Nil Kural

Nil Kural

nil.kural@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Elizabeth Banks’in yönetmenliğini ve senaryosunu üstlendiği film gösteriyor ki, Hollywood’daki #metoo hareketi sonrasındaki değişim rüzgarından etkilenen serilerden biri de “Charlie’nin Melekleri” oluyor.

Meleklerde yeni dönem

Charlie’nin liderliğindeki dövüş ustası kadınların maceralarını anlatan televizyon serisi, daha önce 2000 ve 2003’de sinemaya uyarlandı. “Charlie’nin Melekleri / Charlie’s Angels” adındaki üçüncü sinema uyarlamasında, filmde de rol alan oyuncu Elizabeth Banks senaryoyu kaleme alıp, yönetmenliğini de üstleniyor. Banks’in üstlendiği bu roller, filmi #metoo dönemine uyan, erkeklerin geri planda olduğu ve serinin temsil ettiği erkek bakışını biraz yumuşatan bir yere çekmiş. Kristen Stewart, Naomi Scott ve Banks tarafından canlandıran melekler, yeni bir teknolojiyi inşa eden genç mühendis Elena’yı korumaya çalışırlar. Elena bu yeni enerji teknolojisinin bir silaha dönüştürülebileceğini düşünmektedir. Endişelerinde haksız çıkmaz. Filmde, karakterlerin yolu İstanbul’a da düşüyor. Kadınların daha ön planda olduğu bir hikaye sunan, sürprizlerini başarıyla saklayabilen senaryosu ve yeni oyuncuların varlığının getirdiği enerjiyle “Charlie’nin Melekleri” ondan bekleneni sunuyor ve eğlenceli, mizahın dozunun tuttuğu vaktin geçirişini unutturan bir aksiyon olarak izleyicilerini bekliyor.

Haberin Devamı

Haftanın diğerleri

- Kıvanç Sezer’in ikinci filmi “Küçük Şeyler”, ilk filminin dramından uzak bir tarzda: Bir kara komedi. Beyaz yakalı Onur’un (Alican Yücesoy) işten atılması, Bahar’la (Başak Özcan) evliliğini ve çiftin lüks bir sitede geçen hayatını etkiler. Onur karakterinde etkileyici bir performans sergileyen Yücesoy’a Antalya, Adana ve Malatya’dan En İyi Erkek Oyuncu Ödülü getiren film, Malatya’dan En İyi Film’in de aralarında olduğu birçok ödül kazandı. Film, Yücesoy’un performansının dikkat çekiciliğinin yanı sıra orta sınıfa dair gözlemleri mizahla sunmayı başarıyor.

- Geçen yıl Sundance Film Festivali’nde gösterildiğinden beri adından söz ettiren “Monos”, Kolombiyalı yönetmen Alejandro Landes’in imzasını taşıyor. Kolombiya’nın En İyi Uluslararası Film dalında Oscar adayı olan yapım, ABD’li bir kadını kaçıran sekiz çocuk askerin hikâyesini konu alıyor. Landes, ormanlardan dağlara uzanan vahşi bir doğada çocukları büyüleyici bir anlatımla takip ediyor. Landes hikâyeyi stilin gerisine bıraksa da “Monos”, görsel açıdan yılın en etkileyici filmlerinden biri.