Yorum Taktik değişiklik, Irak'tan asker "çekme" kararıyla ilgili. Aslında buna "indirim" demek daha doğru olur. Çünkü Bush yönetimi, geçen şubatta Irak'a 30 bin kişilik bir takviye güç göndermişti. Böylece ABD'nin Irak'taki askeri varlığı 168 bin kişiyi buldu.Şimdi Bush ne yapıyor? Gelecek temmuz ayına kadar, 30 bin kişiyi geri çekmeyi taahhüt ediyor. Bu gerçekleşirse, Temmuz 2008'de Irak'ta 130 bin civarında Amerikan askeri bulunacak. Yani "indirim" ile, Şubat 2007'den önceki sayıya dönmüş olacak...Bush, bu indirimin operasyonlarda kaydedilen "başarılar" sayesinde mümkün olduğunu söyledi. "Los Angeles Times"ın belirttiği gibi, eskiden Bush ha bire Irak'ta askeri alanda kazanılan "zaferler"den söz ediyordu. Şimdi "başarı" demekle yetiniyor. Tabii olup bitenlere başarı denebilirse!.. Örneğin Başkan Bush'un TV'deki "ulusa sesleniş"inden birkaç saat önce, Ambar eyaletinin ABD yanlısı Sünni lideri Şeyh Abdülsetar Ebu Rişa, Amerikan tanklarının koruduğu ikametgâhına karşı yapılan bir saldırıda hayatını kaybetti... Başkan George W. Bush'un Irakla ilgili TV konuşmasından çıkarabileceğimiz sonuç şu: "Taktik" değişiklik var; ama "strateji" aynı... Eğer Başkan Bush, sınırlı asker indirimi "müjdesi" ile birlikte, Irak'tan "çekilme" konusunda bir planı olup olmadığını açıklasaydı, bu elbet önemli bir "strateji değişikliği" olarak değerlendirilebilirdi. Ancak Başkan'ın konuşmasında böyle bir plandan; hatta böyle bir niyetten bahis yok. Yani işgal stratejisi aynen devam edecek. Ne kadar belli değil. Muhalefetteki Demokratların Bush'un konuşmasından tatmin olmamalarının nedeni de bu. Onlar bir "çıkış (exit) planı" ve buna bağlı bir "takvim" istiyorlar.Ne var ki Başkan'dan, iktidarının son aylarında -kendi açısından küçük düşürücü bir yenilgi sayılacak olan- bir "U dönüşü" yapması beklenemez.O halde bu durum gelecek yılın kasım ayında yapılacak seçimlere kadar devam edecek. Eğer bir Demokrat seçilirse, başkanlık koltuğuna fiilen oturacağı Ocak 2009'dan sonra bazı değişiklikler olabilir.O zamana kadar olsa olsa bazı "taktik" değişiklikler gerçekleşebilir. Tabii "Irak'taki şartlar elverirse"...Bu aşamada şartlar doğrusu pek umut vermiyor. Çeşitli kaynaklardan beslenen şiddet tırmanadursun, hükümet duruma hâkim olamıyor. Sünni veya Şii bütün gruplar birbirleriyle ve kendi aralarında çatışıyor, Irak güvenlik güçleri ise aciz kalıyor. Değişen ne?.. Tabii ki herkes (ve bu arada Amerikan halkının geniş bir kesimi) ABD'nin Irak'tan çekilmesini, Iraklılara sadece azap veren dört buçuk yıllık işgalin bir an önce son bulmasını istiyor.Ancak şunu da kabul etmeli ki, ABD'nin Irak'ı bir iç savaş ve kaos ortamı içinde bırakarak derhal çekilip gitmesi de Irak için olduğu kadar bölge için de büyük tehlikeler yaratır. Evet, çekilme olmalı, ama planlı, düzenli ve kademeli olarak.Bu sürecin mümkün olduğu kadar kısa olması çok önemli. Bir o kadar önemli olan da, Irak'ta güvenliğin ve devlet otoritesinin kurulması. Bunda BM'nin aktif bir rol oynaması gerek. Örneğin, işgalden normal şartlara geçişte, BM otoritesi altında uluslararası bir gücün görevlendirilmesi düşünülebilir...Bu bağlamda, Türkiye önemli bir rol oynayabilir. Önümüzdeki ay "Genişletilmiş Irak Konferansı"nın İstanbul'da toplanması, Türk diplomasisi için iyi bir fırsat yaratıyor. skohen@milliyet.com.tr Düzeni kim sağlayacak?