Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Başlıktaki sorunun yanıtını iki açıdan aramak gerek. Birincisi, genel anlamda, Başkan Obama’nın açıklamasına dayanarak bu yılın sonunda Irak’taki tüm Amerikan askerlerinin çekilmesinden sonra, bu ülkede düzenin ve istikrarın sağlanıp sağlanamayacağıdır.
İkincisi ise, Türkiye açısından, Kuzey Irak’ta PKK’ya karşı mücadelede, Türk-Amerikan işbirliğinin ne ölçüde ve ne şekilde devam ettirilebileceğidir.
Birinci sorudan başlayalım.
Başkan Obama geçen cuma günü -bizim basına yeterince yansımayan- önemli bir açıklama yaptı ve bu yılın sonuna kadar ABD’nin Irak’taki askeri varlığının son bulacağını ilan etti.
Bu ABD için 8 yıllık Irak serüveninin resmen sona ermesi demektir.
Obama yönetimini bu kararı almaya sevk eden çeşitli nedenler var. ABD ekonomisinin sıkıntıları, Amerikan kamuoyunun savaş yorgunluğu, Irak hükümetinin baskısı, Obama’nın seçim hesapları gibi...
Sebebi ne olursa olsun, önemli olan Washington’un bu kararından sonra -yani 2012’nin başından itibaren- Irak’ta ne olacağıdır. Ülkede El Kaide ve diğer örgütlerin terör eylemleri duracak mı? Şii-Sünni çatışmaları kesilecek mi? Boşluğu bu kez İran doldurmaya çalışacak mı?
Dışişleri Bakanı Hillary Clinton geçen gün her şeye rağmen ABD’nin özellikle Körfez ülkelerindeki askeri varlığının devam edeceğini belirtti ve bu arada “NATO müttefiki Türkiye” ile işbirliğine de değindi...

“Komşuluk” bitiyor!
Washington açısından Irak’tan askerlerin çekilmesi, kuşkusuz ABD’nin bu bölgeyi boş bırakacağı anlamına gelmiyor.
ABD Körfez’deki toplam 40 bin kişilik askeri gücü ve çeşitli üsleri ile (özellikle İran’a karşı) boy göstermeye devam edecek. Ayrıca ABD, Irak ordusunu yetiştirmeyi ve silahlandırmayı da üstlenecek.
Türkiye açısından önemli olan husus, Irak sınırında “ABD ile dolaylı komşuluk” durumunun son bulmasından sonra, Kuzey Irak’taki PKK faaliyetine karşı işbirliğinin nasıl sürdürüleceğidir.
Yakın bir tarihe kadar işbirliğinin Türkiye açısından oldukça yetersiz sayıldığı malum. Ankara her vesile ile bu şikâyetini dile getirmekten geri kalmadı. Neyse ki Obama yönetimi son zamanlarda daha anlayışlı bir tutum aldı ve Türkiye’ye Kuzey Irak’taki PKK varlığına karşı mücadelesinde daha somut bir destek sağlamaya başladı.
Nitekim Başbakan Erdoğan da geçen günkü bir konuşmasında ilk kez bu destekten duyulan memnuniyeti ifade etti.
Peki Amerikan kuvvetleri Irak’tan çekildikten sonra bu işbirliği devam edebilecek mi? Üçlü mekanizma varlığını sürdürebilecek mi? Türkiye’ye bilgi sağlayan Irak’taki ABD dinleme istasyonlarının ve üslerinin kapanmasından sonra istihbarat paylaşımı nasıl gerçekleşecek?

Adres değişiyor
Bu soruların soruluyor olması dahi, son zamanlarda ABD ile kurulan işbirliğinin ve istihbarat gibi alanlarda sağlanan desteğin hiç de küçümsenmemesi ve mutlaka sürdürülmesi gerektiğini gösteriyor.
Sanıyoruz Ankara ile Washington arasında bu işbirliğinin modaliteleri üzerinde istişareler yapılıyor. ABD kaynakları Irak’tan geri çekilme olayından sonra da Türkiye ile işbirliğini sürdürmeye hazır olduklarını ve bunun Türkiye’nin onayı ile farklı biçimlerde sürdürülebileceğini söylüyorlar.
Ancak şunu da belirtmeli ki, önümüzdeki yıldan itibaren Ankara, Kuzey Irak’taki PKK odakları ile ilgili meselelerde daha direkt olarak Bağdat’taki merkezi hükümet ve Erbil’deki bölgesel Kürt yönetimi ile sıkı bir diyalog kurmak durumunda da kalacak.
Bu yeni durumun Türkiye için daha zor mu, daha kolay mı olacağını zamanla göreceğiz.