz!..
Aslına bakarsanız bu hükümetin ‘Kürt açılımı’ yapma diye bir derdi yoktu.. Hiçbir zaman da olmadı..
2002 yılından beri hep gündemimizde diyorlar ama işin aslı astarı öyle değil..
Hasan Cemal geçen gün yazdı.. Özeti şöyle..
Yılda 321 milyon dolar.. Deli para.. Kulüplerin ağzı kulaklarında.. Naklen yayın gelirleri yüzde yüz arttı..
Önümüzdeki yıl küme düşen takım bile cebine 10 milyon doları koyacak..
Fenerbahçe’nin, Galatasaray’ın gelirini düşünün..
35-40 milyon doları bulur..
*
O zaman Türk futbolunun da artık ‘futbol’ oynaması gerekiyor.. Uyuz, uyuz maçlarla haftayı geçiştirmemeleri gerekiyor..
Aldıkları paranın bedelini ödemeleri gerekiyor..
Büyükelçiyi alçak kanepeye oturtma krizi İsrail’in özür dilemesiyle tatlıya bağlandı.. Cumhurbaşkanı memnun..
Başbakan memnun..
Halk memnun.. İsrail’in boyun eğmesi gururumuzu okşadı..
‘One minute’ten sonra ‘resmi özür’ de kayıtlara geçti..
Bu arada bir şey daha oldu.. Monşerlere iade-i itibar..
Bu da nereden çıktı diyeceksiniz?
İktidarın büyükelçilerle arası pek hoş değildi..
Otoriter rejime mi gidiyoruz polemiğiyle birlikte hayırlı bir gelişme oldu.. Ağır ağır da olsa medyanın tutumu sorgulanmaya başlandı..
Yapılan haberler.. Atılan manşetler..
Yazılan yorumlar tartışılıyor.. Özellikle AKP yanlısı medyanın halleri!..
Çok olumlu bir gelişme..
*
Bu konuda defalarca yazı yazdım..
Başbakan birine kızdığı zaman neden toplu halde kızıyorsunuz dedim..
Bu işin faturası olacaktı.. Başbakan her ne kadar teğet dese de bedelini birileri ödeyecekti.. Zaten kendisi de teğete yüklediği anlamı daha sonra revize etti.. Teğetin sürtünme payı olduğunu, bir şeyler alıp götürdüğünü söyledi..
Benim anlamadığım şu.. Teğet geçmesi yüzde 6 küçülmeyse delip geçse yüzde kaç küçülecektik!..
Öldük bittik, dibe vurduk denilen 2001 krizinde yüzde 9.4 küçülmüşüz..
Demek ki dibe vurmayla teğet geçme arasında topu topu üç puan var..
Bir kenara not edin..
* * *
Gelelim faturayı millete kestikleri bölümüne.. Benzine yapılan zam, doğalgazla elektriğe yapılacak zam gösterge ama elimizde daha somut veri var..
Türkiye’nin bir süreçten geçtiği doğru.. Bunu herkes kabul ediyor..
Kimileri bu işin sonu çok hayırlı diyor..
Doğru eksendeyiz..
Ben de uzunca bir süredir.. Aman dikkat diyorum.. Eksen kayması olursa daha fazla demokrasi derken Putinvari yönetime geçebiliriz..
21. yüzyıla özgü güçlü tek adam yönetimine!..
Kaç defa yazdım..
Erdoğan, Putin gibi olabilir.. Olmak istiyor dedim..
Selendi’den sürülen Romanlar Salihli’de akrabaları tarafından davul zurnayla karşılandıklarına göre ortalık biraz olsun yatıştı..
O zaman sakin sakin meseleye bakalım..
* * *
Olay, kahvede sigara içti veya çay verilmedi kavgasının bu hale gelmesi kadar basit değil..
Planlı tehcir damgası vurulacak kadar da abartılı değil..
Ne peki?
Kızgın, gergin, tahammülsüz toplumun bahane yaratarak öfke kusması..
Başbakan muhalefetin Sivas’ın ötesine geçemediğini iddia etti..
Yetmedi, daha da ileri gitti..
Ankara’nın dışına çıkmamakla suçladı..
Önceki gün de bombayı patlattı.. “Bu muhalefet Türk siyasi hayatının en tembeli” dedi..
Haklı mı?
Dışarıdan bakılınca gözle görünür bir gerçek var..
Çalışkan değiller..