Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yorum Hamas ile Fetih arasındaki çekişme sonucunda, geçen hafta Gazze'nin tamamen Hamas'ın kontrolü altına girmesi, bölgede yeni -ve kaygı verici- bir durum yarattı. Filistinliler bağımsız bir devlet için mücadele ederken, birdenbire kendilerini Gazze ve Batı Şeria'da, rakip -hatta düşman- iki ayrı kampta buluverdiler.Gazze'de Fetih'i saf dışı edip yönetime hâkim olan Başbakan İsmail Haniye ile Batı Şeria'da Filistin Özerk Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas ve onun atadığı yeni Başbakan Selam Feyyad'ın hükümeti arasında şimdi bir "meşruiyet kavgası" var.Hamas seçilerek işbaşına geldiğini belirtirken, Abbas da yeni hükümetin Gazze halkı dahil tüm Filistinlileri temsil ettiğini öne sürüyor. Ama gerçek şu ki Gazze'de artık sadece Hamas'ın borusu ötüyor. Haniye'nin de elde ettiği avantajı feda etmeye niyeti yok. Buna karşılık Batı Şeria'da Abbas duruma hâkim ve burada Fetih giderek Hamas'ı sindiriyor.Bu rekabetin veya husumetin nasıl biteceğini kestirmek çok zor. Bunu rakip liderlerin tavrı belirleyecek. Ancak, uluslararası camianın izleyeceği politikaların da bunda çok etkili olacağı kesin... TÜRKİYE, Filistin meselesinde bir kez daha Batı'dan farklı düşünüyor. Bu defa görüş ayrılığı, Filistin'in bölünmesi konusunda. Hamas'ın Gazze'de bir nevi askeri darbe sonucunda Gazze'de kontrolü ele geçirmesi, dünyada hoş karşılanmadı. Aralarında Birleşmiş Milletler'in ve Rusya'nın da bulunduğu "Dörtlü" ("Quartet") bu tepkisini ve kaygısını açıkça dile getirdi. Arap Birliği de öyle...Ancak, Batı hızla harekete geçerek yeni bir strateji belirledi. ABD ve AB, Hamas'ın geçen yıl seçimleri kazanmasından sonra Filistin yönetimine karşı uyguladığı mali ambargoya son verdiğini ilan etti. Bu, pratikte, Batı'nın Filistinlilerin -ve özellikle Gazze halkının- şiddetle ihtiyaç duyduğu paraları, Abbas'ın başında bulunduğu yönetime ödeceyeği anlamını taşıyor.Diğer bir deyişle, ABD ve AB -ve de İsrail- "iki Filistin" arasında tercihini yapmış bulunuyor. Tüm destek, Abbas yönetimine...Batılı stratejistlerin hesabı şu: Abbas yönetimi alacağı yardımlarla güçlenecek, Batı Şeria halkı rahatlayacak, Hamas'ın burada etkili olması önlenecek, hatta Ortadoğu barış süreci yeniden başlatılabilecek... Buna karşılık, Haniye yönetimi izole edilecek, Gazze halkı daha büyük sıkıntılara maruz kalacak, sonunda da Hamas pes edip radikal çizgisini terk edecek... Destek stratejisi Ankara bu fikirde değil. Türk yetkililer, böyle bir politikanın sonuç vermeyeceğini, hatta ters tepebileceğini düşünüyor.Bir yetkili, Ankara'nın görüşünü bize şöyle anlattı: "Türkiye de diğer birçok ülke gibi, Filistinlilerin bölünmesinden kaygı duyuyor. Bu bütün bölge için yeni bir gerginlik ve istikrarsızlık kaynağı olur. Bu bölünmeyi gidermenin yolu ise, rakip taraflardan birine destek olmak, diğerini tecrit etmek değil. Böyle bir strateji, Gazze halkını daha da perişan ederken, yönetimi (yani Hamas'ı) daha radikalleştirir... Çare, tarafları ikna yoluyla uzlaşmaya ve tekrar birleşmeye çalışmaktır"...İşte Türk diplomasisi şimdi bu yönde çaba harcıyor. Öğrendiğimize göre, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, bu amaçla önce Abbas, sonra da Haniye ile telefonda konuştu. İkisine de verdiği mesaj şu oldu: Kardeş kavgası artık geride kalsın... Konuşun, uzlaşın ve birleşin...Bakalım rakip liderler bu tavsiyeye uyacaklar mı? skohen@milliyet.com.tr Uzlaşma çağrısı