Dehşeti gördüm

21 Eylül 2014

Galatasaray Başkanı Ünal Aysal, gireceği seçimi kazanır veya kaybeder, orasını bilmiyorum. Ama Galatasaray’ın bu sezonunu kurtarmak istiyorsa Prandelli’yi hemen gönderip yerine Mustafa Denizli’yi getirmeli. Prandelli’yi kesinlikle suçlamak istemiyorum. Ama dün gece Balıkesir karşısında oynanan o karanlık futbolu görünce muhakkak bir şeylerin değişmesi gerektiğini düşündüm.

Balıkesirspor 2 haftadır yeniliyor. PTT 1. Lig’den yeni çıkmış, bütün futbolcuları değişmiş. Daha takım olamamışlar, eksikleri var. Forvetleri, çok ağır. Hele golün birini atan, Galatasaray’dan gönderilen Sercan Yıldırım. Sadece rakiplerinden daha iyi mücadele ettiler. Ve bunun da karşılığını 3 puanla aldılar.

Galatasaray böyle bir Balıkesirspor karşısında bile oyunu hızlandıracak, pas yapacak gücü, taakati yok. Teknik direktörleri tam bir İtalyan. Futbol korkağı... Balıkesirspor karşına bile takımını çift forvetle çıkaramıyor. Yekta’yı defansın önünde emniyet sibobu olarak kullanıyor. Dzemaili ise, al birini vur ötekine... Hakikaten çok formsuzlar.

Peki Galatasaray’ın gerçekten bu kadar kötü mü kadrosu var? Dzemaili’nin yerine 6.5 milyon euro verilip alınan ve İstanbul’da bırakılan Alex Telles

Yazının Devamı

Bu hasar kolay tamir olmaz

19 Eylül 2014

Galatasaray’daki kargaşa ve bilinmezlik uzun süre daha devam edecek. Önce şunu söyleyeyim; Ünal Aysal, Galatasaray başkanlığından istifa edecek diye düşünenler yanılıyor. Başkan şu ortamda Galatasaray’ı bırakıp giderse bundan sonraki yaşamında
kendisi için iyi şeyler söylenmez.
İz bırakmadan giden başkanlar sınıfına girer. Peki bu şekilde göreve devam edebilir mi? O da imkansız. Seçim kararı alarak, olmayan yönetimini tamamen değiştirecekmiş. Yeni yönetimle başarılı olabilecek mi? Yine zor. Fatih Terim, Ali Dürüst, Ali Gürsoy ve Abdurrahim Albayrak’ın gönderilmeleriyle kulübe düşen bombanın hasarı kolay kolay tamir edilecek gibi değil.

Eziyet çekiyorlar
İngiltere’de statların doluluk oranı yüzde 98, Almanya’da yüzde 94, İspanya’da yüzde 75, Türkiye’de yüzde 24. Taraftarlar, Passolig kartına itiraz etmiyor. Bu kartı almanın kolaylaştırılmasını istiyorlar. Bir sürü mailler geliyor... “Kart için müracaat edeli, 1 ay oldu. Hâlâ kartım elime gelmedi” diyenler var.
Diğer bir
şikayet eden taraftar ise “Dünyanın parasını verdim, loca aldım. Londra’dan misafirlerim geldi, maça götüremedim. Bu uygulama basitleştirilmeli” diyor. Statlara gelen taraftarlar maça girmek için

Yazının Devamı

Kendimizi kandırmayalım

17 Eylül 2014

Galatasaray’ın futbol anlayışı yabancılarla başa baş oynayabilecek ne tarzda ne de güçte. Anderlecht, gençlerden kurulu, mutevazı bir takım. Sahada takım olarak iyi bütünleşiyorlar. Rakibe pres yapmayan futbolcusu yok. Sahanın tamamını kullanıyorlar. Galatasaray’dan daha da iyi pas yapıyorlar. Peki biz neden Anderlecht’in oynadığı futbol anlayışını sahaya yansıtamıyoruz.

Önce, Galatasaray’ın temposu zaman zaman artsa bile rakiple aynı düzeyde değil. Aradaki kalite farkını rakip daha çok koşarak kapatıyor. Aynı İzlanda maçında Türkiye’nin başına gelenleri dün Galatasaray yaşadı.

Orta sahada Dzemaili, Selçuk ve Melo’dan ayakta kalan sadece Melo’ydu. Dzemaili ise oyunun sonlarına doğru rakibin en ufak bir müdahalesinde kendini yerde buldu. Bırakın pas alışverişini koca bir 90 dakika Galatasaray’a en ufak bir katkısı olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Selçuk, bir türlü toparlanamıyor. O da rakibinin fizik gücü karşısında ezildi ve kayboldu.

