Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

GEÇEN ağustosta Gürcistan ile Rusya arasında Güney Osetya topraklarında çıkan savaşın yol açtığı kriz, Türkiye dahil, bütün dünyayı haftalarca meşgul etmişti.
Kriz çok hızlı bir şekilde Kafkasya sınırlarını aşmış, Batı ile Rusya’yı karşı karşıya getiren tehlikeli boyutlara ulaşmıştı. Bir ara, tırmanan gerginlik, yeniden Soğuk Savaş’a dönülmesi endişesini yaratmıştı.
Dünyayı neredeyse bir çatışmanın eşiğine getiren bu olaydan 4 ay sonra, bugün Gürcistan krizi adeta unutulmuş gibi...
Sıcak bir olay olarak kriz geçti; ama uluslararası bir uyuşmazlık olarak sorun çözümlenmiş değil...

Oldu da bitti...
BU arada olup bitenleri anımsayalım:
Güney Osetya’dan Gürcistan topraklarına kadar uzanan “beş gün savaşı” ateşkes anlaşmasıyla, 12 Ağustos’ta son buldu...
G. Osetya’yı askeri bir harekâtla tekrar kendi yönetimine bağlayabileceğini sanan Cumhurbaşkanı Saakaşvili, Rusya’nın ezici gücü karşısında ağır bir yenilgiye uğradı.
Bölgeyi kendi nüfuzu altına almayı planlayan Rusya’nın istediği oldu: G Osetya ve ayrıca Abhazya, bağımsızlıklarını ilan ettiler...
Rusya bu iki bölgedeki askeri ve siyasal varlığını iyice pekiştirmiş, buna karşılık Gürcistan da -fiilen G. Osetya ve Abhazya’yı- kaybetmiş oldu.
Nihayet ABD ve Batı da, Rusya’nın bölgede yarattığı “oldubitti”yi engelleyecek bir şey yapamadı ve başta fazlasıyla cesaretlendirdiği Saakaşvili’yi uğradığı akıbetten kurtaramadı...

Ankara’dan Başbakanlığa...
DÜNYA gündeminden düşen ve adeta unutulan Gürcistan, bu olanlar karşısında ne hissediyor? Kaybettiği iki bölgeyi tekrar kendi sınırları içine almayı ümit ediyor mu? Bu nasıl olabilir?..
Gürcistan Başbakanı Grigol Mgaloblişvili’nin Türkiye ziyareti bize, bu soruları ona eşlik eden yetkililerce tartışmak fırsatını verdi.
Önce şunu hatırlatalım: Başbakan Mgaloblişvili, bu göreve getirildiği 2 ay öncesine kadar ülkesinin Ankara Büyükelçisi idi. Kendisi daha önce de Ankara’daki Gürcistan Büyükelçiliği’nde görev yapmıştı.
Başbakan Mgaloblişvili, önceki akşam İstanbul’da “Marmara Grubu Vakfı”nın, Erdoğan Demirören’in Boğaz’daki yalısında düzenlediği yemekte, konuşmasını Türkçe yaparken, Türkiye’yi ikinci vatanı saydığını söylemeyi ihmal etmedi...
Mgaloblişvili Türkiye ile ilişkilerinin her alanda, özellikle ekonomide geliştirilmesine büyük önem veriyor. Ankara’daki temaslarından son derece memnun. Gürcüler bu zor dönemde, Türkiye’nin desteğine çok güveniyorlar...

Zamana kalmış...
KUŞKUSUZ, savaşın sonuçları Gürcistan halkı için büyük bir şok oldu. Başbakan’a ve yakın bir yetkiliye dünyanın Gürcistan krizini unutmasına tepkisini sorduğumuzda yanıtı şöyle oldu: “Tabii ki düş kırıklığı var. Ama dünya böyle. Küresel ekonomik kriz her şeyi bastırdı. Ama gene de Gürcistan’a dış destek sürüyor...”
Kaybedilen bölgelerin geleceği ne olacak? Yetkili “Rus işgali”nin daha uzun zaman devam edeceğini düşünüyor. Bunun silah zoruyla halledilemeyeceğini de kabul ediyor. “Bazı sorunlar zamanla halledilir” diyor. “Dünyada konjonktür, Rusya’daki şartlar zamanla değişebilir. Bu arada biz çabalarımızı diplomasi yoluyla sürdüreceğiz, ekonomimizi güçlendireceğiz ve dostlarımızla işbirliğimizi artıracağız. Türkiye de bunların ilk sırasında yer alıyor...”