Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

ABD seçim yorgunu...
ABD seçim yorgunu...

NEW YORK

Tam 35 gündür süren ABD başkanlık krizine, en adil ve doğru çözümü değilse bile, en pratik - ve esprili - hal çaresini, basit bir Amerikan vatandaşı buldu!
California'nın bir kasabasından "USA Today" gazetesinin okuyucu köşesine gönderdiği mektupta Rick Scheider adındaki bu Amerikalı şöyle diyor: "Al Gore ile George Bush, Beyaz Saray'ın bahçesinde buluşup bu sorunu çözmek için yazı tura atmalı. Kazanan başkanlık koltuğuna oturur; kaybeden de çeyreği (parayı) alır. Ondan sonra da bütün yargıçlar, avukatlar ve medya mensupları, aileleri ile mutlu bir Noel geçirmek için evlerine döner. Dava böylece kapanır..."
Bu satırlar, bizdeki eski deyimi ile "pehlivan tefrikası"na dönen şu başkanlık işinde duyduğu bıkkınlığı yansıtıyor.
Bir analistin belirttiği gibi, "başta herkes seçim kampanyasını sıkıcı ve heyecansız bulmuştu. Esas hareket ve heyecan seçimlerden sonra başladı. Ama artık bu heyecan da fazla gelmeye başladı. Amerikan toplumu, seçim yorgunu düştü..."
* * *
BURADA hangi televizyon kanalını açsam, başkanlık krizi ile ilgili haberlerin dışında sayısız yorumlar, söyleşiler, açık oturumlar ile karşılaşıyorum.
Ama anlaşılan medya da halktaki bıkkınlığı seziyor ve reytingi başka ilgi alanlarında sağlamaya çalışıyor.
Büyük TV kanallarından ABC, sabah bülteninde "her gün, esas karar günü bugün deniyor. Ama galiba artık o gün geldi" şeklinde bir "girizgah" yaptıktan sonra, "size birazdan herkesin çok ilgilendiği bir konuda bir program sunacağız" şeklinde bir anons yaptı. Programın konusu: Çocuklara Noel ağacında sunulan hediyelerin sürpriz olması için, önceden satın alınan bu armağanlar nerede, nasıl saklanmalı?..
Başkanlık krizi ve Yüksek Federal Mahkeme'nin bu işi nasıl çözeceği konusu elbet kamuoyu tarafından izleniyor; ama Noel hazırlıkları şu anda Amerikalıların kafasını daha çok meşgul ediyor ve zamanını daha çok alıyor gibi. Süslenmiş, ışıklandırılmış caddeler, tıklım tıklım. Mağazalara, kalabalıktan ötürü adım atabilene aşkolsun. Bir alışveriş çılgınlığıdır gidiyor. ABC televizyonu, hediyeleri çocukların bulamayacağı bir yere gizlemenin yöntemlerini anlatan programı ile epey ilgi toplamıştır herhalde...
* * *
BU satırların yazıldığı sırada Yüksek Mahkeme'nin ne karar alacağı belli değil. Aslında mahkemenin 9 yargıcının kendi aralarında bölündüğü ve karara varmakta zorlandığı biliniyor.
Bu da şimdiden tartışmalara yol açıyor. Mahkemenin kararı ne ölçüde hukuki, ne ölçüde siyasi olacak? Bir kısım Amerikalılar mahkemenin muhafazakar (Bush yanlısı) ve liberal (Gore yanlısı) üyelerinin alacağı kararın meşruiyetini sorguluyor. Bir TV yorumcusunun fikrince, mahkemenin seçim sandığına hükmetmesi doğru değil. Bu bir "hukuki darbe" olur ve demokrasiye gölge düşürür.
Öyle anlaşılıyor ki, mahkemenin kararı ne yönde olursa olsun, bu tartışmalar kolay kolay bitmeyecek.
En korkulan şey, eşit güçte bölünmüş olan Amerikan toplumunun bir anayasal krize - ve hatta siyasal karışıklığa - sürüklenmesidir.
Bazılarına göre, (insan hakları savunucusu zenci lider Jesse Jackson gibi) mahkemenin oyların sayılmasına karşı çıkması halinde, bir "kitlesel isyan"ın patlak vermesi tehlikesi var. Ama çoğunluk, yeni başkan Beyaz Saray'a girdikten sonra siyasi yaşamın normale döneceğini, tüm Amerikalıların onun etrafında toplanacağını belirtiyorlar.
Genelde ABD'deki seçimlerden sonra, toplum yeni başkana tam destek verir. Ama bu kez ABD tarihinde görülmeyen cinsten bir durum var ortada. Toplumun bu ölçüde bölünmüşlüğünü, kurumların bu kadar yıpranmasını ve yeni başkanın güçsüzlüğünü gidermek kolay olmayacak...