Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Verimli bir yıl...


       Geçen yılın sonunda bu köşede 1998'i, Türkiye'nin dış politikası açısından, "en sorunlu yıl" olarak nitelendirmiştik.
       Gerçekten 1998'de Türkiye'nin karşılaştığı eski ve yeni (Kıbrıs'tan Ege'ye, AB'den boru hattına, Kuzey Irak'tan Suriye'ye, Rusya'dan İtalya'ya kadar) tüm sorunlar, dış dünya ile ilişkilerde büyük sıkıntılar ve gerginlikler yaratmıştı.
       Dış politikada 1998 Türkiye için ne kadar kötü bir yıl olarak tarihe geçecekse, 1999 tam aksine, o kadar iyi bir yıl olarak anımsanacaktır.
       Gerçekten 1999 için, dış ilişkilerimizde "son dönemin en verimli yılı" diyebiliriz...
       * * *
       1999'da, bir önceki yıl sıkıntı yaratan sorunlar veya konular, tatmin edici sonuca bağlanabildi. Özetlersek:
       * AB ADAYLIĞI: Lüksemburg zirvesinden itibaren üst üste iki yıl uğranılan düş kırıklığından sonra, nihayet istenilen sonuca 1999'un Aralık ayında, ulaşılabildi. Helsinki zirvesinde alınan karar, Türkiye'nin Avrupa ile bütünleşme konusundaki kararlılığını ortaya koyduğu gibi, Türk diplomasisinin son yıllarda kaydettiği en büyük başarısını da sergiledi. Bu gelişme, 2000'li yıllarda daha çağdaş ve müreffeh bir Türkiye'nin yolunu açmış bulunuyor...
       * DÜZELEN İLİŞKİLER: 1998'de büyük sıkıntı yaratan Öcalan olayı, Şubat 1999'da kendisinin Kenya'dan alınıp Türkiye'ye getirilmesi ile yepyeni bir aşamaya girdi. Türkiye içerde ve dışarda ferahladı. İtalya'dan Rusya'ya kadar çeşitli ülkelerle gerginleşen ilişkiler düzeldi. Türk diplomasisi komşularla ve müttefiklerle çoktan görülmeyen bir dostluk havası içine girdi... Kuşkusuz bu çerçevede özellikle Türk - Yunan ilişkilerinin geçirdiği değişiklik, belki de yılın en önemli olaylarından biri. Gerçi bu değişiklikte deprem felaketinin de büyük payı var. Ama sonuçta Ankara ile Atina arasında diyalog kurulmuş ve sorunların çözümü için siyasi irade ortaya konmuş oldu...
       * STRATEJİK İŞBİRLİĞİ: 1999'da Türk - ABD ilişkileri, Başbakan Ecevit'in Eylül'de Washington'u, Başkan Clinton'ın da Kasım'da Ankara'yı ziyareti ile, stratejik ortaklığa dönüştü. Türkiye, sadece ikili ilişkiler üzerinde değil, karşılaştığı sorunlar ve tasarladığı işler konusunda da ABD'nin aktif desteğini sağlamış bulunuyor...
       CEYHAN BORU HATTI.
1999'da gerçekleşen bu dev proje, Türkiye'ye siyasal ve ekonomik etkinlik kazandırıyor. Yıllarca süren temas ve çalışmalardan sonra, Bakü - Ceyhan petrol boru hattı anlaşmasının Kasım ayında İstanbul'da imzalanması ile, Türkiye 21. yüzyıla daha güçlü giriyor...
       * KIBRIS'TA İLERLEME:
1998'de Türkiye, Güney Kıbrıs'a S - 300 füzelerinin konuşlandırılması gibi krizlerle karşılaşıyordu. 1999'da Ankara'nın yoğun çabaları ile bunun önüne geçildi. Ardından, Kıbrıs konusunda görüşmelerin başlaması için, ABD'nin ve BM'nin girişimleri başladı. Ankara ve Denktaş, bunun şartlarını ve parametrelerini ortaya koydu. Ve sonunda New York'ta görüşmeler, bu ölçütlere göre yapıldı. Yılın son günlerinde, 2000'de çözüm yolunda ciddi ilerleme kaydedileceği yönündeki umutlar arttı...
       AGİT SÜKSESİ:
İstanbul zirvesi, Türkiye'ye hem siyasal, hem psikolojik bakımdan, büyük itibar kazandırdı. Yüzyılın bu son zirvesinde yayınlanan belgeler, İstanbul'un adı altında anılacak...
       BÖLGESEL ROL:
Türkiye 1999'da Balkanlar - Kafkasya - Ortadoğu üçgeninde faal bir diplomasi izledi. Özellikle Kosova'da ve Balkanlar'da oynadığı rol ile, varlığını bölgesel bir güç olarak hissettirdi...
       * * *
       TÜRKİYE 2000 yılına dış politikada daha rahatlamış olarak ve ileriye güvenle bakarak giriyor.
       Kuşkusuz gündeminde hala çözümlenecek sorunlar ve gerçekleştirilecek işler var.
       1999'da sağlanan ivme, 2000'de itici güç oluşturabilir...



Yazara E-Posta: skohen@milliyet.com.tr