Bir günlük milletvekili!

18 Mayıs 2012

Dünya siyaset tarihinde ilginç bir rekor: Yunan Parlamentosu’nda dün, yeni seçilen milletvekilleri yemin ettiler; ancak görevleri sadece bir gün sürecek. Zira 17 Haziran’da tekrarlanacak seçimler nedeniyle, parlamento büyük ihtimalle, bugün feshedilecek...
İlk bakışta komik görünse de bu olay, aslında Yunanistan’ın halen yaşadığı trajediyi yansıtıyor.
6 Mayıs’ta yapılan seçimlerden sonra, Yunanistan’da bir koalisyon hükümetinin kurulamayacağı belli idi. Partiler arasında bir mutabakat sağlanamayınca, tekrar seçimlere gitmekten başka çare kalmamıştı.
Ancak bu seçimler neyi değiştirecek? Yunanistan içine düştüğü siyasal ve ekonomik karmaşadan kurtulabilecek mi?
Çok şüpheli. Birçok Yunanlının düşündüğü gibi, “yeter ki daha beter olmasın”...

Referandum gibi seçim

Yazının Devamı

Westerwelle’nin doğruları...

16 Mayıs 2012

Dün İstanbul’da Türkiye ile Avrupa arasındaki ilişkiler üzerinde son zamanların en cesaret verici konuşmalardan birini Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle’den dinledik.
Konuşmaya vesile olan olay, Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi (İPM)’nin Almanya’daki Bertelsmann Vakfı ile birlikte düzenlediği bir toplantı idi.
Seçkin Türk ve yabancı konukların katıldığı bu konferansta Almanya Dışişleri Bakanı gerçekten açık, çarpıcı ve düşündürücü mesajlar verdi. Hem Avrupa, hem de Türk siyasetçilerine ve kamuoyuna...
Westerwelle’nin “Avrupa, Türkiye ve Akdeniz: Yeni İşbirliği Alanları” başlıklı konferansta söylediklerini, özetle iki ayrı fasılda özetleyebiliriz.
* * *
Birincisi, Türk-Alman ilişkileri ve Türkiye’nin AB üyeliği ile ilgili değerlendirmeleridir.
- Bakan önce Türkiye’nin artan ekonomik ve siyasal önemini vurguladı ve Türkiye’yi değişime sahne olan bu bölgede bir “güç odağı” olarak nitelendirdi. Aslında bu tespit şimdi birçok Avrupa liderini Türkiye’ye, eskisinden daha farklı bakışını yansıtıyor.

Yazının Devamı

Suriye’nin iki yüzü

15 Mayıs 2012

Şam’da arada bir patlayan bombalara rağmen, hayat normal. İnsanlar işlerine gidip geliyor. Alışveriş merkezleri hareketli. Gece lokantalar, kafeler dolu...

Son günlerde Suriye’ye giden bazı Türk gazetecilerinin TV ekranlarına yansıttığı tablo bu.

Ülkenin kuzeyinde, Humus, İdlib gibi kentlerde ise durum farklı. Orada şiddet devam ediyor, bombalar patlıyor, binalar yıkılıyor, insanlar ölüyor...

Ateşkesin ilanından bir ay geçtiği halde, gerçekte ateş kesilmiş değil. BM gözlemcileri bu şartlarda görevlerini doğru dürüst yapamıyor.

Hani taraflar Kofi Annan’ın sunduğu barış planını kabul etmişti? Planın diğer 5 maddesi bir yana, esas maddesi olan ateşkes bile hayata geçirilemiyor.

Durum sakinleşeceğine, aksine şimdi ortaya çıkan yeni unsurlarla, daha da vahimleşiyor. Geçen perşembe Şam’da 55 kişinin ölmesine, 400 kişinin yaralanmasına neden olan büyük patlamaya, şimdiye kadar pek duyulmayan “El Nusrah Cephesi” adlı bir örgüt sahip çıktı. “El Kaide” ile bağlantılı olan bu çete yayınlandığı bildiride, Esad yönetiminin Sünnileri katlettiği ve Alevilerin de bundan sorumlu tutulacağını öne sürmek suretiyle, çatışmalara mezhepsel bir boyut da getirmiş oldu...

