Filistin toprağındaki Ramallah'ta, ünlü İsrailli şef Daniel Barenboim'in yönetiminde, karma Arap-İsrail orkestrasının, "Barış Konseri" anlamlı bir "ilk"...Aynı orkestra daha önce Arjantin'den İskoçya'ya, Londra'dan Berlin'e kadar birçok yerde benzer konserler vermişti, ancak bunu mevcut fizik, siyasi ve psikolojik "duvarları" aşarak Ramallah'ta gerçekleştirmek çok zor bir işti... Sanatçılar, bunun da üstesinden gelip kendi halklarına ve dünyaya "müzikle barış mesajını" vermeyi başardılar.***Barış Konseri'nin zamanlaması bundan daha uygun olamazdı."Arte" televizyonu konseri yayımlarken ekranlara, haber kanallarının ekranlara Gazze'deki İsrail yerleşim birimlerinin tahliyesi ile ilgili görüntüleri yansıyordu...Bu acaba gerçek bir "barış uvertürü" olabilir mi?Dün Gazze'deki son İsrailli yerleşimciler evlerini terk ederken, Şaron'un buldozerleri, 21 kasabayı yerle bir ediyordu. Bu, 8500 yerleşimcinin "canını acıtan" bir operasyondu.Ama, belirlenen takvime göre bu fasıl bitiyor. Şimdi Batı Şeria'daki 4 yerleşim biriminin de boşaltılması işi kalıyor. Bunun gerçekleşmesi daha zor ve olaylı geçebilir. Çünkü bu bölgedeki yerleşimciler, hem daha "şahin", hem de Batı Şeria'da toplam sayısı 400 bini bulan yerleşimcilerin desteğine sahip.Ariel Şaron'un aynı kararlılıkla Batı Şeria'daki 4 İsrail yerleşim biriminin varlığına son vereceğinden kimsenin kuşkusu yok. Bütün mesele bu program tamamlandığı zaman ne olacağıdır. Yeni ortam, barış sürecinin yeniden başlamasını sağlayacak mı? Diğer bir deyişle Gazze ile başlayan "uvertür", Batı Şeria'nın geleceği dahil, Filistin sorununun diğer boyutlarını kapsayacak bir uzlaşma performansına yol açacak mı?Bu, Şaron kadar Mahmut Abbas'ın bu konuda göstereceği isteğe, kararlılığa ve beceriye bağlı...***Şaron'un son attığı cesur adımın İsrail toplumunu böldüğü açık. Bu bölünme, lideri olduğu Likud partisini de etkilemekten geri kalmadı (nitekim Maliye Bakanı Netanyahu istifa etti)...Halen İsrail'de çoğunluk (yüzde 60) Şaron'un bu politikasını desteklemekle beraber, "can acıtan çekilme" olayının, iç siyasal ve sosyal dengelerde ciddi sarsıntılar yarattığı da görülüyor. Nitekim İsrail'de bu vesile ile, "dinci-laik" uçurumu derinleşmiş ve karşılıklı sürtüşme tehlikesi daha da artmış bulunuyor.Filistin tarafında Mahmut Abbas, şimdi büyük bir yükün altına giriyor: Bir yandan halkının Gazze şeridini devraldıktan sonraki beklentilerini yerine getirmek, diğer yandan HAMAS ve diğer militan grupları kontrol altında tutmak durumunda...Gazze'nin Filistinlilere iadesi, aslında Abbas için olduğu kadar Arap ülkeleri için de bir fırsat yaratıyor. Örneğin petrol zengini Arap ülkeleri neden Gazze'de vaktiyle İsrailli yerleşimcilerin yaptığı gibi, müreffeh kasabaların kurulmasına yardımcı olmasınlar?Mahmut Abbas'ın İsrail karşısında elinin güçlenmesi, halkının çeşitli kesimlerinden (ve özellikle HAMAS'tan) ne kadar destek göreceğine ve duruma ne ölçüde hâkim olacağına bağlı. Yoksa "Gazze uvertürü"nün devamını getirmek mümkün olmayabilir... skohen@milliyet.com.tr Sahne, Ramallah kentindeki yeni Kültür Merkezi... "West-East Diwan" adını taşıyan bir senfoni orkestrası, Mozart ve Beethoven'in eserlerini çalıyor. Bu müzik etkinliğinin özelliği, orkestranın İsrailli, Filistinli, Mısırlı, Ürdünlü ve Suriyeli sanatçılardan oluşması...