Kosova'dan kaçan yüz binlerce Arnavut'un akıbeti ne olacak?
Kısa vadede Türkiye dahil, NATO ülkelerinin ve Arnavutluk, Makedonya gibi komşularının uzattığı yardım eli sayesinde mültecilerin barınması sağlanacak. Bununla ilgili hazırlıklar, çalışmalar da haftalar, aylar sürecek...
Daha uzun vadede ise, hedef, bu insanların evlerine dönmesini temin etmektir. Başkan Clinton başta olmak üzere, Batılı liderler, bunu özellikle vurguluyorlar. Aksi halde, Miloşeviç'in etnik temizlik yolu ile Kosova'yı Arnavutlardan arındırma politikası amacına ulaşmış ve NATO'nun askeri müdahalesi de boşa çıkmış olur.
Gerçekten, doğru çözüm kitle halinde göçe zorlanan Kosocalıların bir an önce yurtlarına dönmesi ve böylece halen yaşanmakta olan insanlık faciasının sona erdirilmesidir.
Ama nasıl? Sırp vahşetinin kurbanları, şimdi onların işgalindeki ocaklarına dönmek isterler mi? Buna razı olsalar dahi, güven içinde yaşayabilirler mi? Onların can ve mal emniyetini kim garanti edecek? Yaşamlarını sürdürecekleri bölgenin siyasal statüsü ne olacak?..
Şimdi Washington'da ve NATO merkezinde bu sorular tartışılıyor ve bazı çözüm formülleri üretiliyor...
* * *
BU olay, 1991'de Saddam rejiminin saldırıları sonunda Kuzey Irak'tan kaçan yarım milyon Irak Kürt'ünün durumunu anımsatıyor.
Irak olayında, kaçanlar Türkiye'ye sığınmıştı. O zaman Türkiye mültecilere bir süre yardımcı olmuş, daha sonra Batı'nın desteği ile bu insanlar yurtlarına dönmüştü. Ama müttefikler bunu sağlamak için Kuzey Irak'ı bir "güvenli bölge" ilan etmiş, burayı askeri denetimi ve himayesi altına almıştı. Irak uçaklarının uçuşlarının dahi yasaklandığı bölgede, zamanla bir yerel yönetim kurulmuş, böylece Bağdat'tan kopuk bir özerk sistem oluşmuştur.
Şimdi Washington'da ve Brüksel'de Arnavut mültecilerinin geleceği için düşünülen formül de buna benziyor. Buna göre, Kosova'nın bir kesiminde bir "güvenli bölge" kurulacak. Arnavutlar, NATO'nun "himayesinde" evlerine dönecek ve burada yerel yönetimlerini oluşturacak. Buna Amerikalılar "öz yönetimli (self - governing) güvenli veya himaye altındaki bölge" adını veriyorlar.
Bunu planlayanlar, örnek olarak Kuzey Irak'ı da gösteriyorlar. Ne var ki, arada önemli bir fark var: Saddam Kuzey Irak üzerindeki kontrolü savaş sonrasında kaybetti. Oysa Kosova hala Miloşeviç'in denetiminde. Mültecilerin Kosova'ya dönmesi için, NATO'nun önce buralara hakim olması şart. Hatta can güvenliğini sağlamak için de NATO'nun bölgede uzunca bir süre, hatırı sayılır bir kara kuvveti bulundurması gerek.
NATO buna hazır mı?
* * *
NATO'nun şu andaki stratejisi, hava operasyonlarını tırmandırarak sürdürmek, ama bir kara savaşına girişmemektir.
Bu strateji devam ederse, Kosova'nın müttefik askerleri tarafından "kurtarılması" ve planlanan güvenli bölgenin kurulması pek mümkün değil.
Ama bazı Batılı uzmanlar, bundan böyle helikopterlerin de katılacağı yoğun hava operasyonları sonunda - belki sınırlı bir kara harekatı ile - Kosova'nın bir kesiminin kontrol altına alınabileceğini söylüyorlar. Anlaşılan NATO'nun yeni hedefi de bu... Ancak bu da gerçekleşir mi veya ne kadar zamanda gerçekleşir, henüz belli değil...
Dolayısı ile, Arnavut sığınmacıların akıbeti de şimdilik meçhul. Kamplardaki yaşamları ve acıları, daha aylarca süreceğe benzer...
Yazara E-Posta: skohen@milliyet.com.tr
Özay Şendir
‘Diyalektik bir şey’ olarak Lozan tartışması...
16 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Sosyolojik hatalar!
16 Mayıs 2025
Zafer Şahin
Sanatçılar ‘Terörsüz Türkiye’ istemiyor mu?
16 Mayıs 2025
Abdullah Karakuş
Krizler, görüşmeler ve sonuçları
16 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
İttifak’ta görüş ayrılığı çıkmadı
16 Mayıs 2025