Neredesin ciddiyet?

26 Şubat 2015

Malatya 7’nci Ana Jet Üssü’nden gece uçuşu için kalkan iki RF-4E keşif uçağı bir süre sonra radardan kayboldu ve düştü.
İçişleri Bakanı Efkan Ala saat 22 sularında TBMM’de açıklama yaptı:
“Birbirine çarpma olabilir büyük ihtimalle ya da hava şartları. Dışarıdan müdahale yok.”
İçişleri Bakanı uçakların neden düştüğünü bilmiyorsa dışarıdan müdahale olmadığını nasıl biliyor?
Sorulacak soru çok ama anlamsız. Çünkü ülkeyi yönetenlerin artık bir dediği bir dediğini, birinin dediği ötekinin dediğini tutmuyor. Örneğin biri “Süleyman Şah operasyonunu Başbakan yönetti” diyor. Bir başkası “Hayır, Cumhurbaşkanı yönetti” diyor. Bir üçüncü kişi dalga geçercesine soruyor:
“Peki, o sırada Genelkurmay Başkan ne yapıyordu?”
Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın, Süleyman Şah operasyonuyla ilgili:

Yazının Devamı

Uyarı yazısı!

25 Şubat 2015

MİT’in Emniyet Müdürlüğü birimlerine gönderdiği 03.02.15 tarihli “uyarı” yazısı 10 Şubat’ta Taraf’ta yayımlanmıştı. Gazeteye dün bu konuda bir yalanlama alıp almadıklarını sorduk. Hiçbir tepki gelmemişti. Uyarı yazısı şöyle diyordu:
“2015 Ocak ayı itibariyle Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) terör örgütü adına Suriye ve Irak’ta silahlı ve bombalı faaliyet gösteren yaklaşık 3 bin militanın kontrolün az olduğu Suriye - Türkiye sınırından, başta Hatay, Adana, Ankara ve İstanbul gibi metropol illerine geçiş yaptığı... Hücre evlerine yerleştikleri, içlerinde söz konusu silahlı, bombalı saldırıları planlayan alt ve orta taktik terörist liderlerin de bulunduğu... Bombalı eylem ve canlı bomba eylemlerinde uzman militanların Suriye’ye askeri müdahale eden Koalisyon güçlerinin daha önceden keşif ve istihbaratı yapılan Ankara ve İstanbul’daki Büyükelçilik ve Konsolosluk hedeflerine silahlı, bombalı eylem hazırlığında oldukları... Şahısların tespitinin ve saklanma yerlerinin tespitinin zor olduğunu belirten MİT Müsteşarlığı’nca konunun güvenlik güçleri ve ilgili kurumlara 03.02.2015 günü bildirildiği...”
Yani... Bir ay içinde Suriye sınırından Hatay, Adana, Ankara, İstanbul gibi illere “3

Yazının Devamı

Gaçivedik efem...

24 Şubat 2015

Geçen yıl 26 Mart 2014 tarihinde NTV’de Oğuz Haksever’in Süleyman Şah türbesine tehdit durumunda ne yapılacağı sorusuna dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan şu yanıtı veriyor:
- Böyle bir yanlışlık olacak olursa gereği neyse yapılacaktır. Bu topraklar bizim toprağımızdır. Bu topraklarda yapılacak bir saldırı aynen Türkiye’ye yapılmış bir saldırıdır.
Zamanın Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu 14 Mart 2014 tarihinde ne diyor? Şunu:
- Oraya (Süleyman Şah Türbesi’ne) dönük ister, rejimden ister radikal gruplardan, ister başka bir yerden gelebilecek her türlü saldırı aynı şekilde mukabele görür.
Lafa gelince cesur ve kararlı dünya liderlerine sahibiz. Ama cesaret sadece lafta...
AKP’nin “Esad gitsin” diye başlattığı sürecin sonunda Suriye’den giden “Esad” değil “Süleyman Şah” oldu.
Suriyeli kadın ve çocukları “Esad’ın zulmünden korumak” bahanesiyle ama aslında ABD’yi memnun etmek için çıkılan yolda büyük bir fiyasko daha yaşandı.

Yazının Devamı

Mahmut Esat Bey

22 Şubat 2015


Medeni Kanun başta olmak üzere çağdaş yasaları Türk hukuk sistemine kazandıran Mahmut Esat Bozkurt’un heykeli, geçtiğimiz salı günü, Medeni Kanun’un kabulünün 89. yılında, doğum yeri olan Kuşadası’nda açıldı. 1924 - 30 yıllarının Adalet Bakanı Mahmut Esat Bozkurt Cumhuriyet’i kuran kadronun en parıltılı isimlerindendir.
Mahmut Esat, 1924 Anayasası’nın yapılmasında da görev almıştır.
O günlerde Mustafa Kemal, Devlet Başkanı’na veto ve gerektiğinde Meclis’i feshetme yetkisinin verilmesinin yararlı olacağını söylemektedir. Bu yetkileri çağdaşlaşma hamlesinin sürdürülmesinde şart olarak görüyordu.
Bir gün Anayasa Komisyonu Başkanı Yunus Nadi Bey, Gazi’yi ziyarete geldi.
- Mahmut Esat Bey ile Şükrü Saracoğlu, Cumhurbaşkanı’na Meclis’i fesih yetkisi verilmesini kabul etmiyorlar...
- Neden?

Yazının Devamı

IŞİD’e davetiye!

