Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı




İspanya'nın Akdeniz sahillerindeki cennet adası Mayorka (Mallorca), dünyamızın şimdiki kasvet verici karanlık manzarasına biraz umut ışığı verebilecek bir konferansa sahne oluyor.
Ev sahipliğini İspanya Başbakanı Jose Maria Aznar'ın yaptığı, Hüsnü Mübarek, Yaser Arafat ve Şimon Peres gibi aktüalitenin gözde isimlerinin katıldığı bu iki günlük konferans, Formentor Forum adı ile anılıyor.
Bu, ünlü Davos toplantılarını andıran bir etkinlik. Formentor, adanın kuzeyinde, bir dağın eteğinde yer alan şirin bir bölge. Bundan 75 yıl önce burada bir köşk olarak inşa edilen şimdiki Formentor oteli, son zamanlarda AB zirvesi dahil, birçok önemli toplantılara sahne oldu. Formentor Forum da, birkaç yıldır sürdürülen ve Akdeniz bölgesi ülkelerinin liderlerini, diplomatlarını ve aydınlarını bir araya getiren bu tür toplantılardan biri...
* * *
DAVOS ve benzeri konferanslarda olduğu gibi, burada da katılımcılar sadece bölgenin ve dünyanın siyasal ve ekonomik sorunlarını tartışmakla kalmıyorlar; aynı zamanda özel ikili temaslarla uluslararası gündemin tepesinde yer alan anlaşmazlıklara çözüm arıyorlar.
Nitekim bu kez Formentor Forum'un bütün dünyanın ilgisini çekmesine yol açan da, özellikle Peres ile Arafat'ın, Mübarek ile Aznar'ın, çok ivedi iki sorun üzerindeki görüşmeleridir.
Bunlardan biri 11 Eylül saldırısının gündeme getirdiği terörizm, diğeri de son zamanlara dek tehlikeli boyutlar alan İsrail - Filistin çatışması veya daha geniş ifadesi ile Ortadoğu meselesidir.
Burada açıkça sezildiği gibi, Mısır lideri her iki alanda da inisiyatif ele alarak, iki önemli öneriyi uluslararası platforma getiriyor.
Birinci öneri, acil olarak bir "anti - terörizm konferansı"nın düzenlenmesidir. Mübarek burada konuşurken, yıllardır bu fikri savunduğunu, ama bir türlü gerçekleşmediğini; oysa şimdi son olaylardan sonra bunun ivedi bir zorunluk haline geldiğini belirtti. Mübarek ile ikili görüşmesinden sonra Aznar da bu çağrıyı destekledi.
Ancak Aznar'ın ve Mübarek'in terörizm kavramında bazı farklılıklar olduğu belli. Mısır liderine göre, "bir halkın işgale karşı mücadelesini terörizm olarak saymamak gerek". Bunda Mübarek'in Filistin'de olup bitenleri kastettiği açık. Aznar'a göre ise, "terörizm hangi durum altında, hangi fikir veya amaçla yapılırsa yapılsın, haklı kabul edilemez".
Terörizm ile ilgili kavram farkını gidermek ve bir ortak görüşe varmak için herhalde daha çok çaba harcamak gerekecek...
* * *
MÜBAREK'in ortaya attığı ikinci fikir, doğrudan İsrail - Filistin anlaşmazlığı ile ilgili. Bu da, ABD, AB ve Rusya'nın da katılımı ile "küresel çapta bir barış girişimi"nin başlatılmasıdır. Mübarek'e göre, Ortadoğu'daki olaylar şimdiki gibi devam eder ve çığırından çıkarsa, dünya daha büyük tehlikelerle karşılaşacak, uluslararası terörizm daha ciddi boyutlar alacaktır.
Formentor Forum'da bugün konuşmalarını yapacak olan Peres ve Arafat'ın, asıl ikili temaslarından ne çıkacağı merakla bekleniyor. İsrail Dışişleri Bakanı'nın, çatışmalara son verecek ve tarafları masaya oturtabilecek yeni bir "barış planı" getirdiği söyleniyor.
Burada, Peres - Arafat diyaloğu ve Mübarek'in de içinde yer aldığı diplomatik çabalar sırasında "açmazı aşabilecek bir çıkış yolu"nun bulunabileceği umudu var. Bir İspanyol meslektaşın iyimser deyişi ile, "belki de Oslo ve Camp David'den sonra, bir Mayorka barış süreci başlayabilecek"...