Kızlarla erkeklerin yurtlarını ayırmalı... Evlerde birlikte kalmaları önlenmeli... Derken Sadık Yakut esas baklayı ağzından çıkardı:
- Kızlı erkekli karma eğitime son vermeli...
Olup bitene en özlü tepkiyi sanırız İngiliz The Times gazetesi gösterdi. Dedi ki:
“Recep Tayyip Erdoğan kendi işine bakmalı”
“Başbakan’ın İslamcılığı Türkiye’de sadece kamusal hayata değil, artık Türk vatandaşlarının özel hayatına da durmaksızın sinsice sızıyor.”
“Türkiye, şu an güçlü bir devlet oluşunu Osmanlılara değil, geçen yüzyılın başlarında ‘insanüstü bir çabayla benimsenen akıl ve modern ulus anlayışına’ borçludur...”
“Sadık Yakut’ın Türkiye’nin karma eğitim sistemine ‘tarihi bir hataydı’ demesi ‘çok iç karartıcı’dır. Tam aksine, ileri atılmış tarihi bir adımdı.”
Efendim bırakın şu milliyetçi, ulusalcı söylemleri... Paranoyalardan kurtulun... Kürtlere dostluk elini uzatın... Merak etmeyin onlar ayrılmak istemiyor... Sadece barış içinde birlikte yaşamak istiyorlar... Bugünlerde moda söylem bu... Türk halkı gerçekten paranoya içinde mi?
Görünen tabloya bakalım:
1. Kürt siyasetçiler hala taleplerini tehdit yoluyla bildiriyorlar. Düzlükte konuşanların arkasında dağdaki terör liderleri vardır. Silahı ne zaman bırakacakları belli değildir... Taleplerinin ne olduğu ve nerede biteceği de...
2. Sonbahara kadar PKK ülkeden çekilecekti. Hala yüzde 80’i yurt içinde. Sözlerinde durmadıkları gibi aksine Güneydoğu’ya hakim oluyorlar.
3. Bugün özerklik, federasyon tipi bir modelden söz ediyorlar. Bu model 4 ülkede kurulduktan sonra sıra dört parçanın birleştirilmesine yani bağımsızlığa gelecek. Bunu da pek saklamıyorlar.
4. Enteller yazıyor: Kürdistan Kürtlerindir.. İyi... Diyelim ki Güneydoğu’yu vermeyi kabul ettik! Sınır nereden çekilecek? O tartışma da mutlaka yeni bir savaşa yol açacaktır.
5. Sürecin ipleri ABD’nin elindedir. ABD’nin bu bölgede ülkeleri bölerek zayıflatmayı, uzaktan kumandayla yönetmeyi hedeflediği örneklerle bellidir.
CHP İzmir Milletvekili Aytun Çıray, Başbakan’a bu yıl 23 Haziran’da yani 5 ay önce verdiği soru önergesinde soruyor:
“Yandaşlarınıza petrol arama ve taşıma karşılığında Barzani’ye Kürdistan liderliği sözü verildi mi?”
Çıray’ın soruları şöyle sıralanıyor:
“Barış süreci adını verdiğiniz; Türkiye, Irak, İran ve Suriye’yi bölecek olan bu sürecin asıl nedeni Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi ile yaptığınız gizli petrol anlaşmaları mı? Bu çerçevede Kuzey Irak Yönetimi’nin 6 önemli sahada petrol arama ve çıkarma yetkisi verdiği şirketin adı nedir, ve ortakları kimdir?”
Çıray, Başbakan’a gazetelerde Abdullah Öcalan’ın Mesut Barzani’ye yazdığı ve 8 Haziran 2013’de gazetelerde yer alan mektubu da soruyor. Öcalan mektubunda şöyle diyor: “Değerli ve saygıdeğer kardeşim Mesut Barzani. Ben sizi sadece Kürt bölgesinin başkanı değil, dört parça Kürdistan’ın lideri olarak görüyorum ve bu şerefi de size veriyorum. Allah’tan dileğim sizin sağlıklı ve başarılı olmanızdır. Benim sizden dileğim ayrıca şudur ki, oraya gelen PKK gerillalarına da sahiplenmeniz ve yaşamlarını garanti altına almanızdır.”
Çıray soruları sürdürüyor:
“Sayın Başbakan, Öcalan dört parça Kürdistan”dan söz ediyor. Bu
Bir adamın elinde silah varsa onunla barış yapamazsınız... Üstelik arkasında da ABD varsa, onurlu ve adil bir çözüme ulaşmanız iyice hayal olur... Verdikçe verirsiniz. Nitekim öyle oluyor.
PKK ve Barzani .yıllardır oldukları yerde duruyor... Siz sözde barış adına tavizleri verdikçe veriyor, ilkelerinizi adım adım terkediyorsunuz... Sıra geldi Kürdistan’ın kabulüne... Diyarbakır’da Kuzey Irak’tan Kürdistan diye söz etti Başbakan... Dün grup toplantısında Osmanlı döneminde Kürdistan eyaletinin varlığından söz ederek Güneydoğu’nun adını da Kürdistan koydu. Osmanlı’da Kürdistan, Lazistan varmış... Vardı da ulusal devlet kuruldu, onlar tarihe karıştı sanıyorduk. Öyle olmadı mı?
