Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

- Ce - Ka'nın başkanı Mehmet Cengiz, inşaat ve yol müteahhidi... Cengiz İnşaat'ın bugüne kadar sanayi ile alüminyum sektörü ile hiçbir ilişkisi olmamış. Kamuoyunun hakkında bildiği iki şeyden biri Karadeniz Otoyolu'nun müteahhidi, diğeri de Tayyip Erdoğan'ın hemşerisi olması.- 305 milyon dolara ne diyorsunuz?- Fabrikanın değer tespit çalışmaları hâlâ devam ediyor. Yani şu anda değerinin ne olduğunu hiç kimse bilmiyor. Tespit çalışmaları henüz bitmemişken satışın yapılması tam bir skandal. Yine de şunlar söylenebilir: Metalurji Mühendisleri Odası'nın hesabına göre, fabrikayla birlikte verilen boksit madenindeki sadece 10 yıllık rezervin değeri 15 milyar dolar. Buna Oymapınar Barajı'yla Akdeniz'deki limanın değerini ekleyin... Üstüne şu anda fabrikanın stoklarında bulunan 35 trilyon lira civarındaki işlenebilir stokları... En az 7 - 8 trilyon lira olan alacaklarını katın... Hepsini alt alta toplayın, sonuçta fabrikanın resmen peşkeş çekildiği görülecektir. Seydişehir Alüminyum Fabrikası 305 milyon dolara Cengiz Şirketler Grubu'na satıldı. 305 milyon dolar, Atatürk Havalimanı'nın 15 yıllık işletme kirasının onda birine eşit... Konuyu baştan beri yakından izleyen CHP Konya Milletvekili Atilla Kart'a sorduk: Gurbetçiler, Alman Meclisi'nin Ermeni kararını protesto edecekmiş. Sınıfta çaktıktan sonra ders çalışan çocuk misali... Yaşamını işçi sınıfına adamış bir sendikacıyı, Uğur Cankoçak'ı bu hafta toprağa verdik. Oğlu, DİSK önünde düzenlenen törende söz arasında itiraf etti:- Babam bize sadece bir emekli maaşı bıraktı...Kemal Sülker'i anımsadık. Bu efsane sendikacıyı ömrünün son günlerinde kızı Tanzer'in evinde ziyaret etmiştik. Bir evi yoktu. Kiradan kiraya taşınıyordu. Nedenini sorunca demişti ki:- Pek çok yapı kooperatifi kurduk, işçileri ev sahibi yaptık ama ben söz olur diye hiçbirine girmedim. Onlar öyle adamdı Bizim dış politikada güvercinler ve şahinler yerine devekuşları ve papağanlar var. Olanları, devekuşları görmezden gelip sineye çekiyor, papağanlar ise "esefle karşılayıp, şiddetle kınıyor"! Başbakan Erdoğan, gazetecilerin Kuran kurslarıyla ilgili sorusu üzerine konuşuyor:- Tommiks, Teksas okumaya kimse mani olmuyor, Kuran öğrenmeye niye mani oluyoruz?Kuran öğrenmeye kim mani oluyor? Diyanet kontrolünde binlerce Kuran kursu var. İsteyen çocuğunu bu kurslara gönderiyor. Ancak iktidar son ceza yasasıyla kaçak Kuran kurslarını serbest bıraktı... İtiraz edilen işte bu. Neden legal kurslar varken, illegal kurslara izin veriliyor. Başbakan'a bunu sormalı. Tommiks okumak "Reklamın Sokak Çocuğu", Ersin Salman'ın hayat hikâyesini anlatan kitabın kapağına isim olarak yakışmış... 1970 öncesinden tanışırız Ersin ile... Ankara'da o TRT'nin radyosunda, biz televizyonunda idik. Daha özgür bir yayıncılık için Genel Müdürlük'e karşı güç birliği yapardık. 12 Mart darbesi bizleri TRT'den kopardı. Hepimizi ayrı yerlere savurdu. Ersin, Manajans'ta reklamcılığa başladı. Sonra Nazar Büyüm, Zafer Ataylan ve Hasan Parkan'la birlikte Ada Ajans'ı kurdular. Öne çıktılar. İş gelişti. Ama eski TİP üyesi Ersin'in yüreğinde siyaset hiç sönmedi. Bir yanı hep siyasette kaldı. Kitabı kaleme alan Kemal Sezer, onun hakkında diyor ki: Ersin Salman, zamanının en çok tanınan, bilinen ve popüler reklamcısıdır. Ersin Salman, doğuştan lider özellikleri olan baskın karakterli bir insandır... Ersin çok sevilen ama kendi içinde de çok yalnız biridir... Bu tanımların hepsi Ersin'e uyuyor... Dönelim başa... Kitap, Ersin'in kaderinin değiştiği 12 Mart darbesini izleyen günlerle başlıyor. TRT'nin başına General Musa Öğün atanmıştır. Öğün, bir gün Ersin'i çağırtıyor... Banda alınan bir radyo oyununun metnini istiyor. Ersin, metni uzatıyor. Metinde bir adam en çok "Cengel Kitabı"nı sevdiğini söylüyor. Paşa soruyor:- Ne demek cengel?- Cengel İngilizcede jungle demek, yani balta girmemiş orman efendim.- Ne demek oluyor bu? Sen cengelin "c" sini at bakayım... Sonuna da bir "s" ekle- Evet...- Engels kitabımı başucumdan ayırmam demek istiyorsun burada... Propaganda böyle endirekt de yapılır. Biz bunları yemeyiz delikanlı...Bu olaydan sonra TRT'de bir espri yayılıyor:- Musa'nın m'sini at bakalım ne kalır? USA...Bu espri Yeni Ortam dergisinde yazılıyor. Dergi bu yüzden kapatılıyor.Ersin Salman'ın yaşamı işte o noktada o küçük olayla değişiyor. Bugünlere geliyor. m.asik@milliyet.com.tr Reklam çocuğu