Münferit bir olay

Tek olaydan çıkarak genellemeler yapmak doğru olmayabilir ama...
Bazen bir tek örnek ve içindeki unsurlar "genel"i anlayabilmemize yararlı ipuçları tutar.
Bu da öyle "münferit" bir olay!
Namık Durukan'ın haberini belki dün okumuşsunuzdur:
Bir dönemin Şırnak Emniyet Müdürü...
Bir gün incelemelerde anlaşılıyor ki...
Bir korucu düğününde patlayan el bombası için "kaza" diyor; fakat daha sonradan bunun "kişisel anlaşmazlık kaynaklı saldırı" olduğu ortaya çıkıyor (Bu "basit" farkın olaydaki bilançosu 7 ölü, 50 yaralı).
Kentteki bir patlamayı "PKK eylemi' olarak gösteriyor; daha sonradan bombayı Emniyet istihbaratının kullandığı kişilerin koydoğu ortaya çıkıyor.
İl merkezindeki bir başka patlamayı "teröristlerin havan saldırısı" diye açıklıyor; sonradan, sabotaj olduğu ortaya çıkıyor.
Bir de, nüfuzunu kullanarak, oğluna sınır ötesi yasadışı mazot ticareti yaptırıyor filan.

. . .

Bazen somut deneylerden soyut kavramlara ulaşıldığı gibi...
Bu "deney"deki unsurları ayrıştırıp soyutlayalım:
Bir kere, "gerçekten" terörün varlığı zorunlu.
O sayede, "yalan, düzmece" yahut "manipülasyon, provokasyon" özelliği taşıyan eylemler de maskelenebiliyor ve uygulama imkanı bulabiliyor.
"Kullanılan istihbaratçı" veya kısaca "muhbir, itirafçı" filan denilen kişiler, yönlendirilerek yahut kendi inisiyatifleriyle kışkırtıcı, korkutucu, sindirici, yok edici eylemlerde bulunabiliyorlar.
Karmaşık - kanlı bir coğrafyada it izi at izine kolayca karışıyor. Bu karışma ve karıştırmalarda, "salt terör" haricinde, kimbilir kaç kişi yok ediliyor ("Deneyimiz"de 7 ölü!).
Yine bu puslu havada, kaçakçılık ve yasadışı menfaatler cirit atabiliyor ("Deneyimiz"de bunun adı mazot! Tabii, ille de yakıt olması gerekmez).
Ah, "deney olayımız"daki bir unsuru unutmuşum:
Bu örnekle ilgili ilk müfettiş incelemesinde, "Soruşturma açılmasına gerek bulunmamıştır" deniyor filan.

. . .

Bu "münferit olay", her ne kadar hiyerarşik bakımdan ancak bir emniyet müdürü ile sınırlı gözükse de, bir "model" olarak Susurluk - Batman düzeneklerini hatırlatmıyor mu?
Yani "terör"ün mutlak varlığı ama o arada birtakım ilginç "organizasyonlar"ın da oluşması.
Onları habire eskittiğimiz için, daha yeni, daha sıcak bir örnek verelim.
Ama önce, Emniyet Genel Müdürlüğü inceleme raporundaki şu ifadeyi aklımızda tutarak:
"... Göreve başladığı tarihten bu yana Şırnak il ve ilçelerinde yaşanmayan olayların yaşandığı..."
Daha taze örneğimiz de şu:
Hemen hemen aynı durumda bir ülke düşünün.
Yani biraz çekidüzen vermekte olan, "terör"ün hemen hemen bastırıldığı bir ülke.
Oradan yeni açılımlara gidebilecek muhtemelen. Yani kimine göre öyle bir "umut" da var, kimine göre öyle bir "risk" de.
Tam da, diyelim bir başkanlık seçimi arifesinde.
Elbette, yine "bağımsız sabit bir veri" gerekiyor. Yani örneğimizdeki "teröristler" gibi, belki bu kez de "teröristlerle ilişki kuran bir parti" mesela.
O, bir şekilde var.
Onun varlığında, hikayeyi istediğiniz gibi yazabilirsiniz.
Fakat bunlar, biliyorsunuz, sonuçta kanlı ve Türkiye'nin içini kaldıran, önünü tıkayan hikayeler.
"Örnek olayımız"daki sadece 7 ölü idi.
Münferit olayları genellemek mümkün değil. Bunu biliyoruz!