Galatasaray, bir takım görüntüsü vermiyor. Defansı, forveti ve orta sahası karışık. Herkes iyi bir şey yapmak isterken ortaya çok kötü bir görüntü çıkıyor. Top kaybı fazlalaşıyor.

Muslera, Semih ve Chedjou başarılı olmasalar dün gece

Yazının Devamı

Futbolsuz ve sessiz gece

14 Eylül 2014

Taraftar futbol oyununun herşeyi... Dün gece Galatasaray zaten hazır değil, bir de boş tribünlere oynayınca ortaya heyecansız, zevksiz, neredeyse gol pozisyonu olmayan bir mücadele ortaya çıktı.

Önce sözüm taraftara... Futbol federasyonu yeni sezonda hiç bir takıma tolerans göstermeyeceğini, futboldaki tribün kargaşasını önleyeceğini fırsat buldukça deklere ediyor... Galatasaray taraftarının dün gece kulübe verdiği zarar çok büyük... Manisa’daki Süper Kupa maçında o sahaya atılan şişeler, fişekler atanlara ne kazandırdı! Ama Galatasaray’a çok şey kaybettirdi... Kaybedilen iki puandan bahsetmekten vazgeçtim... Maddi olarak en az 3 milyon lira... Futbolcuların moralleri, motivasyonları sıfır... Bu şartlar altında Galatasaray nasıl toparlanacak?

Prandelli’nin işi zor... Belki futbolcular taraftarının desteğiyle biraz daha kıpırdarlar. Ancak İtalyan hocanın yapacak hiç bir şeyi yok... Orta sahaya bakıyorsun Dzemaili, Yekta, Selçuk... Eskişehir’de de o bölgede Lawal, Hürriyet, Sissoko oynuyor... Bakıyorsunuz Eskişehirspor’un orta sahası Galatasaray’dan daha iyi... Selçuk mesuliyet almıyor, ya da alamıyor... Galatasaray’a ilk geldiği seneki Selçuk’la bu Selçuk arasında çok büyük

Yazının Devamı

Sistemi eleştirmeyelim

12 Eylül 2014

İzlanda’ya ilk maçta yenilmemiz futbolcuların aklının başına gelmesi için belki de iyi oldu. Danimarka hazırlık maçının ikinci yarısında İzlanda maçının sistemiyle oynadık. İki gol attık, yıldızlaşan futbolcular vardı, iyiye yakın bir Milli Takım seyrettik.

İzlanda karşısında ise aynı sistem ve aynı futbolcular sahadaydı. Basit goller yersen, defansın uyum sağlayamazsa, orta sahada rakip karşısında ezilirsen, kanatların çalışmazsa, santrforun topla buluşamazsa hangi sistemle oynarsan oyna rakip kim olursa olsun galip gelemezsin. Arda ile Mehmet Topal’ı ayırıyorum... Sahaya çıkan futbolcular Türkiye’nin en iyileri. Ortaya koydukları mücadele ise utanılacak kadar kötü. Yine de telaşa gerek yok. Fatih Terim’e futbolu öğretmeye de gerek yok! Bu takım ilk maçta bizi üzse de 2016 Avrupa Şampiyonası’na gidecektir.

Tarihe geçecekler

Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören, “Deplasman maçlarına takımların taraftar götürmesini istiyoruz” dedi. İl Güvenlik Kurulu, bu konuyu konuşmak için valimiz Hüseyin Avni Mutlu başkanlığında İstanbul’da toplandı. Trabzonspor, “Ben üç büyüklerden hiçbir taraftarı Trabzon’a istemiyorum” dedi. Galatasaray, “Şu ortamda taraftarların

Yazının Devamı

Riva'yı görmelisiniz

5 Eylül 2014

Ben her zaman, ‘Bu memleket için bir çivi çakandan Allah razı olsun’ diyorum. Pazartesi günü, Milli Takımımız’ın Riva’daki kampına gittim. Kavacık’tan 11 dakika sürdü. Ormanın içinden muhteşem bir yol yapılmış. Tesislere geldiğimde gözlerime inanamadım. Rahatlıkla Avrupa’nın en büyük spor kompleksi diyebilirim.