* * *

Muhalif siyasi gruplar ve silahlı d

Yazının Devamı

Dış ilişkilerde gözden kaçanlar...

12 Mayıs 2012

Günün “sıcak haberleri” arasında heyecan yaratmayan dünya olayları gözden kaçıyor. Dikkatlerin örneğin Suriye, Irak, İran, Afganistan -ve son günlerde olduğu gibi Avrupa’daki seçimler- üzerinde odaklandığı bir sırada, medyanın başka diyarlarda olup bitenleri geçiştirmesine şaşmamak lazım.
Aynı şeyi Türk dış politikasındaki gelişmeler için de söyleyebiliriz. Ankara etrafımızda kopan fırtınalarla meşgul iken, basınımız da dış politikadaki diğer gelişmeleri pas geçiyor.
Ama bu “diğer cephelerde” önemli şeyler olmuyor demek değil tabii.
Bugün bu konuda iki örnek vermek istiyorum.
Birincisi Afrika, ikincisi Asya ile ilgili.
* * *
Bu hafta Ankara’da “Türkiye-Afrika Medya Forumu” başlıklı bir konferans düzenlendi. Kırk küsur Afrika ülkesinden gelen 250 medya mensubu ve iletişim uzmanın katılımıyla yapılan bu iki günlük toplantıda Türkiye’nin Afrika ile ilişkilerindeki gelişmelerin yanı sıra, Türk ve Afrikalı gazeteciler ve medya kuruluşları arasında işbirliği olanakları ele alındı. Sonuç bildirgesinde de bu konuda varılan anlaşmanın genel hatları çizildi.

Yazının Devamı

Ne olacak Yunanistan’ın hali?

11 Mayıs 2012

Yunanlıların başı iki yıldır ekonomik kriz ile dertte. Geçen pazar günkü seçimlerden sonra buna bir de siyasi kriz eklendi.
Yunanistan şimdi yönetilemez halde. Hükümet bir türlü kurulamıyor.
Seçimlerden birinci parti olarak çıkan merkez-sağ Yeni Demokrasi’nin lideri Antonis Samaras bir Koalisyon hükümeti kurmayı denedi, olmadı. Mecliste ikinci parti durumundaki Radikal Sol SİRİZA lideri Aleksi Çipras uğraştı, yapamadı... Şimdi üçüncü ve son şansı merkez-sol PASOK’un lideri Evangelos Venizelos kullanıyor.
Açıkçası onun da başarılı olması ihtimali düşük. O zaman ne olacak?
Yunan Anayasası cumhurbaşkanına yeni ve son bir girişimde bulunmak yetkisi veriyor. Kendisi bu hafta sonu parti liderleriyle tekrar görüşecek, geniş tabanlı bir hükümet için onları uzlaştırmaya çalışacak.
Başaracak mı? Atina’da kimse bu konuda bahse girmek istemiyor. Hatta bunun da olamayacağını düşünenler, şimdiden “yeni bir erken seçim”den söz ediyor. Böyle bir seçim oy oranlarını ve meclisteki sandalye dağılımını ne kadar değiştirebilir?
Yunanlılar artık o kadar umutsuz ve karamsar haldeler ki, bu çıkmazdan nasıl kurtulacaklarını bilemiyorlar.

Yazının Devamı

Seçmenler Avrupa’ya yeni yön veriyor

8 Mayıs 2012

Fransa ve Yunanistan’daki seçimler, bu iki ülkenin sınırlarını aşan ve Avrupa’nın geleceğini yeniden yönlendirecek olan bir sonuç verdi.

Bu iki seçimi, son günlerde diğer Avrupa ülkelerindeki seçimlerin ortaya koyduğu yeni trend çerçevesinde değerlendirmek gerek. Almanya’da Schleswig-Holstein eyaletindeki seçimleri yönetimdeki Hıristiyan Demokratlar kaybetti... İngiltere’deki yerel seçimlerde Muhafazakâr Parti ağırlıklı Koalisyon Hükümeti yenilgiye uğradı... Hollanda’da hükümet, koalisyon ortakları arasındaki uyuşmazlık nedeniyle istifa etti...

