ABD'ye karşı terörist saldırının ardından Ankara'da verilen demeçlerde, şimdi dünyanın gözünde Türkiye'nin öneminin daha çok arttığı söylendi ve bunun AB ile de ilişkileri olumlu şekilde etkileyeceği belirtildi.
Devlet Bakanı Kemal Derviş bile bir konuşmasında, Avrupalıların Türkiye'nin artan önemini daha iyi anlayacaklarını savunurken, "Bu atmosferde Türkiye'nin AB ile bütünleşmesi hız kazanacaktır" dedi.
Bu gerçekten öyle mi?
Dost ve müttefik ülkelerin nazarında Türkiye'nin jeo - stratejik konumunun ve yeni ortamda oynayabileceği rolün önem kazandığı doğrudur. Ancak sırf bu nedenle Avrupalıların, - özellikle AB olarak - Türkiye'ye bakış açısının değişeceğini söylemek, fazla iyimserlik olur.
* * *
BRÜKSEL'de, AB merkezinde hakim olan görüş, Türkiye'nin AB ile bütünleşme konusunun, şimdi karşılaşılan terör sorunu ile irtibatlandırılmaması gerektiği yönündedir.
Türkiye'yi yakından bilen bir AB'li diplomatın şu görüşü düşündürücüdür: "AB'nin üyelik konusundaki kıstaslarında bir değişiklik olamaz. Dolayısı ile son olayların Türkiye'nin üyelik sürecini hızlandırması gibi bir sonuç yaratması beklenmemeli. Bu konuda belirleyici faktör, örneğin TBMM'nin Anayasa değişikliklerini ve diğer yasaları bir an önce çıkarması, Ulusal Program'ın uygulanmaya konması olacaktır."
Bir AB yetkilisi de, Türkiye'nin jeo - stratejik öneminin daha çok ABD'nin şimdiki siyasal değerlendirmelerinde önem kazandığını, AB açısından ise "stratejik faktör"ün ön planda yer alamayacağını söylüyor.
Bununla beraber, bir Avrupalı diplomatın deyişi ile "AB elbet bugünkü ortamda demokratik, laik, modern Türkiye'nin değerinin daha çok arttığının farkındadır ve bunun diğer İslam ülkeleri için bir model olmasını arzulamaktadır".
* * *
İLK bakışta, AB'nin oluşturmayı planladığı "Avrupa ordusu" (veya AGSP projesi) konusunun da son olaylardan - Türkiye'nin lehinde - etkilenebileceği düşünülebilir.
Ama görülen odur ki, bu konu kilitlenmiş durumda. AB ile Türkiye arasındaki görüş ayrılıkları henüz giderilmiş değil. Ve AB bu projesini yılbaşından itibaren yaşama geçirmeye kararlı.
Brüksel'de önceki gün yapılan bir NATO - AB ortak toplantısında Türk tarafı tavrını yeniden ortaya koyarken, "güvenliğin bölünmezliği"ni vurguladı ve son olayların AB'nin eski konseptlerini değiştirmesi gerektiğini savundu. Ancak bu toplantıda bazı AB'li temsilcilerin konuşmaları, bu konuda bir tavır değişikliği olmadığını ortaya koydu.
* * *
TÜRK yetkilileri son günlerde yaptıkları konuşmalarda, şimdiye kadar Avrupalıların terör konusundaki gevşek, hatta teşvik edici davranışlarından yakındılar. Ve bundan böyle, Avrupalı partnerlerin kendi topraklarında Türkiye aleyhindeki faaliyetleri konusunda daha anlayışlı ve hassas olacakları umudunu dile getirdiler.
ABD'li yetkililer, terörle mücadele konusunda Türkiye ile daha etkin bir diyaloğun başlayabileceğini, Türkiye'nin bu alanda aktif katkılarda bulunabileceğini söylüyorlar. Bir AB'li diplomatın deyişiyle "böyle bir işbirliği Türkiye - AB yakınlaşması için yeni bir fırsat olabilir"...
YARIN: Kıbrıs askıda mı?