Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Avrupa Anayasasına özellikle Almanyada büyük tepki var. Savaş ve küreselleşme karşıtı örgütler, önümüzdeki yıl kıta çapında eylemlere hazırlanıyorlar... Almanya Barış Konseyi Sözcüsü Peter Strutynskinin de dediği gibi... Avrupa Anayasasının özellikle 41. maddesi sakıncalıdır.41. madde, Avrupa silahlı güçlerinin, başka bölgeleri barış adına işgal etmesinin ve bu amaçla silahlanmasının önünü açıyor.Avrupa Anayasası gibi Günter Verheugenin çok önemli sözleri de basınımızın pek dikkatini çekmedi, Prof. Erol Manisalı dışında kimse bu sözlerin üzerinde durmadı. Dedi ki Günter Verheugen:- AB güçlü bir ordu kurmak zorundadır... ABnin küresel misyonunu yürütebilmesi buna bağlıdır. Çünkü yapılması gerekenleri artık diplomatlar değil, askerler yapacaktır...AB resmen ABDnin yolundadır... Sömürü düzenini silah ve askerle sürdürmenin plan ve hazırlıklarını yapmaktadır.Hiç kuşkunuz olmasın.. Türkiyeyi üye yapmadan, asker olarak kullanmanın hesapları da şu günlerde kafalarını hayli yormaktadır... Başbakan Erdoğan ve Gülün, Romada 29 Ekimde "nihai senet"e imza atmaları basınımızda allanıp pullanırken... Avrupa Anayasasına karşı tepkiler hiç yansıtılmıyor. Başbakan Erdoğan, "Yılın Avrupalısı" seçilmiş. Nadir Nadi yaşasaydı, herhalde şöyle derdi: "Ben Avrupalı değilim." Bursa Orhangaziye bağlı Sölöz beldesinin AKPli Belediye Başkanı Özen Çakır, kadınlara "Kara çarşafı üzerinizden atın" çağrısında bulunmuş. Sölöze bağlı Müşküle ve Göllüce köylerinin muhtarları da çağrıyı desteklemişler... Meclis Başkanı Bülent Arınç, geçenlerde çarşaflı ziyaretçiler konusunda uyarıldığında, "TBMMde konuklar için kıyafet zorunluğu yoktur" yanıtını vermişti... Ankaraya Sölöz kadar çağdaş duyarlık diliyoruz... Sölöz - Ankara... Federasyon, tribünleri sakinleştirmek için kadınları statlara çağırıyor. Bu kez de kadın yüzünden kavga çıkar... "Gülten Kazgana Armağan: Türkiye Ekonomisi" isimli kitabın arka kapağında, Sayın Kazganın şu tespiti okunuyor:"Günümüz dünyasında, iktisatta önemli bir etik sorun var. İktisatçının kendi ahlaki değerleri, büyük sermayeye ve politikacıya endeksli. İktisatçıların çoğunluğu, kendisini kabul edilebilir bir noktada tutmak için, ne geçerliyse ona tamam diyor; hemen ona uygun teoriler, şekiller, matematiksel formüller ortaya çıkarıyor, yazılar yazıyor." İktisatçı endeksi... Plan Bütçe Komisyonunda konuşan Adalet Bakanı Cemil Çiçek, yolsuzluk konusunda hassas olduklarını söylemiş, yılbaşında devlet kuruluşlarının önüne içi hediye dolu TIRların yanaşmasını eleştirmiş, hortumculara karşı kimi tavsiyelerde bulunmuş:"Hepimizin şikâyet ettiği adamlara bakın, sizlerin bizlerin gittiği resepsiyonda onlar da var. En azından sırtınızı dönün, elini sıkmaktan imtina edin..."Hükümet yolsuzluklara damardan girecekti, olmadı, şimdi resepsiyonlarda vurgunculara arkamızı dönerek protesto etmemizi öneriyor.Çok etkili bir mücadele yolu doğrusu...Onlar da çok üzülecekler, hortumladıkları paraları hemen takdim edeceklerdir kuşkusuz...Gelelim yılbaşında memurlara verilen hediyelere...Başbakanın, şirketlerden açık açık limuzin, uçak, otobüs istediği bir dönemde memurlara "yılbaşında hediye almayın" çağrısında bulunmak acaba ne kadar etkili ve tutarlıdır?* * *Birçok vatandaş, YİMPAŞ adlı kuruluşa kaptırdığı parayı geri alamıyor. Devlet bu konuda harekete geçmiyor. Adalet Bakanı Cemil Çiçek, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu ve Sanayi Bakanı Ali Coşkun, geçen yıla kadar YİMPAŞın açılışlarına katılarak vatandaşa güven veriyorlardı. Acaba, Sayın Adalet Bakanı, kefil olduğu YİMPAŞla ilgili birşeyler söylemek ister mi? Bu konuda rahatsız mıdır? Resepsiyonlarda gördüğünde YİMPAŞ yetkililerine arkasına mı dönüyor? YİMPAŞın vatandaşa olan borcunu ödemesi için ne yapıyor? m.asik@milliyet.com.tr Rüşvete karşı