Gündem çok kabarık. Yarın Washington'a hareket edecek olan Başbakan Ecevit'in Başkan Clinton başta olmak üzere ABD yetkilileri ile yapacağı görüşmelerin listesi oldukça uzun: Deprem sonrası ihtiyaçlar için mali destek, IMF ve Dünya Bankası kredileri, ikili ticarete ilişkin çeşitli konular, Bakü - Ceyhan petrol boru hattı projesi, güvenlik ve savunma alanındaki işbirliği, Kıbrıs sorunu, Türk - Yunan yakınlaşması, Güneydoğu'daki durum, insan hakları, demokratik reformlar, Irak politikası, Ortadoğu'da ve Balkanlar'da durum, Türkiye - AB ilişkileri, vs...
Beyaz Saray'daki görüşmelerde bu konulardan hangilerine öncelik ve ağırlık verilecek?Son günlerde medyadaki haberler, Kıbrıs sorununun ön plana çıkacağı izlenimini veriyor.
Ancak gerek Türk, gerekse ABD yetkilileri, bunun böyle olmadığını, Clinton - Ecevit buluşmasının bir "Kıbrıs görüşmesi"ne kesinlikle dönüşmeyeceğini söylüyorlar. Bir Amerikalı yetkili Kıbrıs sorununun gündemdeki önemli maddelerden birini oluşturmakla beraber, görüşmelerin "ikili ilişkiler ve işbirliği çerçevesi" üzerinde oturtulacağını belirtiyor.
Yani iki taraf da bu ziyaretin, Türkiye ile ABD arasındaki "özel ilişkiler"i pekiştirecek konular üzerinde odaklaşmasını ve Kıbrıs ya da Kürt sorunu gibi konuların görüşmelere gölge düşürmemesini istiyorlar.
* * *
GÜNDEMDEKİ konuların büyük kısmı, gerçekten iki ülke arasındaki işbirliği ile ilintilidir ve bu alanda bu ziyaret sırasında bazı somut sonuçların elde edilmesi de beklenmektedir.
Bunlardan biri bir nevi serbest ticaret bölgesinin kurulmasını sağlayacak olan Ticaret ve Yatırım Anlaşmasının imzalanmasıdır. Diğer bir konu da ABD'nin Türkiye'ye direkt veya dolaylı olarak - özellikle depremden sonraki sıkıntıları hafifletecek - yeni mali destek kaynakları sağlamasıdır. Savunma ve güvenlik alanındaki işbirliği konusunda da (örneğin SEİA'nın günün koşullarına daha uygun ve dengeli hale getirilmesi gibi) bazı kararların alınması söz konusudur.
Buna karşılık Ankara ile Washington'un Kıbrıs, Kuzey Irak gibi meselelerde farklı görüşlere sahip oldukları da bir gerçek. Ecevit - Clinton görüşmesinde bu tutum farkının ortaya çıkması ve bir fikir birliğine varılmaması olasılığı büyüktür. Ancak bu, çözüm arayışının devamını aksatmayacaktır (Clinton ile Ecevit'in kasım ortalarında AGİT zirvesi vesilesi ile İstanbul'da yeniden bir araya gelecekleri de unutulmamalıdır).
Önemli olan, Clinton'un özellikle Kıbrıs konusunda dayatmacı bir tavır takınmamasıdır. Ancak ABD Başkanı'nın böyle bir tutum alacağına da kimse ihtimal vermiyor.
* * *
BAŞBAKAN Ecevit'in ABD ziyareti, özellikle kendi kişiliğinden kaynaklanan geniş bir ilgi görüyor ve önem kazanıyor. Gezi ayrıca Türkiye'de ve bölgede hissedilir değişikliklerin olduğu bir zamana rastlıyor.
Ancak Ankara'da üst düzey bir yetkilinin dediği gibi, bu olaya "fazla anlam yüklememek ve ziyareti Türk - ABD ilişkilerinin olumlu çerçevesi içinde oturtmak gerekir."
Ziyaretin başarılı geçmesi bir ölçüde buna bağlıdır.
Yazara E-Posta: skohen@milliyet.com.tr