Biraz daha gerilere gidersek, İtalya’da, İspanya’da, İrlanda’da ve Portekiz’de başbakanların çekilmek zorunda kaldıklarını görürüz.

Kısacası Avrupa bir siyasal belirsizlik ve istikrarsızlık tablosu sergiliyor.

Seçimler iktidardakileri alıp götürüyor. Çoğu hallerde muhalefetteki sol partiler işbaşına getiriliyor.

* * *

Fransa bunun son örneği. Sosyalistler 18 yıl sonra cumhurbaşkanlığına gelmeyi başardı. Bu hem sağcı Sarkozy’ye karşı bir tepkinin hem de solcu Hollande’a bağlanan “değişim” umudunun bir göstergesi.

Ama bu arada Fransız seçimlerinin ilk turunda aşırı milliyetçi Ulusal Cephe’nin aldığı parlak sonucu (yüzde 18) unutmamak gerek. Yani Fran

Yazının Devamı

Yunanistan’da seçimler neyi değiştirecek?

5 Mayıs 2012

Yunanistan’da yarın seçim var. Fransa’da olduğu gibi... Dünya haftalardır Fransız seçimleriyle meşgul. Aynı ilgi Yunanistan için yok. Oysa Yunan seçimlerinin sonucu, sadece Yunan halkı için değil, başta Avrupa olmak üzere, bütün dünya için çok belirleyici olabilir.
Yunanistan’daki bu erken seçimler, pratikte neyi değiştirecek? Şu kritik dönemde Yunanistan’ın muhtaç olduğu siyasi ve ekonomik istikrarı sağlayabilecek mi?
Açıkçası böyle bir ihtimal yok gibi...
Yunan siyasetine kırk yıla yakın bir zamandan beri iki ana parti hâkim olmuştur. Biri merkez-sağdaki Yeni Demokrasi Partisi (YDP), diğeri ise merkez-soldaki PASOK. Geçmişte diğer küçük partiler çok marjinal kalmıştır. İktidara ya PASOK ya da YDP geçmiştir.
Şimdi bu iki partiden birinin tek başına iktidara gelmesi bir yana, ikisinin birlikte bir koalisyon kuracak kadar oy toplaması ihtimali bile çok zayıf.

Merkez çöktü

Yazının Devamı

Sarkozy’nin son çırpınışı

4 Mayıs 2012

TV’deki ilk ve son karşılaşma, kritiklere göre “berabere” bitti. Üç saate yakın süren söz düellosunu ne Nicolas Sarkozy ne de rakibi François Hollande kazandı.
Aslında bu, Fransa Cumhurbaşkanı için kötü bir sonuç. Pazar günü yapılacak ikinci tur seçimleri kazanması için, belirleyici etkisi olan TV’deki bu maçtan galip çıkması gerekiyordu. Oysa performansı o derecede başarılı olmadı.
Anketler bu hafta başında Sarkozy’yi Hollande’ın 7 puan gerisinde gösteriyordu. (Yüzde 53.5’e karşı yüzde 46.5). Sarko, bütün çırpınışlarına rağmen, son dakikada bu farkı kapatacak durumda görünmüyor.
Hollande’ın sadece bir puan gerisinde kaldığı iki hafta önceki birinci turdan sonra, Sarkozy’nin umudu, oyların yüzde 18’ini toplamayı başaran aşarı sağcı Ulusal Cephe’nin, onu desteklemeye karar vereceği idi. Oysa Mariane Le Pen önceki gün, kendisinin ne Sarkozy’yi, ne de Hollande’ı destekleyeceğini açıkladı, yani kendi seçmenlerini oy kullanmada serbest bıraktı.
Bunun anlamı, Sarkozy’nin, Cumhurbaşkanı seçilmek için ihtiyacı olan oy oranını elde edemeyeceğidir.
* * *
Gelelim TV’deki karşılaşmada konuşulanlara.

Yazının Devamı