Sizin bu ilkesiz ve ezik siyasetiniz karşısında karşı taraf dimdik durduğu gibi taleplere zam üstüne zam yapıyor. Barzani’nin partisi KDP internet sitesinde yayınlanan haritada Kürdistan toprağı sayılan illerin sayısı 22’ye yükseldi. Yılmaz Özdil dün saymıştı o illeri:
Adıyaman, Şanlıurfa, Malatya, Elazığ, Erzincan, Mardin, Diyarbakır, Batman, Siirt, Şırnak, Bitlis, Van, Hakkari, Bingöl, Muş, Ağrı, Kars, Iğdır, Tunceli, Kilis, Hatay, Gaziantep...
Kürtler 4 ülkede 4 federasyon kurmayı sonra bunları
Barzani rüyamda görsem inanmazdım, diyor, Habur’dan girerken Kürtçe “Vatanına Hoşgeldin” pankartlarıya karşılanacağını hayal bile edemezmiş...
Hayaldi ABD sayesinde gerçek oldu.
Peki bizimki Barzani’nin ayağına neden gitti?
Barzani PKK’ye yardım ve yataklık yaptığı için özür mü dileyecekti... Türkiye’den toprak talebi olmadığını mı söyleyecekti?
Tam tersine... Barzani’nin ziyareti sırasında partisi KDP’nin facebook sayfasında 21 ilimizi Kürdistan gösteren harita yayınlandı.
Hatay ve İskenderun dahil tüm Güneydoğu Kürdistan sınırına alındığı gibi Doğu Anadolu da yarı yarıya o tarafa geçmişti!..
Başbakan bu bir başlangıçtır, diyor... Neyin başlangıcı... Devir teslim muamelesinin olmasın!
Gazeteci arkadaşımız Osman Ulagay, yeni kitabı “Türkiye Eskisi Gibi Olmayacak”ta mevcut durumun analizini yapıyor, yeni hedefleri tartışıyor... Özetlersek:
- Şu anda en kalıcı görünen eğilim, Batı’nın iyi yaşam modelinin küreselleşmesidir.
- Batı’yı model alan yeni küresel orta sınıf hızla genişliyor.
- Şu andaki ana akım bu ve buna uyum sağlamak önemli.
- Bu tabii ki ideal çözüm değil ama insanlık tarihi bizi bu noktaya getirdi.
- Dolayısıyla biz de bu gerçeği kabul etmek zorundayız.
- Mustafa Kemal bu gerçeği 90 yıl önce gördü.
Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Metin Hülagü, Abdülhamit araştırmaları ve sevgisi ile tanınan bir isim. Bunu Cumhurbaşkanı tarafından o göreve atandığında da yazmıştık.
Prof. Hülagu, 10 Kasım’da Stockholm’de konferans veriyor. Konu; 2. Abdülhamit... Konferansın başında “saygı duruşu” çağrısı yapılıyor. Ama kime saygı, Atatürk’e mi Abdülhamit’e mi belli değil... Bazı izleyiciler protesto için salonu terk ediyor... Tartışmalar yaşanıyor.
Metin Hülagü’nün Atatürk ve Cumhuriyet’le ilgili tek araştırması yoktur.
***
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Derya Örs, bir Fars dili ve edebiyatı hocası olup Atatürk’le ilgili araştırması yoktur.
Atatürk Araştırma Merkezi’nin başına getirilen Mehmet Ali Beyhan da yine Abdülhamit hayranı bir isimdir. Kendisi söyler...
Bütün bu isimleri Cumhurbaşkanı oraya bilerek ve kendilerinden bir şeyler bekleyerek atamıştır.
ABD merkezli Bloomberg haber ajansının internet sitesinde ilginç bir yorum yayınlandı. O yorumdan bölümler:
... Bunu kabul etmekten nefret ediyorum ama 10 yıldır Başbakan Erdoğan’ın gizli bir planı olduğunu söyleyen paranoyak laikler, haklı çıkıyor.
... Türkiye’de işler değişti. Bence bunun nedeni Erdoğan’ın bir anda içindeki İslamcı’yı dayatma özgürlüğünü hissetmiş olması değil, gerçi biraz bu da var. Asıl konu Erdoğan’ın önümüzdeki yıl yapılacak ilk doğrudan başkanlık seçimlerinde oyunu artırmak için en iyi yol olarak seçmeni kutuplaştırmayı seçmiş olması. Türkleri iki seçenek arasında seçim yapmaya zorluyor: Ya Erdoğan’lasınız ya da ona karşısınız. Eğer ona karşıysanız yaşlı, tahta kafalı, ordu destekli laik sistemin yanındasınız.
... Erdoğan bugün [salı] AK Partili milletvekillerine, “Taraf olmayan bertaraf olur” dedi.
... Erdoğan koalisyonunun bir parçası olan liberalleri çoktan kaybetti
... Ben hâlâ Erdoğan’ın Türkiye’yi İran’a ya da bir Körfez ülkesine dönüştürdüğünü düşünen laik Türklere katılmıyorum. Erdoğan Türkiye’yi yeni bir yere taşıma ya da 100 yıllık tarihi silme kapasitesine sahip değil. Ancak Erdoğan Türkiye’nin yönünü değiştirebilir. 10 yıllık