11 Eylül'den sonraki olaylar ve siyasi dengelerde ilk işaretleri görülen değişiklikler, Türkiye'nin çok önemsediği Bakü - Ceyhan petrol boru hattı projesini ne şekilde etkileyecek?
TESEV'in Brüksel'de düzenlediği "Kafkasya'da İstikrar Arayışı" başlıklı konferansın ikinci gününde bu konu enine boyuna tartışıldı.
Doğrusu bu proje ile ilgilenen bazı çevrelerde yeni durumun, yıllardan beri üzerinde çalışılan bu önemli enerji hattının gerçekleşmesini zorlaştırabileceği kaygısı var. Örneğin kriz nedeni ile petrol fiyatlarının düşmesi, ekonomik olarak bu projeyi bir süre rafa kaldırabilir. Veya Rusya'nın ABD ile yakınlaşması, Washington'u bu projeye sıcak bakmayan Moskova'yı darıltmamak için şimdilik bu konuyu daha ağırdan almaya sevk edebilir. Yahut İran'ın Batı'ya, hatta ABD'ye karşı tutumunu yumuşatması, Washington'da da taraftarları olduğu bilinen "İran opsiyonu"nun gündeme gelmesine yol açabilir...
TESEV'in konferansında konuşan - ve bizim ayrıca sohbet ettiğimiz - uzmanlar, ilk bakışta akla yakın görünen bu olasılıkların hiçbirini geçerli saymıyor. Dolayısı ile buradan çıkan mesaj (veya müjde) Bakü - Ceyhan boru hattı projesinin planlandığı gibi ilerlemeye devam edeceği ve son olaylardan olumsuz biçimde etkilenmeyeceğidir.
* * *
YAPIMI 2.7 milyar dolara mal olacak proje, birçok aşamadan geçtikten sonra halen mühendislik çalışmaları ve finans kaynaklarının temini noktasına gelmiş bulunuyor. Uzmanlara göre, boru hattı inşaatı önümüzdeki yıl haziranda başlayacak ve 2004'te tamamlanacak. Her şey yolunda giderse, Azeri petrolü Ceyhan'a bu hattan 2005'te akmaya başlayacak.
11 Eylül olaylarının olası olumsuz etkileri ile ilgili kuşkulara karşılık şunlar söyleniyor:
* ABD - Rusya yakınlaşması projenin gerçekleşmesine engel olmayacak; çünkü Ruslar artık Bakü - Ceyhan hattına farklı (ve daha müsait) bakıyorlar. Hem de sadece hükümet düzeyinde değil, (ki bunun açık işaretleri alınıyor), şirketler arasında da. Nitekim bazı Rus şirketleri, bu hattan ayrıca Rus petrolü geçirmeyi de düşünüyor. Lukoil şirketi bu proje ile şimdi daha yakından ilgileniyor...
* İran kuşkusuz Batı ile yakınlaşmasının bir sonucu olarak, yabancı şirketlerin bu ülke üzerinden geçecek alternatif bir boru hattını daha ekonomik sayacağını umuyor. Nitekim konferansta İran Meclisi'nin Enerji Komisyonu Başkanı bu hususu açıkça belirtti. Ancak Washington kadar ilgili şirketler de "İran opsiyonu"nu şimdilik düşünmüyor. Görüştüğümüz bir İngiliz uzmanın deyişi ile İran opsiyonu olsa olsa "ikinci nesil bir proje" olarak gündeme gelebilir. Ama o zamana kadar Bakü - Ceyhan hattı da gerçekleşmiş olacaktır...
* Bir ara Bush yönetiminin bu projeye, selefine göre daha "heyecansız" bakacağı söyleniyordu. Şimdi bu, hiç de öyle değil. Aksine ABD 11 Eylül olaylarından sonra Kafkasya ile daha çok ilgileniyor. Ortadoğu'nun karışık ve belirsiz hali, (petrol kaynakları bakımından da) Washington'u bu bölgeye daha çok önem vermeye itiyor. Nitekim ABD Kongresi'nin Azerbaycan'a karşı uyguladığı ambargoya son vermesi, bunun canlı bir örneği...
* * *
DÜN de belirttiğimiz gibi, 11 Eylül faciasını izleyen gelişmeler, Kafkasya'yı da etkisi altına almak istidadında.
Bölgede süregelen çalışmaların ve anlaşmazlıkların çözümü, bu ortamda daha ivedi bir zorunluk haline geliyor. TESEV'in önayak olduğu cinsten görüşmelere ve diyaloglara şimdi her zamandan fazla ihtiyaç var.
En azından bu forumda konuşulanlar, bu ihtiyacın daha iyi anlaşılmasına vesile olmuştur...