Yorum Önümüzdeki ay "Ortadoğu Dörtlüsü Özel Temsilcisi" olarak çalışmaya başlayacak olan Blair'in bu yeni misyonunda başarılı olup olmayacağı ayrı bir tartışma konusu.Biz bu olayın, bizi ilgilendiren iki yönüne eğilmek istiyoruz: Birincisi, 54 yaşındaki Blair'in henüz görev süresi bitmeden istifa etmesi, ikincisi ise bu koltuğu devrettikten birkaç saat sonra, BM, ABD, AB ve Rusya'dan oluşan "Dörtlü" tarafından Ortadoğu "barış elçisi" olarak atanmasıyla ilgili...Bu iki hususun bizi ilgilendirmesinin nedeni, Blair'in davranış şeklinin Türk siyasetçileri için ibret olacak örnekler taşımasıdır. TONY Blair İngiltere'de 10 yıl sürdürdüğü Başbakanlık görevini devrettiği gün, uluslararası platformda kendisine uygun bir iş buldu. Blair, İngiltere'de son iki yüz yılın en genç Başbakan'ı olarak işe başladığı zaman, çok seviliyor ve destekleniyordu. İktidarının ilk yıllarında ekonomiden Kuzey İrlanda meselesine kadar birçok alanda başarılı bir performans gösterdi. Ancak son dönemde özellikle Irak savaşına bulaştığı ve Başkan Bush'a çok angaje olduğu için, popülaritesini ve hatta kendi partisinin desteğini yitirdi. Blair 2 yıl daha koltuğunda oturmasının kendisine ve ülkesine zarar getireceğini hissetti ve "erken çekilme" (veya daha doğrusu "zamanında istifa etme") kararını verdi.Sadece Başbakanlık'tan değil, parlamentodan ve dolayısıyla siyasi hayattan da ayrılan Tony Blair'in bu tür hareketi Batı'da normal karşılanır. Çünkü o ülkelerde başarısızlığa uğrayan veya halkın desteğini kaybeden politikacılar, görevlerinden veya topyekûn siyasetten çekilirler. Bunun örnekleri saymakla bitmez... Bizde genelde politikacılar -genç veya yaşlı olsunlar- yenilgiye veya başarısızlığa uğradıkları, halkın ya da kendi partilerinin sert eleştirilerine hedef oldukları hallerde bile, istifa etmeyi akıllarına getirmezler veya çekildikten kısa bir süre sonra yeniden siyasete veya eski mevkilerine dönüş yaparlar... Zamanında çekilme Gelelim Blair'in yeni bir iş bulmasına... Bunun tek sürpriz tarafı, "anında" gerçekleşmesidir.Blair Başbakan iken, gerçekten Ortadoğu'daki gerginliklerin ve çatışmaların kökeninde (Irak dahil) Arap-İsrail uyuşmazlığının yattığını söylüyor, bu ihtilafın çözümlenmesine öncelik verilmesini istiyor, hatta bu yönde Bush yönetimine de baskı yapıyordu. Bu amaçla harcadığı çabalar, özel bir temsilci arayışında bulunan "Dörtlü"yü, bu işe onu layık görmeye sevk etti.Genelde ABD'de, Avrupa'da ve hatta Asya ve Latin Amerika'da aktif siyasetten çekilen kişilerin uluslararası kurumlarda görev aldıkları çok sık görülür. Halen BM'den AB'ye ve NATO'ya kadar birçok örgütte eski başkanlar, başbakanlar veya bakanlar çalışıyor. Bu olanağı sağlayan başlıca faktör, bu insanların yoğun uluslararası temasları sayesinde evrensel bir isim sahibi olması, zengin bilgi ve birikimlerinin bulunması ve bu arada geçerli yabancı dilleri iyi bilmesidir...Türkiye'den bu tür görevlere geçen eski politikacıların sayısı ne yazık ki çok az. Afganistan'da NATO özel temsilcisi olarak çalışmış olan Hikmet Çetin onlardan biri. Dileriz bunların sayısı artar...Not: Yazılarımıza kısa bir süre ara veriyoruz. Önümüzdeki cuma tekrar buluşmak üzere... skohen@milliyet.com.tr Evrensel isim