Bizim açmak istediğimiz parantez bir başka konuda...AB'nin OYAK'a bakışıyla ilgili... (Sevgili Güngör Uras'ın dünkü yazısına ek sayılabilir.)Avrupa Birliği, OYAK'tan rahatsızlığını ifadeye başlamıştır. Geçen yılın mart ayında Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Arie Oostlander tarafından hazırlanan Türkiye Raporu'nda, Ordu'nun rolüne geniş yer ayrılırken tartışma OYAK'a kadar uzatılmıştı. Bakın raporda OYAK'la ilgili ne deniyordu:"AB... Hükümetin, savunma harcamalarını Parlamento kontrolüne alma çalışmalarını memnuniyetle karşılamakta, ancak hukukun üstünlüğü, demokrasi ve piyasa düzeni konularında AB değerleri ile tutarlı olmayan ve düşünce kuruluşları, işyerleri (OYAK), fonlar vb. etkinlik alanlarından oluşan (resmi ve gayri resmi) etkili ordu ağına dikkat çekmektedir."Hayatımızın her alanına girecek olan AB, yakın gelecekte OYAK'ı da gündeme getirecektir... Erdemir ihalesini OYAK'ın alması, ulusal kuruluşların yok pahasına yabancılara satılmasından bunalmış yurttaşları sevindirdi... Bu arada Tüpraş, Kuşadası Limanı, Galataport gibi ihalelerin Sami Ofer'e adeta bedavaya gitmesine ses çıkarmayan, üstelik öğretim üyesi etiketi taşıyan kimilerinin, Oyak'ın ihale almasına gösterdikleri tepki ibret vericiydi... Adalet Bakanı Çiçek, "AB müzakere sürecinde biri bizi gözetliyor gibi yaşayacağız" demiş. Sadece gözetleseler iyi, burunlarını da sokacaklar... "3 Ekim Lüksemburg Zaferi"mizi kutlamaya henüz doyamamıştık ki, bizim Mustafaoli, (AB'nin Genişlemeden Sorumlu Komiseri Olli Rehn) yapacağını yaptı... Ankara'ya gelir gelmez o malum isteği bir kez daha yineledi;"Limanlarınızı ve havaalanlarını Rumlara açın!"Sen Eskişehirspor'u tut! Avrupa'da seni herkes "fazla Türk!" bulsun... Bu yüzden Almanya Dışişleri Bakanı Joschka Fischer sana "Mustafa" adını versin... Sonra da kalk, bizden bunu iste! İşte bu olmadı Mustafaoli diyor, liman ve üslerimizi açarsak ardından nelerin geleceğini, Bilkent Üniversitesi'nden Doç. Hasan Ünal'a soruyoruz.- Nelerin geleceği gün gibi aşikâr. İlk olarak Rumların Türkiye'de büyükelçilik açma talepleri gelecek. Kabul etmezsek tarama sürecini durdurmakla tehdit edecekler. Resti göremeyip de büyükelçiliklerini açarsak bu kez de, AB müktesebatına göre Kıbrıs'ta tek devlet vardır, diyecekler. Dış politikamızı AB üyeleri ile uyumlu hale getirme sözümüzü hatırlatarak önce KKTC'deki büyükelçimizi, ardından askerimizi çekmemizi isteyecekler. Ona da evet desek bu kez 20 - 30 milyar dolar tutan 'işgal' tazminatı gündeme gelecek. Bu arada Yunanistan da boş durmayacak, onlar da tıpkı Rumlar gibi görüşmeleri durdurma şantajını sürekli karşımıza çıkararak Ege'deki isteklerini kabul etmemizi isteyecek. Bu işin kurtuluşu yok. Çünkü önce 17 Aralık'ta, sonra da 3 Ekim'de bu yolu biz kendi ellerimizle açtık.- Peki, AKP bütün bunlara evet diyebilecek mi? - Eli mahkûm... AB, AKP'nin tam üye olmak gibi bir niyetinin olmadığını... Tek derdinin AB'nin koruyucu şemsiyesi altında Türkiye'yi kendi kafalarına göre şekillendirmek olduğunu görüyor ve biliyor. AKP de, AB'nin bizi asla tam üye yapmayacağını... İki taraf arasında zımni bir anlaşma var; bu gerçekleri halktan gizleme karşılığında birbirlerini koruma, kollama... Bu anlaşmada AB'nin eli daha kuvvetli olduğu için her istediğini yaptıran taraf da o oluyor. Kısacası halka karşı büyük bir tiyatro oynanıyor. Bir dram.... Mustafaoli erken geldi... Diyanet yetkilileri, bir kişinin eşini öpmesi halinde orucunun bozulmayacağını söylemiş. Öpüşten öpüşe fark var. Ölçüsünü de söyleseler ya... Türkiye Elektrik İletim AŞ (TEİAŞ) Genel Müdürlüğü, önümüzdeki hafta elektrik alışverişi ve sistem bağlantıları ile ilgili olarak Gürcistan ve Romanya'dan gelen konukları ağırlayacak. Bu konuklar için en uygun konaklama yeri TEDAŞ'ın Ankara'daki konukevi... TEİAŞ yöneticileri bu konuklar için TEDAŞ yönetimindeki konukevinde yer ayırtıyor... Aldıkları yanıt:- Ramazan dolaysıyla kahvaltılar iptal edildi, bu durumu konuklarınıza anlatmanız gerekir...Bu ülkenin gerçekten AB yolunda olduğuna emin misiniz? m.asik@milliyet.com.tr Zoraki oruç