Anıta yer olarak Kadıköy Mendireği saptanmış. İstanbul Büyükşehir Belediyesi de anıtın mendireğe dikilmesini onaylamış.Kültür Bakanlığı, Kadıköy Belediyesi'ne gönderdiği yazıda, bu konuyla ilgili proje için yarışma açılacağını bildiriyor.Acaba Kadıköy Mendireği üzerine Fatih Anıtı uyar mı? Gerek var mı? Türkiye Mimarlar Odası Başkanı Oktay Ekinci diyor ki:- İstanbul'un denizdeki simgesi Kız Kulesi'dir... Kız Kulesi'ne rakip yaratmamak gerek... O denizin üstünde tek başına kalmalıdır. Sevgiye dayalı efsanesiyle ve kendi zarafetiyle bu kenti evrensel kılan tüm değerlerin de simgesidir Kız Kulesi... Ayrıca dünyada hiçbir deniz kentinin böyle bir simgesi yok... Genelde liman kentlerinde adaların üzerinde hapishaneler vardır, kaleler vardır. Sadece İstanbul'da bir adacığın üzerinde insan sevgisinin heykeli var, o da Kız Kulesi.... Kadıköy mendireğine sadece Fatih'in değil, hiç kimsenin heykelini koymamak lazım...İstanbul Anakent Belediye Başkanı Kadir Topbaş'la konuştuk... İmzayı atmasına rağmen bu iş pek içine sinmemiş görünüyordu. Fatih Anıtı için Topkapı sur dışının daha iyi bir mekân olacağını söz arasına sıkıştırdı. Bu anıt işi tamamen işgüzarlıktan ibaret. Kültür Bakanlığı'nın, Kadıköy Belediyesi'ne gönderdiği yazıda, "Büyük ölçüde eksikliği hissedildiği" gerekçesiyle İstanbul'a Fatih Sultan Mehmet anıtı dikileceğini bildiriliyor (Saraçhane'de bir tane var ama demek ihtiyacı karşılamıyor)... Dışişleri Bakanı Gül, "CHP, uyuduğu için iktidar olamıyor" demiş. Yanlış... "Din ticaretiyle halkı uyutamadığı için iktidar olamıyor" demeliydi. AB ile müzakerelerin başlamasına 5 ay kaldı. Hâlâ başmüzakereci belli değil. Başbakan sıkıştırıldığında: - Başmüzakereci benim, hiçbir aday ülke başmüzakereci atamamıştır, diyor.CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, dün bir liste gösterdi basına, dedi ki:- Sayın Başbakan'ı yanıltıyorlar. Elimde gördüğünüz listede AB adayı ülkelerin başmüzakerecilerinin adları var. Müzakere masasına başbakanlar değil, başmüzakereciler oturur... Başmüzakereci bir bakan, danışman, büyükelçi olabilir.Başbakan bu kadar basit ama hayati bir konuda yanıltılabiliyorsa vay memleketin haline!.. Başmüzakereci... Milli Eğitim Bakanı Çelik, yurtdışında olacağı için 19 Mayıs törenlerine katılamayacakmış. Gençlerden sorumlu Bakan, "Gençlik Bayramı"nda yurtdışına gidiyorsa... Ona gitmek değil, "yurtdışına kaçmak" denir. Turgut Özakman'ın son kitabının adı: Şu Çılgın Türkler... Neden yazdı bu kitabı Turgut Özakman? Anlatıyor:- Çocuklarımıza Milli Mücadele'yi doğru ve iyi anlatamıyoruz. Eğer anlatabilseydik Türkiye bugünkü konumda olmazdı. Elli küsur yıldır Milli Mücadele ile ilgili bilgi ve belge toplamaktayım. Milli Mücadele'yi, siyasi, sosyal ve askeri yönleriyle bir bütün olarak ve kolay okunsun diye serüven romanı gibi yazdım. İstedim ki genç öğretmenlerimiz ve gençlerimiz, Türkiye Cumhuriyeti'nin ruhu ve temeli olan o harikulade dönemin gerçeklerini öğrensinler. Şu Çılgın Türkler Birkaç ay önce "Türkiye dünyanın en hızlı kalkınan ülkesi" haberi gazetelerin manşetlerine çıkmıştı. Çalışan kesimler kendi yaşamlarında hissetmese de, kalkınmanın lafı bile güzeldi ve bu lafı milletçe alkışladık. Derken geçen hafta sonu niyet mektubu açıklandı. Milyonlarca işçiye, memura, emekliye 3 yıl boyunca zam verilmeyeceğini, yatırım yapılmayacağını, kemerlerin aynen sıkılıp bütün gelirlerin borç ödemesine gideceğini vurgulayan bu mektup üzerinde hiç durulmadı.Niyet mektubundaki "Genel Sağlık Sigortası'ndaki ek mali yükler giderilecektir" kaydının anlamını CHP Milletvekili ve eski SSK Genel Müdürü Kemal Kılıçdaroğlu'na sorduk:- Bu yükün nasıl giderileceği belli; ya yeni vergiler ya yeni zamlar gelecek ya da sosyal güvenlikle ilgili yapılan harcamalarda yeni kısıntılara gidilecek... - Bir diğer taahhüt de sosyal güvenlikteki yüklerin GSMH içindeki payının zaman içinde düşürüleceği sözü... Bunun anlamı nedir?- Bunun da anlamı belli... Emeklilik yaşı daha da yükseltilecek, aylık bağlama oranları düşürülecek, başta ilaç bedelleri olmak üzere çeşitli sağlık harcamalarında sigortalılardan alınan paylar daha da artırılacak. - Ya ücretler konusu?- Taahhüt mektubunda çok dolambaçlı bir cümleyle, ücretlerin daha da kısıtlanacağı sözü verilmiş. Özetle, önümüzdeki 3 yılda emekçileri bugünleri dahi aratacak yeni sıkıntılar bekliyor.Medyanın sessizliğinden daha tuhaf olanı... Sendikalardan da hiçbir tepki gelmemesi...Konu böyle kaynayıp gidecek mi?Kılıçdaroğlu gülüyor:- Haziran sonuna kadar çıkarılması sözü verilen sosyal güvenlikle ilgili yasalar, Meclis'e gelip peyderpey çıkmaya başladığında gerçekler kafalara dank edecek... Niyetler kötü! Tayyip Erdoğan'ın MAN firması tarafından hediye edilecek otobüsü gazilerin hizmetine sunacağına söz verdiğini yazmıştık dün. Oysa otobüs Urfa'da dolaşıyordu. Genelkurmay'dan dün aldığımız bilgiye göre, gazilere söz verilen otobüsün halen iç tadilatı yapılıyormuş. Yakında kullanıma girecekmiş. Urfa'da dolaşan başka bir MAN imiş... m.asik@milliyet.com.tr GAZİ OTOBÜSÜ