Oradaki mis gibi Karadeniz havası, pırıl pırıl çim sahalar, 5 yıldızın üzerindeki tesisler... Artık Milli Takımımız, o büyük otellerin kargaşasından, menajerlerin dikkat dağıtmasından kurtuldu. Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören’i böyle bir tesis yaptığı için kutladım. Fatih Terim ve Arda Turan ile de görüştüm. Hepsi çok mutlu. Bu spor kompleksi ile beraber artık Milli Takımımız da yeni bir sayfa açacak. Bundan eminim...

Albayrak akıllanmıyor

Abdurrahim Albayrak’ı tanırsınız. Temiz kalplidir, yüreği ortadadır. 5 yıl önce Adnan Polat, kendisini yönetime almadı diye kaldırıma oturdu, ağladı. TFF Süper Kupa maçından sonra Galatasaray Yönetimi uçağa almadı diye yine kaldırıma oturup ağladı. Albayrak bir türlü akıllanmıyor. Öküz öldü, ortaklık bitti! Artık insanları tanıması lazım.

Maça bir...

Çocukluğumuzda taksi duraklarında kahyalar bağırırdı;

Yazının Devamı

İzlanda maçı zor geçecek

4 Eylül 2014

Hazırlık maçı da olsa Danimarka’yı deplasmanda yenmek, insanı gururlandırıyor. Yıllarca hazırlık maçlarını önemsemediğimiz için hep bu tür maçları kaybettik. Fatih Terim ile beraber Milli Takım’da artık çok şeyler değişecek. En büyük değişiklik ise koşmayan, mücadele etmeyen, yüreksiz futbolcu ay-yıldızlı formayı giyemeyecek.

Danimarka karşısında ilk yarıda bakıyorsun birbirlerinden kopuk, defans, orta saha ve forvette bütünlüğü olmayan bir takım seyrettik. Orta sahada Selçuk-Oğuzhan ikilisi etkisiz, defansta Ömer ve Ersan çok önemli hatalar yaptılar. Bu yarı Onur hatasız oynamasa belki de daha farklı mağlup bitirecektik.

İkinci yarı Fatih Terim, Mehmet Topal’ı geriye çekerek defansı üçledi. Caner ve Gökhan Gönül’ü daha çok hücuma çıkardı. Oyuna en büyük katkısı ise Oğuzhan yerine Emre’yi, Ahmet İlhan’ın yerine de Olcan’ı alarak yaptı. Bir anda Millilerimizin görüntüsü değişti. Emre çok önemli bir futbolcu. Emre’nin iyi olduğu bir maçı Milli takımımızın kaybetmesi mümkün değil. Bu takımda daha iyi bir Arda’yı, Mevlüt’ü göreceğiz.

Baktığınızda kalite olarak Milli Takımımız çok iyi. Ama Süper Lig’de daha ilk haftalar ve fizik olarak eksiğimiz var. Tam hazır değiliz.

Yazının Devamı

3 puan iyi ama!

31 Ağustos 2014

Sıkıntılı bir dönemden geçerken Bursaspor deplasmanında 2 gol atarak 3 puanı almak Galatasaray’a moral oldu. Ama oynanan futbola bakarsak, futbolcuların iyi niyetine rağmen şu an takım hazır değil. Burak, Türkiye’nin en iyi santraforu. Süratli, fiziği çok iyi. Orta sahada oynayan arkadaşları; Selçuk, Melo ve Yekta, Burak’a bir tek final pası atamıyor. Sözün özü, Galatasaray, Burak’ın süratinden faydalanamıyor.

Biz gözümüzde Melo’yu ve Selçuk’u çok büyütüyoruz. Bu iki futbolcu da Türkiye şartlarında iyiler. Uzun senelerdir bakıyorum, Melo’nun bir tek gol pası verdiğini hatırlayan var mı? Veyahut Melo hangi maçta gol attı? Demekki bir eksikler var. Selçuk, Türk futbolunun prensi diyoruz. Ben de saygı duyuyorum. Selçuk gibi bir futbolcuyu düşündüğünüzde oyuna ağırlığını koysun, gol pasları verecek, rakipleri eksiltip şut çekecek, Selçuk bunların hangisini yapıyor? Belki bizim bu eleştirilerimizden rahatsız olacak. Ancak doğrusu bu. Selçuk’un öteki futbolculardan bir farkı olmalı. Maalesef yok. Hepimiz Selçuk’u şişire şişire ayaklarını yerden kestik. Yekta, canla başla çalışıyor. Daha fazlasını yapabilir mi?

Bruma, daha pişmemiş. Temposu iyi, mücadele ediyor. Gol olacak topu

Yazının Devamı