21 Şubat 2015

ABD ve Türkiye arasında uzun süredir görüşülen “eğit donat” anlaşması Ankara’da imzalandı. Durduk yerde yeni belalara davetiye çıkarıldı.
Anlaşma üç yıl içinde 15.000 Suriyeli militanın ülkemizde eğitilmesi öngörüyor. ABD’nin 400 eğitmen ve kalabalık bir askeri birliği bu eğitim için Türkiye’ye göndereceği kaydediliyor.
BM Antlaşması, bir üye ülkenin başka bir üye ülkenin siyasi bağımsızlığına yönelik olarak kuvvet kullanmasını ya da kuvvet tehdidinde bulunmasını yasaklıyor. Mevcut Şam yönetimi BM tarafından meşru hükümet olarak tanındığı için hazırlanan askeri eğitim projesi uluslararası hukuk ilkelerine tamamen aykırı durum arz ediyor.
ABD projeyle eğitilecek askerlerin IŞİD’e karşı savaşmasını öngörüyor. Türkiye ise Esad’ın da hedef alınmasını istiyor. Sonuçta bu proje Türkiye açısından hem IŞİD, hem Esad’a karşı bir nevi savaş ilanı anlamına geliyor.
IŞİD’in Türkiye’nin her tarafında militan ve taraftar bulundurduğu ve gözünü kırpmadan her türlü sabotajı yapabildiği malum... Alınan risk uçsuz bucaksız.
ABD kendi topraklarında Suriyeli muhalifleri eğitiyor. Türkiye’nin bu belaya karışmasına hiç gerek yoktu. Ancak belli ki ABD kendine ortak arıyor.
Esad’ı

Yazının Devamı

Bıçak kemiğe!

20 Şubat 2015

Kadıköy Yeldeğirmeni’nde “Attığın kartopu camekânıma geldi” diye sokağa çıkan katil ruhlu bir dükkân sahibi, meslektaşımız Nuh Köklü’yü bıçaklayarak öldürdü. Türkiye’de uzun yıllar yaşamış bir İsviçrelinin sözüdür:
- İsviçre’de insanlar kolay yaşar, zor ölür, Türkiye’de insanlar zor, yaşar kolay ölür...
İnsanlar herhalde dünyanın pek az ülkesinde bu kadar pisi pisine ölür.
Bir okurumuz önemli bir noktaya dikkati çekiyor:
“Türkiye’de bıçakla işlenen cinayet sayısı çok arttı.
Günümüzde neredeyse iki kişiden biri bıçak - çakı gibi kesici alet taşıyor.
Bu gibi aletler av malzemesi satan mağazalarda sudan ucuz satılıyor.

Yazının Devamı

Demokrasi karakolda!

19 Şubat 2015

İç Güvenlik Yasa görüşmeleri, Meclis’te tasarının ruhuna uygun şekilde, şiddet ve zorbalık gösterisiyle başladı. Milletvekilleri hastanelik oldu.
Muhalefet yasaya engelleme yapacağını önceden açıklamıştı.
Engellemeyi AKP grubu şiddet kullanarak aşmayı denedi. Kan aktı.
Yasa tasarısına karşı hukukçular günlerdir uyarılar yapıyor. Barolar yürüyüş yapıyor. Muhalefet partileri ise bu konuda mücadeleyi biraz eksik bıraktılar. Meclis’te engelleme evet ama daha önce yasanın neler getireceğini, demokrasiyi nasıl boğacağını, hukukçuların yaptığı gibi, kamuoyuna anlatmalı, bu konuda AKP’li seçmen dahil herkesin daha iyi bilgilenmesini sağlamalıydılar.
AKP yasayı bonzai ile daha iyi mücadeleye indirgedi! HDP ise yasanın Güneydoğu’yu zapturapt altına almaya yönelik olduğunu söylüyor.
Oysa yasa belli ki Gezi eylemleri türünden eylemleri önlemeye, demokratik gösterilere katılanları yargısız cezalandırmayı öngörüyor.
Bu tasarıya göre:

Yazının Devamı

Kadıköy’e cami

18 Şubat 2015

Kadıköy sahilinde, Deniz Otobüsü İskelesi ile Arıtma Tesisi arasında kalan 34 dönümlük alana cami yapılması için Çevre Bakanlığı, Kadıköy ve büyükşehir belediyelerine görüş sordu. Kadıköy Belediyesi dün Çevre Bakanlığı’na olumsuz görüş bildirdi. Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu görüşünü sorduğumuzda:
- Seçim yatırımı yapıyorlar, demekle yetindi...
Burası dolgu alanı olup bir dönem otobüs ve minibüs durakları, bir dönem de miting alanı olarak düşünülmüştü. Halen otopark olarak kullanılıyor. Çevre Bakanlığı alana büyük bir cami ile birlikte külliye de yapmayı planladığını bildirdi. Alan, cami ve külliye ile kapatılırsa Kadıköy’ün deniz görüşünü büyük ölçüde kapatacak. Kent estetiğine olumlu bir katkı yapmayacağı da belli. Planı ortaya atanlar açısından tek bir yararı var! O da yeni bir tartışma başlatarak, ülkeyi sürekli zehirleyen gündemi değiştirmek...

Hutbenin devamı

Cumhurbaşkanı Erdoğan dün muhtarlarla yaptığı toplantıda feministlere yani kadın hakları savunucularına çatarak şöyle konuştu:
“Ben kalkıyorum kadının Allah’ın erkeklere bir emaneti olduğunu söylüyorum. Bu feministler filan var ya. ‘Ne demek diyor kadın emanetmiş, bu hakarettir’ diyor. Ya senin bizim

Yazının Devamı